İç savaş ve kıtlıktan kaçan Afrikalılara ev sahipliği yapmasıyla bilinen Uganda, ABD yardımlarının kesilmesiyle birlikte politika değişikliğine gitti.
Joe Biden yönetimi, iktidardaki son senesinde bu Afrika ülkesine 83 milyon dolarlık yardım yapmıştı. Ancak Donald Trump'ın Beyaz Saray'a dönmesiyle birlikte ABD'den para akışı kesildi.
Birleşmiş Milletler'in mülteciler için Uganda'ya ayırdığı bütçe de 2019'da 500 milyon dolarken bu sene 140 milyon seviyelerine düştü.
Uganda Başbakanlık Ofisi'nin üst düzey yetkililerinden Geoffrey Mugabe, Wall Street Journal'a (WSJ) yaptığı açıklamada "Desteğin kapsamını yalnızca en hassas durumdaki mültecilere yardım edecek şekilde daraltmaya karar verdik. Çatışma olmayan ülkelerden gelen mültecilerin kaydı durduruldu" ifadesini kullandı.
Mugabe, iç savaş ve terör saldırılarıyla boğuşan Somali'den kaçanların dahi geri çevrildiğini vurguladı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ekimde açıklanan bu kısıtlamalarla birlikte 5 bin mültecinin Uganda'ya girişinin engellendiği tahmin ediliyor.
Mülteciler ve iltica başvurusu yapanların ülke nüfusunun yüzde 4'üne yakınını oluşturduğu Uganda, iki milyon civarındaki yabancının kendi topraklarında yaşamasına ve çalışmasına izin veriyor.
Hatta bazılarına tarım yapmaları için toprak tahsis edildiği de oluyor.
Diğer yandan yardım kuruluşları Mısır, Kenya ve Etiyopya'nın da maddi yetersizlik nedeniyle mültecilere sınırlamalar getirdiğini söylüyor.
Mısır, Sudan'daki iç savaştan kaçan kişilerden artık vize istiyor.
Etiyopya da gerekli belgelere sahip olmayan göçmenlere yönelik operasyonlarını hızlandırdı.
Kenya'da Eritre ve Etiyopya'dan gelecek mültecilerin kayıtlarının durdurulması gündemde.
Çad yönetimi de uluslararası toplumun kendi topraklarına gelen bir milyon civarındaki kişiye yardım konusunda yetersiz kaldığını vurgulayarak Sudan sınırını kapatabileceğini haziranda bildirmişti.
Independent Türkçe, WSJ, AA
Derleyen: Eren Umurbilir