Adrenalin'den herkese merhaba. Bu hafta eski UFC hafifsıklet şampiyonu Khabib Nurmagomedov'un NFT girişimi büyük tartışma yarattı. Biz de geçmişten günümüze spor dünyasındaki tartışmalı NFT ve kripto para girişimlerini inceliyoruz.
Kripto para ve NFT'lerin spor dünyasına girişinin ilk yılları, büyük bir merak, hızlı para ve geniş medya görünürlüğüyle geçti. Kulüpler, ligler ve spor yıldızları kısa sürede yeni gelir kapısı arayan pazarlara yöneldi; sponsor anlaşmaları, 'fan token' ve NFT lansmanları, önde gelen isimlerin kripto ortaklıkları derken sektör hızla büyüdü.
Ancak bu yeni ekonomi altyapısındaki düzenleme boşlukları, piyasa volatilitesi ve bazı aktörlerin etik sınırları zorlayan uygulamaları, sporla kripto arasındaki ilişkinin birkaç çalkantılı skandala dönüşmesine yol açtı.
Khabib Nurmagomedov'un son NFT lansmanı, bu konudaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Kısa süre önce Nurmagomedov'un "Papakha" temalı NFT koleksiyonu Telegram üzerinden satışa çıktı ve medyada geniş yer buldu. Hızla tükendiği bildirildi ancak koleksiyon, eski rakibi Conor McGregor tarafından sert eleştirilere hedef oldu.
The auction has ended and all Papakha’s been sold!
— khabib nurmagomedov (@TeamKhabib) November 26, 2025
Appreciate everyone who participated in it, and become a holder of this great and exclusive digital gift, gift with value, that you can share with your friends and loved ones.
Thank you for trust!
Only on Telegram pic.twitter.com/d2cIPhdMJX
McGregor, açıkça "dolandırıcılık" iddiaları öne sürerek Khabib'i eleştirdi. Khabib ise satışın kültürel ve hayır amaçlı bir yönü olduğunu, koleksiyonun Dağıstan mirasını kutladığını savundu. Bu konuşma spor dünyasında daha büyük bir tartışmayı tetikledi: NFT'ler ünlüler tarafından doğrudan para kazanma aracı olarak kullanıldığında hangi etik sınırlar aşılmış olur, hayranlar nasıl korunur ve ünlü onayı ne kadar sorumluluk doğurur?
Küresel ölçekteki ilk büyük şoklardan biri, NFT-kripto sektörünün sporla olan yakınlaşmasının finansal açıdan ne kadar kırılgan olabileceğini gösterdi: FTX'in çöküşü.
2022 sonlarında kripto borsası FTX'in iflası, spor sponsorlukları alanında bir domino etkisi yarattı. FTX, kısa süre önce spor dünyasına yüz milyonlarca dolar akıtmıştı; Miami Heat'in salonu FTX Arena adını almış, liglerle ve kulüplerle çok sayıda anlaşma imzalanmıştı.
Ancak şirket çöktüğünde, bu anlaşmalar hızla feshedildi veya yeniden müzakere edildi. Bazı pazarlama gelirleri kayboldu, kamu kurumları ve kulüpler finansal sorgulamalarla karşılaştı. FTX vakası, kulüplerin kripto firmalarıyla yapılan uzun vadeli anlaşmalara daha temkinli yaklaşmasına, sponsorluk anlaşmalarının yapı ve teminatlarının sıkılaştırılmasına neden oldu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Spor dünyasında sponsorlukların geri çekilmesi, aynı zamanda taraftarların ve yerel yönetimlerin FTX kaynaklı projelere bağımlılığının tehlikelerini gösterdi.
Kripto-tabanlı koleksiyon pazarının "ilk büyük tüketici ürünü" girişimlerinden biri olan NBA Top Shot örneği, NFT balonunun nasıl hızla patlayabileceğini gösteren vaka olarak sıkça anılıyor.
2021'in başında bazı Top Shot "moment"ları milyon dolar seviyelerinde el değiştirdi; platform büyük kullanıcı hacmi çekti. Ancak piyasa hızla doygunluğa ulaştı, işlem hacimleri düştü ve birçok yatırımcıyla koleksiyoner kağıt üzerinde kazanç görürken likidite problemleriyle karşılaştı; bazı kullanıcıların platformdan para çekme zorlukları yaşadığı bildirildi.
Top Shot örneği, spor temalı NFT'lerdeki likidite riskini, piyasa balonlarına karşı kırılganlığı ve düzenleyici belirsizliği gözler önüne serdi. Bu vakadan çıkarılan derslerden biri, spor markalarının dijital koleksiyonlar üzerinden taraftar ilişkisi kurarken yatırım riskiyle ilgili daha net bilgilendirme yapma zorunluluğudur.
"Fan token" modeli (taraftara dijital oy hakkı, ayrıcalıklar ve tokenleşmiş etkileşim sunmayı vadetti) 2021'le 2022'de özellikle Avrupa futbol kulüpleri arasında popüler oldu. Ancak bu ürünlerin pazarlanış biçimi, düzenleyici uyarıları beraberinde getirdi.
Akademik ve piyasa analizleri de fan tokenların fiyatlarının büyük ölçüde genel kripto piyasasıyla korele olduğunu; dolayısıyla spor performansından bağımsız piyasa şoklarının token değerlerini sert düşürebildiğini gösterdi. Fan token örnekleri, spor kulüplerinin kısa vadeli gelir hedefleriyle taraftar korunması arasındaki gerilimi açığa çıkardı.
Kripto ve spor ilişkilerinde hukuksal cephe de genişledi. Fransız merkezli Sorare gibi platformlar; NFT tabanlı fantazi futbol oyunları sunarken, bazı ülkelerde "oyun içi kazanç" ve ödül mekanizmalarının kumar yasalarına tabi olup olmadığı tartışmalarına yol açtı.
Küresel kripto çöküşleri aynı zamanda ünlülerin kripto promosyonlarını ve sponsorlu paylaşımlarını da hukuki risklere açtı. 2022 FTX çöküşünün ardından Amerikan futbolu efsanesi Tom Brady ve NBA yıldızı Stephen Curry gibi isimlerin FTX'le bağlantıları soruşturuldu; daha geniş bir dalgada dünyaca ünlü futbolcu Cristiano Ronaldo, Tom Brady ve başkaları kripto projeleri hakkında reklam ve tavsiye iddiaları nedeniyle çeşitli hukuki süreçlerin tarafı oldu.
Ronaldo, 2022 sonunda kripto borsası Binance'le yaptığı ortaklık kapsamında "CR7" NFT koleksiyonunu duyurmuştu. Koleksiyonda, Ronaldo'nun kariyerinden ikonlaşmış anları gösteren dijital heykelcikler sunuluyordu; fiyatlar başlangıçta yaklaşık 77 dolardan başlayıp 10 bin dolara kadar çıkabiliyordu.
Koleksiyonun tanıtımı sonrası Binance'in kamuoyunda bilinirliği ve kullanıcı ilgisi ciddi oranda arttı. Ancak kısa sürede bir toplu dava başlatıldı: Davacılar, Ronaldo'nun onayının milyonlarca taraftarı riskli ve kayda alınmamış kripto varlıklara yönlendirdiğini, yatırımların finansal olarak güvensiz olduğunu ve bu tanıtımın aldatıcı ve yasadışı olduğunu iddia etti.
Dava, en az 1 milyar dolar tazminat talebiyle başlatıldı. Eleştirmenler, ünlü onaylarının kripto ürünlerini "güvenli yatırım" gibi pazarlamak için kullanıldığını savundu. Bu olay, spor-kripto birlikteliğinde onay veren tarafın taşıdığı sorumluluğu gündeme getirdi.
Benzer biçimde eski NBA yıldızı Shaquille O'Neal de kripto/NFT tanıtımıyla gündeme geldi. O'Neal, bir NFT projesi için sosyal medya üzerinden promosyon yapmıştı. Ancak ABD'li yetkililer ve davacılar, bu promosyonun yatırımcılara "menkul kıymet satışı" olarak sunulduğunu ve tanıtımın regüle edilmemiş bir varlığın satışını teşvik ettiğini savundu.
2024 yazında mahkeme, O'Neal'in iddialar karşısında yargılanmasına karar verdi. Bu karar, sporcuların kripto-NFT tanıtımlarında hukuki sorumlulukla karşılaşabileceğini göstermesi açısından önemliydi.
Bu davalar, sporcu veya ünlülerin bir kripto ürünü onaylarken taşıdığı "adil bilgi verme" sorumluluğunu gündeme getirdi. Ünlü onayının yatırımcı davranışı üzerindeki etkisi güçlü; dolayısıyla hem reklam yükümlülükleri hem de tüketiciyi yanıltmama ilkeleri hukuken önem kazandı. Bu vakalar, spor camiasında "sporcuların sorumluluğu" tartışmasını derinleştirdi.
Akademik araştırmalar, NFT piyasasında "wash trading" (hacim şişirme) ve "rug-pull" (yatırımcıyı ortada bırakarak projeyi aniden terk etme) gibi suistimal vakalarının yaygın olduğunu gösteriyor. Örneğin bir çalışma, milyonlarca NFT transfer / satış olayını incelediğinde, söz konusu manipülasyonların milyon dolar seviyesinde “sahte hacim” yarattığını tespit etti. Bu durum, "piyasa hacmi / değer artışı" iddialarının çoğunun aslında yapay/kurgu olabileceğini; dolayısıyla yatırımcıların ciddi zarar riskiyle karşı karşıya olduğunu düşündürüyor.
Ünlülerin NFT lansmanları, kültürel miras iddiaları ve hayran bağlılığı arasındaki denge hassas. Khabib örneğinde görülen sert tepkiler, spor dünyasının yeni dijital araçlarla kurduğu ilişkinin ne kadar hızlı kamuoyu tartışmasına dönüştüğünü gösteriyor.
Yararlanılan kaynaklar: ESPN, Business Insider, The Ringer, Reuters
© The Independentturkish