Avrupa Birliği'nin (AB) İsrail'e yönelik yaptırımları askıya alması, Avrupalı diplomatların tepkisini çekti.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, pazartesi günkü açıklamasında, ABD'nin arabuluculuğuyla gerçekleştirilen ateşkesin "durumu değiştirdiğini" savundu. Bu nedenle İsrail'e yönelik bazı ticari yaptırımların askıya alındığı ifade etti.

Diğer yandan Kallas, Tel Aviv'e yaptırım seçeneklerinin hâlâ masada olduğunu ve Gazze'de durumun kötüleşmesi halinde tekrar devreye sokulabileceğini belirtti.

AB'nin Filistin topraklarındaki eski temsilcisi Sven Kühn von Burgsdorff, Guardian'a açıklamasında, Kallas'ın yaptırımlarla ilgili aslı meseleyi ıskaladığını belirterek şunları söyledi:

Yaptırımlar, üçüncü tarafları davranışlarını değiştirmeye zorlamak için alınan önlemlerden ibaret değildir. Bu kısıtlayıcı önlemler, AB'nin hem Avrupa hem de uluslararası hukukun ihlallerine tepki vermek amacıyla kullandığı araçların bir parçasıdır.

İtalya merkezli düşünce kuruluşu Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IAI) Direktörü Nathalie Tocci de yaptırımları kaldırmanın hatalı bir adım olduğunu belirtti:

Bu, yapmamız gereken en son şey çünkü asıl şimdi baskıyı sürdürmemiz gerekiyor. Hepimiz biliyoruz ki, bu planın uygulanacağı kesin değil.

Eski AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini'nin danışmanlığını yapan Tocci, ABD Başkanı Donald Trump'ın 20 maddelik planının ilk evresi tamamlanana dek yaptırımların kaldırılmaması gerektiğini söyledi.

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün AB direktör yardımcısı Claudio Francavilla da Avrupa hükümetlerinin hâlâ İsrailli yetkilileri koruduğunu ve Gazze'deki durumun gerçekten değişmediğini ifade etti:

Şu ana kadar değişen şey, İsrail'in Gazze'de işlediği zalim suçların boyutu ve şiddeti olabilir. Ancak yasadışı işgal, Filistinlilere yönelik apartheid suçları, zorla yerinden etme, işkence ve baskı devam ediyor.

AB Komisyonu, İsrail'in Gazze'deki eylemleri karşısında neredeyse iki yıllık sessizliğini bozarak, 10 Eylül'de üye ülkelere yaptırım önerilerini açıklamıştı.

Öneriler, AB-İsrail Ortaklık Anlaşması dahilinde İsrail'le malların serbest dolaşımı hükümlerinin askıya alınarak gümrük vergileri getirilmesini içeriyordu. Ayrıca işgal altındaki Filistin topraklarını gaspeden İsraillilerle onların şiddet içeren eylemlerinden sorumlu tutulan radikal sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich hakkında kısıtlamalar da vardı.

Trump'ın 10 Ekim'de devreye giren barış planı kapsamında Hamas'ın silah bırakması ve bölgenin yönetiminde söz sahibi olmaması talep ediliyor. Bunun yerine Gazze Şeridi'nin yönetiminin Filistinlilerin yer alacağı bir teknokratlar komitesine geçici olarak devredilmesi planlanıyor. Trump'ın başkanlık edeceği ve eski Birleşik Krallık Başbakanı Tony Blair'in de yer alacağı "Barış Kurulu" da bu komitenin faaliyetlerini denetleyecek. Ayrıca bölgeye uluslararası bir polis gücünün konuşlandırılması da öngörülüyor.

Independent Türkçe, Guardian, AA

Derleyen: Yasin Sofuoğlu