Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, partisinin genel merkezinde il başkanları ve il müfettişleri toplantısı öncesinde açıklama yaptı.
Arıkan, Gazze'ye yardım ulaştırmak için yola çıkan Sumud Filosu'nu tebrik ederek "Sözlerimin hemen başında mazlumlara umut olmak için tüm tehditlere rağmen, tüm engellemelere rağmen Gazze kara sularına kararlılıkla ulaşarak ablukayı delen reel politiği de denizin sularına gömen Sumud filosundaki tüm arkadaşlarımızı kutluyorum. Cenabı Allah onlardan razı olsun. Yine şu an halihazırda Gazze'ye doğru kararlılıkla ilerleyen milletvekillerimize, teşkilat mensuplarımıza, Gazze gönüllülerine hayırlı yolculuklar diliyorum. Onlara selamlarımızı iletiyorum. Cenabı Allah onların da yar ve yardımcıları olsun. Sağ salim bir şekilde gidip maksatlara hasıl bir şekilde menzile ulaşıp geri dönmeyi de onlara da nasip etsin inşallah" diye konuştu.
"ABD ve İsrail'in barış konusunda ne kadar ikiyüzlü olduklarını tüm dünyaya ortaya koydu"
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze için uygulamak istediği Barış Planı'nı da hatırlatan Arıkan, şunları kaydetti:
İşgalci İsrail'in küresel Sumud Filosu'na yapmış olduğu saldırının hem de uluslararası sularda yapmış olduğu saldırıları canlı yayında tüm dünya izledi. Sadece bu görüntüler bile ABD ve İsrail'in barış konusunda ne kadar ikiyüzlü olduklarını tüm dünyaya alenen ortaya koydu. Bizler İsrail'in Amerika'nın bu ikiyüzlüklerini defalarca gördük. Defalarca topluma anlatma gayretinde bulunduk. İktidarın da görmesi için defalarca çağrıda bulunduk ve onlara 'Uluslararası kamuoyunu harekete geçirin' dedik. 'Sumud'un güvenliğini sağlayın' dedik. 'Hiçbir şey yapamıyorsanız bile bir fırkateinle Sumud Filosu'nun sağsalim Gazze'ye ulaşmasını temin edin' dedik ama maalesef iktidar bu çağrılarımızı dikkate almadı. En nihayetinde de 50 vatandaşımız bugün İsrail hapishanelerinde bekletiyorlar. Değerli arkadaşlar, bu tablo Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve devletine asla yakışmaz. İşgalci İsrail sadece Filistin için değil Türkiye başta olmak üzere tüm bölgeye hatta tüm dünya için çok büyük bir tehdittir.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Arıkan'dan Cumhurbaşkanı'na çağrı
Arıkan, Saadet Partisi olarak yetkililere bir kez daha çağrıda bulunmak istediklerini belirterek ilk çağrısını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yaptı:
Sayın Cumhurbaşkanı, Milli Güvenlik Kurulunu ve tüm güvenlik bürokrasisini harekete geçirin. İsrail için ticari, hukuki, siyasi, askeri tüm caydırıcı tedbirlerini alın ve bu aldığınız tedbirleri de kamuoyuyla paylaşın. Ne mi yapılacak? İlk iş olarak İncirlik ve Kürecik üssünü kapatın. İsrail'in gözleri kör olsun. Petrol vanalarını kapatın. İsrail'in uçakları kalkamaz olsun. Bütün limanları kapatın. İsrail'in bütün can damarları kökten kesilsin.
İkinci çağrımız Sayın Meclis Başkanı'na. Sayın Kurtulmuş, uluslararası kamuoyunu harekete geçirmek için, Türkiye'nin güvenliğini tesis edebilmek için ve en önemli Filistin konusundaki kararlılığımızı tüm dünyaya gösterebilmek için ihtiyaç olan tezkereyi derhal Meclis'in gündemine getirin. Şunu unutmayın. Bu Meclis ayağında çarıkla, kucağında çocukla, sırtında mermiyle Kurtuluş Savaş'ını vermiş bir Meclis. Küresel teröristlerden, reel politik aldatmacalardan asla çekinmeyin. Bunlardan endişe etmeyin. Siz bu sağlam iradeyi ortaya koyun. Şundan hiç şüpheniz olmasın. Tüm Meclis arkanızda olacaktır. Tüm milletimiz, 86 milyon milletimiz arkanızda olacaktır.
"Gazze tezkeresi için imza ver' çalışmamıza 1 milyon imza bekliyoruz"
İktidarı, Meclis'i bu konuda harekete geçirebilmek için 21 kez çağrıda bulunduklarını ama bu verdikleri önergelerin tamamının istisnasız bir şekilde AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildiğini söyleyen Arıkan, "İçerisine açıp bakmadılar bile. 'Acaba bunlar Gazze ile alakalı ne söylüyorlar? Gazze'nin kurtuluşuna vesile olacak hangi teklifleri yapıyorlar' diye bakma nezaketinde bile bulunmadan bütün tekliflerimizi reddettiler. Millet için Meclis'inde Gazze hassasiyeti iktidar partisinin milletvekilleri tarafından defalarca yok sayıldı. Bütün bunlara rağmen biz vazgeçecek değiliz. Çalışmalarımıza, mücadelemize dün olduğu gibi bugün de, yarın da devam edeceğiz" dedi.
Arıkan, bugün itibarıyla yeni bir girişim başlatıklarını açıklayarak "Milletin vekillerini harekete geçirmek için iktidarın Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde somut adımlar atmaya zorlamak için bugün il başkanları toplantımızda milletimize başvurma kararı aldık. Aziz milletimizden Türkiye genelinde yapılacak olan 'Gazze tezkeresi için imza ver' çalışmamıza destek bekliyoruz. Milletvekillerimiz ilk fırsatta tam 1 milyon imza ile birlikte tezkerenin Meclis gündemine getirilmesini sağlayacaklar arkadaşlar. Bu işin iktidarı, muhalefeti yok. Söz konusu nehirden denize özgür Filistin Devleti'nin kurulması ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin beka meselesidir" diye konuştu.
"Sendika başkanları Filistin konusunda iktidarın üzerine düşen görevi yapması için genel grev ilan edin"
Bir diğer çağrılarının ise sivil toplum kuruluşlarına ve sendikalara olduğun belirten Arıkan, "Sayın sendika başkanları, Filistin konusunda iktidarın üzerine düşen görevi yapması için sivil toplum kurulu buluşlarına ve sendika temsilcilerine önemli görevler düşüyor. Bu bağlamda Türkiye etkili ve caydırıcı önlemler alana kadar tüm sendikaları genel grev ilan etmeye davet ediyoruz. Buradaki amaç Türkiye'deki hayatı durdurmak, aziz milletimize sıkıntı vermek asla değil. İtalya ve diğer Avrupa devletlerinde olduğu gibi insanlarımızın Filistin konusundaki hassasiyetini iktidara hatırlatmak, iktidara somut adım attırabilmek için bu çalışmayı yapmak elzemdir" dedi.
"Görüşmeden hemen sonra fotoğraflar üzerinden mesaj vermek dış politika için başarılı olmak anlamına gelmez"
"Saadet Partisi olarak Türkiye'nin bağımsız, onurlu, şahsiyetli bir dış politika yürütmesinden yanayız" diyen Arıkan, iktidarın ABD Başkanı Donald Trump ile yürüttüğü dış politikayı şu sözlerle eleştirdi:
Bölgede huzur ve istikrarı sağlayacak, milletimizin çıkarlarını, devletimizin itibarını koruyacak her türlü adımın yanında oluruz, destekçisi oluruz fakat bunun yolu kişisel dostluk ilişkileri kurmak üzerinden olmamalıdır. Dış politika kişisel yakınlıkların değil, ulusal çıkarların alanıdır. Bu görüşmeden hemen sonra fotoğraflar üzerinden mesaj vermek dış politika için başarılı olmak anlamına gelmez. Masada hangi konuları konuştunuz? Bunları milletimizle paylaşmak zorundasınız. Şeffaf olmak zorundasınız. Suriye'deki güvenliğimiz ne oldu? Yaptırımlar meselesi ne oldu? Yıllar önce parasını ödediğimiz F-16'ların akıbeti ne oldu? F-35'lerin tedariki ne oldu? Boeing uçak alımı ne oldu? KAAN uçaklarının motoru ne oldu Allah aşkına? Nadir toprak elementlerinin ne karşılığına verdiniz siz? Meşruiyet tartışmalarına niye ses çıkartmadınız?
"Birçok araştırma Boeing'in İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olduğunu gösteriyor"
En önemlisi Filistin, en önemlisi Gazze ile alakalı ne konuştunuz siz? Keşke bu başlıklar yalnızca tebessüm fotoğraflarıyla çözülebilseydi. Keşke karşılıklı övgü cümleleriyle sandalye çekmek ile sorunlar bitseydi. Dahası biz bu başlıklardan hangisini kazınsak altından daha dehşet verici tablolar ortaya çıkıyor. Sayın Cumhurbaşkanım, Körfez ülkelerin doyuramadığı Amerika'yı biz nasıl doyuracağız Allah aşkına? Bu milletin alınterini Amerika'ya peşkeş çekmeyin. Onca milyar dolara rağmen Körfez ülkelerinin yaranamadığı Amerika'ya biz nasıl yaranacağız? Amerika'ya güvenmek için bana bir tek sebep gösterin. Ben güvenmemek için size bin tane sebep göstereyim.
Kimseye inanmıyorsanız daha iki hafta önce Katar'ın başına neler geldiğini gördük. Aile dostunuz Katar yöneticilerinden başına neler geldiklerini öğrenin. Boeing meselesi 225 tane uçak alacağımızı ifade ettiler. Boeing dediğimiz firma dünyanın en büyük üçüncü silah üreticisi ve birçok rapor, birçok araştırma Boeing'in İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olduğunu bizlere gösteriyor. Millete kolayı, hamburgeri boykot etmeye çağıran iktidar gitti Amerika'dan, en büyük silah tüccarı Boeing'ten hem de böyle bir dönemde 225 tane uçak aldı. İşte biz tam buna karşıyız. Biz bu ikiyüzlü tavra karşıyız.
ANKA