Yeniden CHP İstanbul İl Başkanı seçilen Özgür Çelik mazbatasını aldı

Çelik konuşmasında, "CHP'de kavga yoktur, bir tarafta ceberut bir iktidara teslim olmuş bir iktidar bir tarafta da oy kullanan delegelerimiz, CHP'ye sahip çıkanlar vardır, milletimiz vardır" dedi

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, yerine kayyum atanması sonrasında yapılan olağanüstü kongrede yeniden il başkanı seçilmesinin ardından mazbatasını aldı. Sarıyer İlçe Seçim Kurulu önünde konuşan Çelik, “Türkiye’de siyasallaşmış bir yargı var. ‘Ben mahkeme kararıyla geldim. Mahkeme kararıyla giderim’ diyenlere söyleyecek tek lafım yoktur. Benim söyleyecek sözüm şudur. Ben örgütün iradesiyle geldim. Örgütün iradesiyle giderim. Dolayısıyla beni İstanbul İl Başkanı olarak 2023 yılının 8 Ekim’inde seçen örgüt iradesidir. 24 Eylül’de yine olağanüstü kongrede beni seçen örgüt iradesidir” dedi.

CHP İstanbul İl Başkanlığı’na mahkeme kararıyla Gürsel Tekin’in kayyum olarak atanıp Özgür Çelik’in görevden alınmasının ardından olağanüstü kongre yapılmıştı. Geçen çarşamba günü yapılan kongrede Özgür Çelik tek aday olarak girdiği seçimi kazanmıştı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yeniden CHP İstanbul İl Başkanı seçilen Özgür Çelik, Sarıyer İlçe Seçim Kurulu’ndan bugün mazbatasını aldı. Burada gazetecilere açıklama yapan Çelik, ikinci kez seçilerek mazbatasını aldığına vurgu yaparak şunları söyledi:

Ben bütün delegelerimize ve 10 gün boyunca baba ocağını, halkın partisini, CHP il binasını koruyan bütün yurttaşlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. 2 Eylül’de bir karar alındı. 2 Eylül günü alınan karar hem borsada çok ciddi dalgalanmalara sebep oldu hem de Türkiye ekonomisine çok ağır bedelleri oldu. 10 gün boyunca devam eden süreçte Merkez Bankası milyarlarca dolar rezerv satmak zorunda kaldı. Hem ülke ekonomisine olan etkilerinden dolayı hem de günlerdir ve haftalardır seçim kurullarını, mahkemeleri bu konuda tartıştıran, bu konuda Türkiye’nin gündemini anlamsız yere meşgul eden bir anlayışla karşı karşıyayız. Amaçlarının ne olduğunu biliyoruz. Bugün güzel ülkemizde Türkiye bir çoklu kriz ortamını yaşıyor. Aynı anda ülkemizde ağır bir ekonomik kriz var. Aynı anda bir adalet krizi var. Aynı anda bir güvenlik krizi var. Aynı anda bir sosyal kriz var ve ne yazık ki Türkiye gündemi aylardır, haftalardır CHP kongrelerini tartışmak zorunda kalıyor.

“CHP’de bir kavga yoktur”

Bu mazbatayla ikinci kez seçildik ama partimizin olağan kongre süreçleri de devam ediyor. Yarın ve çarşamba günü İstanbul’da son 3 ilçede ilçe kongre süreçleri tamamlanmış olacak ve ekim ayı içerisinde zaten olağan bir İstanbul kongresini gerçekleştireceğiz. Buna rağmen mahkeme kararlarıyla CHP’yi kamuoyunda tartışmalı hâle getirmeye çalışıyorlar. Amaçları şu, CHP’lileri birbiriyle kavga ediyormuş gibi göstermeye çalışıyor. Buradan çok net bir kez daha ifade ediyoruz. Defalarca söyledik. CHP’de bir kavga yoktur. Bir tarafta ceberut bir iktidara teslim olmuş bir avuç insan vardır. Diğer tarafta da işte bu mazbata için kongreyi çağıran, oy kullanan delegelerimiz, CHP’ye sahip çıkanlar vardır. Bir tarafta da milletimiz vardır. İşte Çarşamba günü saat 20.30’da yine Küçükçekmece Fevzi Çakmak Meydanı’ndayız. 100 binlerle orada olacağız. Millet ayaktadır. Millet bu tür mahkeme kararlarıyla siyasetin dizayn edilmeye çalışılmasının karşısındadır ve milletin desteği bizimledir. Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Bu mücadele bir avuç oligarkla milletin mücadelesidir ve bu mücadelenin sonunda hak kazanacak, halk kazanacak, milletimiz kazanacak, güzel Türkiye’miz kazanacak.

“Genel Başkanımızın İstanbul Çalışma Ofisi’ne geçiyoruz”

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çelik, “Buradan ilçe başkanlarımızla ve yöneticilerimizle birlikte Genel Başkanımızın İstanbul Çalışma Ofisi’ne geçiyoruz. Orada bir kısa değerlendirme toplantısı yapacağız ve sonrasında herkes kendi görevi alanlarında çalışmaya devam edecek” dedi.

“İl binasının kararını verecek olan genel başkanımız ve MYK’dır”

Bundan sonraki süreçte il başkanlığı binasının neresi olacağına ilişkin soruya da Çelik, şu yanıtı verdi:

Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel ve MYK üyelerimizin kararıyla Sarıyer’deki bina Genel Başkanlık Çalışma Ofisi’ne dönüştürüldü. Bunun kararını verecek olan yine Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel ve partimizin MYK’sıdır. Partimizin olağan kongre süreçleri de devam ediyor. Alınmış tedbir kararına karşı istinaf mahkemesine başvuru yaptık. Oradan da birkaç hafta içerisinde bir sonuç çıkmasını bekliyoruz. Genel merkezimiz aynı anda hukuksal süreci takip ediyor. Hem bir hukuki mücadele veriyoruz hem de bir siyasi mücadele veriyoruz ama mevcut il binasının Bahçelievler’de olması, Sarıyer’deki yerin Genel Başkanlık Çalışma Ofisi olarak belirlenmesi kararı tamamen Genel Başkanımızın ve partimizin MYK’sının kararına bağlıdır. Biz de zaman içerisinde genel merkezimizin alacağı kararları uyguluyor olacağız.

“Siyasallaşmış yargının kararlarına yönelik konuşanlara sözüm yok”

Özgür Çelik, Gürsel Tekin’in yargı kararıyla görevine devam edeceğine yönelik açıklamasına yönelik de şunları söyledi:

Türkiye’de siyasallaşmış bir yargı var. ‘Ben mahkeme kararıyla geldim. Mahkeme kararıyla giderim’ diyenlere söyleyecek tek lafım yoktur. Benim söyleyecek sözüm şudur. Ben örgütün iradesiyle geldim. Örgütün iradesiyle giderim. Dolayısıyla beni İstanbul İl Başkanı olarak 2023 yılının 8 Ekim’inde seçen örgüt iradesidir. 24 Eylül’de yine olağanüstü kongrede beni seçen örgüt iradesidir. Ben zaten 5 bin polisle kapıya dayanıldığı günde de makam odasındaydım ve görevimin başındaydım. 2 Eylül’de de görevimin başındaydım. Şu anda da görevimin başındayım. Dolayısıyla ben örgüt iradesiyle seçilmiş bir il başkanıyım. Siyasallaşmış yargının mahkeme kararlarına yönelik konuşma yapanlara benim söyleyecek bir sözüm yok.

“Sokaklar benim makam odamdır, binalar sembolik yerlerdir”

Çelik, daha sonra partililerle birlikte eski İstanbul İl Başkanlığı binası olan Sarıyer’deki Genel Başkanlık İstanbul Çalışma Ofisi’ne gitti. Burada toplantı yapmadan önce gazetecilere açıklama yapan Çelik, CHP’nin örgüt iradesiyle dizayn edilen bir parti olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

CHP’de kimin hangi görevi yapacağına delegeleri karar verir. Biz parti içi demokrasiyi yaşatan bir partiyiz. Mahalleye sandık kurarız, delege seçilir, ilçe başkanını seçer, il başkanını seçer, kurultay delegesini seçer o mahalleye kurulan sandık. Genel başkan seçer, Parti Meclisi’ni seçer. Dolayısıyla alınmış mahkeme kararları değil; delegenin iradesi, üyenin iradesi CHP’de karar vericidir. Türkiye’nin gündeminin bu tür meselelerle meşgul edilmemesi gerekir. Günlerdir buradaki durum konuşuluyor kamuoyunda. Bunun amacının ne olduğunu biliyoruz. Türkiye’nin gerçek problemlerinin üzerini örtmeye çalışıyorlar. Bugün Türkiye ağır bir ekonomik kriz, demokrasi krizi, adalet krizi, çok ciddi bir güvenlik krizi yaşıyor. Bunlar konuşulmasın, CHP’nin kongreleri, kurultayları konuşulsun istiyorlar. Bu tür uygulamalarla, siyasallaştırdıkları yargı organlarıyla, aldıkları kararla bir amaçları da şu. ‘CHP’yi kendi içerisinde kavgalı göstermeye çalışalım. CHP içerisinden bir bölüm insanı bu işin içerisine dahil edelim ve onlar birbirine laf söylesinler. Vatandaş da desin ki, ya bu CHP’liler birbiriyle tartışıyor’.

“Görevimizi yapmaya devam ediyoruz”

Hep söylüyorum, CHP’de kavga yoktur. Bir tarafta ceberut bir iktidara teslim olmuş bir avuç insan vardır. Bir tarafta da 3 gün içerisinde imzaları toplayıp Olağanüstü İstanbul Kongresi’ni toplayan ve yeniden il başkanını, yönetim kurulu üyelerini, disiplin kurulu üyelerini seçen delegeler vardır. Bir tarafta yine iktidara teslim olmuş bir avuç insan varken bir tarafta da milletimiz vardır. Millet sokaktadır. Türkiye’nin dört bir yanında millet ayaktadır. Bir amaçları da şu, acaba CHP’yi bölebilir miyiz? 90’larda olduğu gibi aradan yeniden sıyrılabilir miyiz? Millet buna izin vermeyecek. Biz buradayız. Görevimizin başındayız. Görevimizi yapmaya devam ediyoruz. Birazdan ilçe başkanlarımız gelecekler. Onlarla kısa bir değerlendirme toplantısı yapacağız. Hepimiz görevimizin başına döneceğiz.

“Biz örgütün iradesiyle seçilmiş insanlarız”

Ben 2023 yılının 8 Ekim’inde İstanbul İl Başkanlığı görevine seçildim. Bu binaya geldiğimden daha fazla Çağlayan Adliyesi’ne, Vatan Emniyet’e, Silivri’ye gittim. Buraya geldiğimden daha fazla sokaklarda esnaflarla, pazarcılarla buluştum. İstanbul’un çeşitli yerlerinde çalıştaylar, toplantılar yaptık. 2023 yılının 8 Ekim’inden önce bir söz söylemiştim aday olduğum gün. Bu binanın önünde demiştim. Biz sokaktan yönetmeye geliyoruz. Benim için her yer İstanbul İl Başkanlığı binası. Benim için bütün sokaklar İstanbul İl Başkanlığı binası. Bütün meydanlar İstanbul İl Başkanlığı binası. Burada oluruz. Başka alanlarda çalışmalar yürütürüz. Benim İstanbul’da 40 tane makam odam var. Onlardan bir tanesi buradaydı. Şu anda Genel Başkanlık Çalışma Ofisi. 39 tane ilçe binası benim makam odamdır. Sokaklar benim makam odamdır. Dolayısıyla binalar sembolik yerlerdir. Misafirler gelir, burada ağırlanır, toplantılar yapılır, protokol konukları gelir, bu tür yerlerde ağırlanır. Dolayısıyla bu tartışmanın bana göre bir manası yoktur. Önemli olan örgütün iradesidir. Biz örgütün iradesiyle seçilmiş insanlarız. Örgüt iradesi karar verirse tekrar seçiliriz. Örgüt iradesiyle geldik, örgüt iradesiyle gideriz. Mesele budur.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU