The Economist: Güney Kore ve Türkiye, küresel silahlanmada yükselen güçler

The Economist dergisi, Türkiye’nin, savunma sanayisi ihracatını son beş yılda 2 milyar dolardan 7 milyar dolara çıkararak yükselen bir küresel güç konumuna geldiğini vurguladı

Fotoğraf: AA

Birleşik Krallık merkezli The Economist dergisi, Türkiye’nin, savunma sanayisi ihracatını son beş yılda 2 milyar dolardan 7 milyar dolara çıkararak yükselen bir küresel güç konumuna geldiğini vurguladı. Dergide, birçok ülkeye silah ihraç eden “Türkiye’nin, TUSAŞ Kaan beşinci nesil savaş uçağıyla hem F-16 filosunu yenilemeyi hem de uluslararası pazarda F-35 alternatifi olarak iddiasını güçlendirmeyi hedeflediği" kaydedildi. Dergi, Güney Kore’nin de Polonya ve Suudi Arabistan gibi ülkelere yapılan büyük silah satışlarıyla küresel pazarda etkisini arttırdığını belirtti.

The Economist, ülkelerin askeri ve savunma harcamalarında yaptığı yeni düzenlemeleri ele alan bir makale yayımladı. Makalede, Ukrayna’daki savaş, ABD’nin NATO’dan ayrılabileceğine dair imaları ve Çin’in Tayvan’ı işgal edebileceği endişelerinin, ülkeleri silah stoklarını artırmaya, tedarik zincirlerini güçlendirmeye ve mühimmat akışını güvence altına almaya ittiği vurgulandı.

“Tank, top, savaş uçağı ve insansız hava araçlarına yönelik ‘aç gözlü’ bir talep oluştuğu” belirtilen makalede, “İngiltere’nin 31 Ağustos’ta Norveç’e beş denizaltı karşıtı fırkateyn tedarik etmek üzere 13,5 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladığı” hatırlatıldı. Ancak bu talebin tamamının, ABD, Avrupa ve Rusya’daki "geleneksel" ihracatçılara fayda sağlamadığı ifade edildi. The Economist, bu gelişmelerden özellikle "iki iddialı orta güç" olarak tanımladığı Güney Kore ve Türkiye’nin avantaj sağladığını kaydetti.

Makalede, silahlanma yarışının “daha geniş bir yeniden hizalanmayı da yansıttığına” dikkat çekilirken, Avrupa’nın silah şirketlerinin Soğuk Savaş sonrası kaybettikleri kapasiteyi geri kazanmak ve Ukrayna’ya yapılan bağışlarla tükenen stokları yeniden inşa etmek için zamana ihtiyaç duyduğu vurgulandı.

Öte yandan, genellikle ABD’den sonra dünyanın ikinci büyük silah ihracatçısı olan Rusya’nın, Ukrayna’da yaşanan ekipman kayıplarının ardından önceliğini kendi ordusuna verdiği vurgulandı. Batı yaptırımlarının, Rus firmalarının gelişmiş platformlar üretmesi için gerekli kritik bileşenleri temin etmesini engellediği ifade edildi. “Rusya’nın, geçen yıl, silah ihracatının 2022’ye kıyasla neredeyse yüzde 50 azaldığı ve sipariş defterlerinin durgun kaldığı” kaydedildi. “Hindistan, Vietnam ve Mısır gibi müşterilerin ise alternatif kaynaklara yöneldiği” belirtildi.

Güney Kore’nin yükselişi

Makaleye göre çok sayıda ülke, artık Güney Kore’ye yöneliyor. ABD hala Avrupa’daki NATO üyelerine silah ihracatında en büyük ihracatçı konumunda bulunuyor, ancak Güney Kore ve Fransa, ABD’den sonra ikinci sırada yer alıyor. Özellikle tank ve toplarda Güney Kore, ABD’den daha fazla satış gerçekleştirirken, savaş uçaklarında ABD ve Fransa’nın ardından üçüncü sırada bulunuyor.

Güney Kore, geçtiğimiz yıl Suudi Arabistan’a 3,2 milyar dolarlık Cheongung–II kara-hava füzesi sistemi, Peru’ya 460 milyon dolarlık savaş gemisi ve Romanya’ya 1 milyar dolarlık kendi kendine hareket eden obüs sattı. En büyük anlaşma ise 2022’de Polonya ile imzalanan ve şu anda 22 milyar dolara ulaşan sözleşme oldu. Bu anlaşma kapsamında Polonya’da kısmen üretilen çeşitli silah sistemleri satılacak; 180 adet K2 Black Panther tankı, 672 obüs, 48 FA-50 savaş uçağı ve 288 K239 roketatar dahil.

Güney Kore’nin en iddialı programı önümüzdeki yılın sonlarında hizmete girmesi beklenen KF-21 savaş uçağı. Şu anda 4,5. nesil bir uçak olarak hizmet verecek olan KF-21, bir sonraki güncellemesi ile tamamen 5'inci nesil, kendi ürettiği motorlarla donatılmış bir gizli (stealth) savaş uçağı haline gelecek. Bu gelişme, Güney Kore’nin F-35 gibi en gelişmiş ABD programlarıyla rekabet edebilme kapasitesini test edecek. 

Türkiye, yükselen bir güç konumunda

Makalede, Türkiye, savunma sanayisi alanında “bir diğer yükselen güç” olarak tanımlanıyor. Makaleye göre Türkiye'nin, son beş yılda silah ihracatı neredeyse 2 milyar dolardan 7 milyar doları aşacak şekilde hızlı bir artış gösterdi. Baykar tarafından üretilen dronlar, Çin modelleriyle rekabet edebiliyor. 500’den fazla TB2 sabit kanatlı modeli, 30’dan fazla ülkeye satıldı. Suudi Arabistan, daha gelişmiş Acinki dronunun ortak üretimi için 3 milyar dolarlık bir anlaşma yaptı. Baykar'ın, "İtalya’nın Leonardo firmasıyla ortak girişime sahip olduğuna" değinilen makalede, "Leonardo'nun, altıncı nesil GCAP savaş uçaklarıyla birlikte uçacak gizli Kızılelma dronunu 'sadık kanat' olarak gördüğü" belirtildi.

Makalede, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika ve Orta Doğu’ya yapılan silah satışlarıyla diplomatik etki sağlamaktan memnun olduğuna" değinildi. Makalede ayrıca, "Türk firmalarının büyük bütçeli Avrupa ülkelerine de yöneldiğinden" bahsedilirken; "Türkiye’nin sunduğu ürün çeşitliliği dikkat çektiği; Altay tankı, toplar, füzeler, hava savunma sistemleri, radarlar, MILGEM sınıfı fırkateyn ve muhripler, Hurjet hafif taarruz/eğitim uçağı, ATAK helikopteri, silahlı dronlar ve elektronik harp sistemlerinin bunların arasında bulunduğu" ifade edildi.

Makaleye göre, bu yılın başlarında Türkiye ve İspanya, 30 adet Hürjet için 1,6 milyar dolarlık ortak üretim anlaşmasına vardı. Türkiye, Romanya’ya 930 milyon dolarlık anlaşmayla bin 59 adet Otokar Cobra II zırhlı araç sattı ve geçen yılın aralık ayında Portekiz, deniz ikmal gemileri için 134 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı. Türkiye, füzeler geliştirme başarısı sayesinde Almanya tarafından Avrupa Gökyüzü Kalkanı İnisiyatifi’ne davet edildi.

Güney Kore gibi Türkiye’nin de beşinci nesil bir savaş uçağı programı olduğuna dikakt çekilen makalede, “TUSAŞ Kaan” uçağının, “Türk Hava Kuvvetleri’nin F-16 savaş uçaklarının yerini almakla kalmayacağını aynı zamanda düşük maliyetli bir F-35 alternatifi olarak ihracat siparişleri için Endonezya, Azerbaycan, Suudi Arabistan ve Pakistan’ın da ilgisini çekebileceği” kaydedildi.

Küresel silahlanma yarışı ve rekabet

Makalede, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden kısa süre sonra Güney Kore’nin 2027 yılına kadar dünyanın dördüncü büyük silah ihracatçısı olacağını duyurduğu hatırlatıldı. Güney Kore’nin 2022’de satışları, 17,3 milyar dolara ulaştığı belirtilirken; ülkenin bu yılki ihracatının, yaklaşık 23 milyar dolar olarak beklendiği ifade edildi.

Makalede küresel silahlanma yarışında bazı zorluklara da dikkat çekiliyor: Batılı firmalara yönelen yetenekli Koreli ve Türk mühendislerin “beyin göçü” yapması, mali kaynakları kısıtlı hükümetlerin paralarını tüketme riski ve gelişmiş teknolojilere erişim sınırlılığı. Örneğin Polonya’dan gelen siparişler doğrultusunda üretilen Kore yapımı savaş uçaklarının üretimi, Amerika’nın bazı bileşen ihracatını onaylamaması nedeniyle durdu. Türkiye hala F-35 gibi büyük Batılı ortak projelerden dışlanmış durumda. Buna rağmen, yeni aktörler yüksek hedeflerle küresel silahlanma yarışında yer almayı sürdürüyor.

 

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU