Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 29 Ağustos 2025 tarihli, "İsrail'in Gazze'deki İşgalini Genişletme Kararı ve Filistin Halkına Yaptığı Soykırım Hakkında Tezkere" konulu bildiriyi Genel Kurul'da kabul etti.
Bildirinin son maddesinde 4 yaptırım yer alıyor. Şöyle:
- İsrail ile olan tüm askeri ve ticari ilişkileri sonlandırmaya, Filistin halkına yönelik uygulanan ambargoyu kırmaya yönelik acilen harekete geçmeye;
- İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki soykırım ve sömürge politikalarını reddetmeye ve kınamaya;
- Filistin halkının meşru haklarını savunmaya, iki devletli çözüm perspektifini korumaya ve Filistin Devleti'ni tanımayan ülkeleri de Filistin'i tanıma çağrısında bulunmaya;
- 18 Nisan 2025 tarihinde, İstanbul'da TBMM öncülüğünde tesis edilen Filistin'i Destekleyen Parlamentolar Grubu'na katılmaya davet ediyoruz.
Yine Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın yaptığı açıklamada şu vardı:
Türkiye, İsrail ile tüm ticaretini kesti, Türk gemilerinin İsrail limanlarına gitmesine izin vermiyor ve hava sahasını İsrail uçaklarına kapatıyor.
7 Ekim 2023 Hamas saldırısı ve hemen peşinden 8 Ekim 2023'te İsrail'in Hamas'a savaş ilan etmesi sürecinden bugüne kadar yaşananlara özetle bakalım.
İsrail'in Gazze operasyonu (savaş ilan ettiklerine göre buna İsrail'in Gazze savaşı da denebilir) fiilen Eylül 2024'te, yaklaşık 1 yıl önce tamamlandı.
Bunu müteakiben Lübnan'daki Hizbullah'a yöneldiler, 27 Kasım 2024'te Lübnan ve İsrail ateşkes anlaşması yürürlüğe girdi.
Bu demekti ki, İsrail'in Hizbullah operasyonu da tamamlandı.
Sonra İsrail İran'a yöneldi. Birkaç defa birbirlerine saldırılar yaptılarsa da asıl karşılıklı savaş diyebileceğimiz "12 Gün Savaşı", Haziran 2025'te gerçekleşti.
24 Haziran 2025'te ABD Başkanı Donald Trump, İran ve İsrail arasında ateşkesin sağlandığını açıkladı.
Bu İsrail'in yaptığı çatışmalara veya planlı stratejik baskı politikalarına, Yemen'deki Husiler ile Suriye'nin yeni yönetimine yönelik sürmekte olan taarruzları buraya yazmıyorum bile.
(30 Ağustos'ta Yemen Başbakanı ve hükümet üyelerine yapılan taarruz en son örnektir.)
Hepsine birlikte bakılırsa, İsrail baskın ve kural tanımaz politikaları ile Levant Bölgesi ve İran'da sanki istediğini yapabildi.
Bugüne dek, yaklaşık iki yılı bulan bu tarihi gelişmelerin bütününe bakmaya çalıştım.
2 yıldan sonra İsrail yeni bir aşamaya geçti:
Gazze'nin tam işgali.
Şimdi konumuz bu.
Geri dönüşü olan ne bulunabilir?
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Son durum ne?
1 aydır süren İsrail'deki hazırlıklar ve onaylar neticesinde bugünlerde karar aldılar, Gazze işgali başlıyor.
Bütün bu İsrail operasyonları ABD destekli icra edildi.
Trump ve Netanyahu, Beyaz Saray'da üç kez bir arada oldular.
CENTCOM, Tel Aviv'in koordinesindeydi.
ABD donanması bölgede uzun süre kaldı.
Mali, politik, askeri, tam destek!...
Bugün Gazze'de taş taş üstünde kalmadı.
Bildiride ifade edildiği şekilde yazayım:
İsrail, son 2 yılda büyük çoğunluğu kadın ve çocuk 70 bine yakın insanı öldürülmüş, 150 binden fazla kişiyi yaralamış, bölgenin sivil altyapısını imha etmiştir.
Ekleme yapayım, aylardır 2 milyonu aşkın Gazzeli, aç, susuz, evsiz, hastalıkla pençeleşiyorlar ve daha birçok sorunla karşı karşıyalar…
Soru şu: Gazze halkı insan değil mi?
İbret!..
Evet, durum böyle tarif ediliyor ve önlem olarak işaret edilenler de yukarıya yazdığım gibi.
7 Ekim 2023'ten bu yana şahsen şunları işaret ettim:
Gazze elden gidiyor; çocuklar öldürülmesin; İsrail bu işgali tamamlamadan bırakmayacak; İsrail, Levant bölgesinin egemenliğini ele geçirmek istiyor; Filistin konusu İsrail-Filistin toprak anlaşması olmadan çözülmüş olmaz; Mahmud Abbas, Filistin davasını eksiksiz savunmalı ve bundan sorumlu olan kişi başta kendisidir; Hamas bahane, asıl amaç Filistin'i yok saymak; asıl Filistin'e odaklanılmalı…
Bu söylediklerim için, sürecin en başından bugüne kadarki açıklamalarıma bakabilirsiniz.
Başka deyişle, benim için durum baştan itibaren bu şekilde tarif edildi, olabilecekler hakkında uyarılarda bulundum.
Neredeyiz?
Gazze tezkeresi TBMM'de kabul edildi.
Ne zamandayız?
Gazze'nin işgali safhasında.
Ne bekliyoruz?
Tel'in ve kınama bahisleri bir yana, yukarıda maddeler halinde verdiğim şekilde bakalım;
Türkiye, İsrail ile ticareti durduruyor (ki daha önce alınan tedbirlerde bu hususlara yakın hususlar vardı) ve Filistin Devleti tanınmalı (önemli Avrupa ülkelerinin ve Kanada'nın en üst düzey yetkilileri son birkaç aydır ifade ediyorlar, eylülde yapılacak BM zirvesinde Filistin Devleti'ni tanıyacaklarını duyurdular; öte yandan Filistin'i Destekleyen Parlamentolar Grubu konusu tezkerede tekraren ele alınan bir madde hüviyetinde).
O halde bu tezkere ile varılacak nokta ne?
İsrail ile Filistin arasında toprak anlaşması yapılmadan olmaz!
Toprak (ülke ve egemenlik) anlaşması yapmaya yanaşmayan taraf İsrail.
Bugüne kadar İsrail'in yürüttüğü hukuk tanımaz türden politikalar hep bu süreci gerçekleştirmek içindi.
Halen 150 civarında ülke Filistin Devleti'ni tanıyor.
Bugün buna BM daimî üyeleri de içinde olan önemli ülkeler tanımalar eklense, İsrail-Filistin barışı yine olmayacak, Filistin'in egemenlik hakları yine belirlenmiş olmayacak ve hak-hukuk yerine gelmeyecek.
Tüm dünyayı kastederek söylüyorum, geç kalınmış olabilir mi?
İsrail ve ABD tarafı, Hamas ile bir çözümü zaten kabul etmiyor.
Hamas yetkililerine yer aranıyor.
Gazze halkı İsrail'in insafına mı kaldı?
İsrail askeri Gazze içinde olduğu taktirde, Gazze'nin hava ve deniz sahası (deniz yetki alanları ve "deniz ülkesi" olarak bakın) ve hava sahası (Filistin ülkesi tanımına uygun "hava ülkesi" olarak bakın) ile egemenliğin kullanılması durumu nasıl gerçekleşecek?
Örneğin Filistin'in hava ve deniz limanları, kendi hava ve deniz yolu şirketleri, kendi gümrük ve uluslararası ticaret faaliyetleri, denizden gaz çıkarma yetkileri ve bu yetkileri kullanarak uluslararası alanda faaliyet gerçekleştirmeleri nasıl olacak, Kudüs, Batı Şeria ve Gazze'ye insanlar ve ticari mallar nasıl gelip gidecek, uluslararası mahkemeler nasıl çalışacak, uluslararası sigorta faaliyetleri nasıl olacak?
Kudüs, Gazze ve Batı Şeria'da İsrail istediği noktada, peki dünya nerede?
Filistin Devleti ve egemenliği, Başkent Doğu Kudüs, Gazze ve Batı Şeria bağlamında bir ülke (kara, deniz ve hava ülkeleriyle), 1967 sınırlarından bugüne neredeyiz?
Filistin'in bütünü ne durumda?
Bu sadece Türkiye'nin çözmeye gayret ettiği bir konu olmamalıydı, insanlık seferber olmalıydı!..
İsrail durumu öyle bir hale getirdi ki, çözün çözebilirseniz…
Peki ne yapacaksınız?
Üstelik ABD ve Başkan Trump, "İbrahim Anlaşmaları" ve "Gazze'de yeni durum" diyor.
Daha birkaç gün önce NYT'da bir açıklama vardı ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ismiyle iddia şöyleydi:
Devlet Başkanı Mahmud Abbas da dahil olmak üzere Filistinli yetkililerin gelecek ay New York'ta yapılacak BM Genel Kurulu'na katılmasını vize vermeyerek yasaklamış oldu.
Sebep şöyleydi:
Dışişleri Bakanlığı, terörizme destek verme, tek taraflı devlet kurma hamleleri yapma ve ‘şiddeti yüceltme' gerekçeleriyle yaptırımlar kapsamında Filistin heyetinin vizelerini iptal etti.
Böylece ABD, BM Genel Kurulu'ndan bir yabancı delegasyonun tamamının gelmesini ilk kez engelledi.
Sonuç ne?
Gazze'nin İsrail tarafından işgaline başlanacağı aşamada TBMM tarafından alınan tezkere kararında durum tespiti var, ama bu uluslararası sistemde (veya sistemsizlikte) yapılacak pek de bir şey yok gibi duruyor.
Sanırım, eylülde BM zirvesine Türk Milleti'nin iradesini alıp gitmek için bu tarihlerde böyle bir tezkereye gerek duyuldu.
Zirvede Türkiye'nin tezleri yüksek perdeden seslendirilirken "milletin iradesi bu yönde" denecektir.
Konu en başından itibaren Levant bölgesindeki İsrail yayılmacılığı ve Filistin'in bütünüyle yutulması konusuydu.
Strateji ve jeopolitik böyle bir şey…
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish