Göz hastalıkları okul çağındaki çocukların öğrenme hızını ve kalitesini olumsuz etkiliyor

Uzmanlar, okul çağındaki çocukların göz sağlıklarının eğitim hayatlarını ve kişisel gelişimlerini olumsuz etkilediği ve ailelerin bu duruma karşı dikkatli olması gerektiği konusunda uyarıyor

Fotoğraf: AA (Arşiv)

Türkiye’de 2025-2026 eğitim-öğretim yılı 8 Eylül’de başlıyor. Yüzbinlerce ilkokul, ortaokul ve lise öğrencisi ders başı yapacak. Uzmanlar ise okul çağındaki çocuklarda göz sağlığı önemine dikkat çekiyor.

Göz Vakfı Bayrampaşa Göz Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr.Mitat Altuğ, görme problemlerinin okul çağındaki çocukların yaklaşık yüzde 20-30’unu etkilediğini belirtti.

Altuğ, “En sık rastladığımız görme problemleri arasında miyop, hipermetrop ya da astigmat gibi gözün kırma kusurları, göz tembelliği ve göz kayması sayılabilir.  Göz tembelliği erken yaşlarda fark edilip tedavi edilmezse kalıcı görme kaybı ile sonuçlanabilmektedir. Bunların dışında bazı genetik göz hastalıkları, göz tansiyonu ve katarakt gibi rahatsızlıklar da çocukluk yaş grubunda tespit edilebilmektedir” dedi.

“Hedeflenen nesnenin görüntüsünün hızlı ve doğru bir biçimde beyne aktarılmasını ve bilginin işlenmesi için görme seviyeleri iyi olmalıdır” diyen Altuğ, görme seviyesinin öğrenmenin hızını ve niteliğini etkilediğini, bu nedenle göz bozukluğu olan çocukların derslerine olan ilgisinin ve konsantrasyonunun azaldığını kaydetti.

Altuğ ayrıca, “Okul çağı çocuklarının sosyal etkileşimlerinde ve fiziksel aktivitelerinde görme yetileri çok önemlidir. Göz sorunları çocuklar arkadaşlarıyla oynarken veya sportif aktivitelere katılırken zorluk yaşayabilirler ve özgüvenleri olumsuz yönde etkilenebilir” ifadelerini kullandı.

"Göz sağlığı çocukların eğitim hayatları ve kişisel gelişimleri için kritik bir öneme sahip"

Ailelerin çocuklarında göz rahatsızlığı olup olmadığını kontrol etmesi gerektiğini belirten Altuğ, “Çocuğunuzu göz hekimine getirmenizi gerektiren durumlar arasında baş ağrısı ve göz ağrısı olması, gözlerde yorgunluk hissi ifade etmesi, gözlerini sık olarak ovalaması, okurken satır atlaması, cümleleri eliyle takip etmesi, bir gözünü daha öne alarak kitaba bakması, gözlerde sulanma olması, tahtayı göremediğinden yakınması, uzağa bakışta gözlerini kısarak bakması, yakından TV seyretmesi veya nedensiz şeklide okul başarısında düşüş olması sayılabilir” dedi.

Altuğ, ailelere çocuklarının göz sağlığını korumaları için şu önerilerde bulundu:

Ekranlara uzun süre bakmak, göz yorgunluğuna, kuruluğa ve odaklanma sorunlarına yol açabilir. Her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca 20 metre uzaklıktaki bir nesneye bakmak gözlerin rahatlamasına için tavsiye edilir. Günlük ekran süresinde de çocuğun yaşına göre kısıtlama önerilmektedir.

Yetersiz ışıkta çalışmak gözleri zorlar, aşırı parlak ışık ise göz yorgunluğuna neden olabilir. Çocukların açık havada vakit geçirmesi, uygun şartlarda güneş ışığı maruziyeti miyop gibi görme sorunlarının önlenmesi ve ilerlemenin yavaşlatılmasına katkı sağlar. Ancak çocuklar dışarıdayken mutlaka UV korumalı güneş gözlüğü takmalıdır.

Kitap okuma mesafesi gözlerden yaklaşık 30-40 cm olmalıdır. Ekran kullanımında ise çocukların gözleri ile ekran arasında en az bir kol mesafesi bulunmalıdır. Bu mesafeyi korumak, göz yorgunluğunu azaltmaya yardımcı olur.

Okul çağındaki çocukların, her yıl okula başlamadan önce göz muayenesi olmaları çocukların hem eğitim hayatları, hem de kişisel gelişimleri için kritik bir öneme sahiptir.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU