Antik çağdan kalma bir ineğin dişi, yüzyıllardır bilim insanlarını şaşkına çeviren Stonehenge'in gizemleri hakkında yeni ayrıntılar ortaya çıkardı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Yeni kanıtlar, arkeologlar ve jeologların ilk kez 2010'larda tespit ettiği, Stonehenge'le Galler'deki iki taş ocağı arasındaki bağlantıyı doğruladı. Bu taş ocaklarının, Wiltshire'daki tarihi simge yapının ayakta duran efsanevi mavi taşlarının kaynağı olduğuna inanılıyor.
Tarihçileri bir asırdan fazla süredir meraklandıran keşifte arkeologlar, 1924'te Stonehenge'in güney girişinin yanına özenle yerleştirilmiş ve MÖ 2995-2900 yılları arasına tarihlendirilen bir ineğin çene kemiğini bulmuştu.
Britanya Jeoloji Araştırmaları (BGS), Cardiff Üniversitesi ve University College London'dan (UCL) araştırmacılar, ineğin üçüncü azı dişinde izotop analizi kullanarak hayvanın beslenmesi, çevresi ve hareketi hakkında ipuçları elde etti.
Kurşun izotopları, kış sonundan ilkbahara kadarki dönemde bileşimde ani artışlar olduğunu ortaya koydu ve bu da dişin geri kalanındaki kurşundan daha eski bir kurşun kaynağına işaret etti. Bu da ineğin Stonehenge'e taşınmadan önce Galler'de bulunan mavi taşlar gibi Paleozoyik kayaçların bulunduğu bir bölgeden geldiğini gösteriyor.
Bu, bilim insanlarının Stonehenge'den Galler'e sığır kalıntılarıyla bağlantı kuran ilk kanıtları görmesi anlamına geliyor. Bu da devasa kayaların ülke çapında taşınmasında ineklerin kullanıldığı teorilerini daha da güçlendiriyor.
Testlerin ardından araştırmacılar, alışılmadık kurşun izinin, ineğin kemiklerinde depolanan kurşunun gebelik stresi sırasında yeniden harekete geçmesiyle açıklandığı sonucuna vardı; bu nedenle hayvanın büyük ihtimalle dişi olduğunu belirledi.
Profesör ve BGS fahri araştırma görevlisi Jane Evans şunları söyledi:
Bir ineğin dişinden alınan bir parça bize olağanüstü bir hikaye anlattı ve yeni bilimsel araçlar ortaya çıktıkça, onun uzun yolculuğundan öğreneceğimiz daha çok şey olacağını umuyoruz.
UCL'de Britanya Geç Dönem Tarih Öncesi Profesörü Michael Parker Pearson, "Bu, Stonehenge'in mavi taşlarının geldiği Galler'in güneybatısıyla olan bağlantısına dair daha da büyüleyici bir kanıt. Bu durum, sığırların taşların taşınmasında kullanılmış olabileceği ihtimalini gündeme getiriyor" dedi.
Stronsiyum ve kurşunun kaynaklarını ve birleşme sürelerini karşılaştırmalı olarak değerlendiren "Sequential multi-isotope sampling through a Bos taurus tooth from Stonehenge" (Stonehenge'den bir Bos taurus dişinden ardışık çoklu izotop örneklemesi) başlıklı araştırma makalesi bu ay yayımlandı.
Cardiff Üniversitesi Arkeoloji Bilimi Profesörü Richard Madgwick şunları söyledi:
Bu araştırma, kalıntıları Stonehenge girişindeki önemli bir yere bırakılan bu gizemli ineğin yaşam öyküsüne dair önemli yeni bilgiler sağlıyor. Hayvanın uzak kökenleri ve zorlu yolculuğu hakkında benzersiz yeni ayrıntılar sunuyor.
Önemli arkeolojik alanlardaki araştırmalara genellikle büyük anlatılar hakim olsa da tek bir hayvana odaklanan bu ayrıntılı biyografik yaklaşım, Stonehenge'in hikayesine yepyeni bir boyut kazandırıyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir
independent.co.uk/news/science/archaeology
Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal
© The Independent