ABD'nin New York kentinde biri polis memuru 5 kişinin öldüğü silahlı saldırının yankıları sürüyor. 

Sosyal medyada paylaşılan güvenlik kamerası kayıtlarında, elinde uzun namlulu bir silah bulunan, siyah gözlüklü ve kıvırcık saçlı bir şüphelinin, Manhattan'daki Park Caddesi'nde yer alan 345 kapı numaralı binaya girdiği görülmüştü.

Wall Street Journal (WSJ), saldırıyı düzenleyen Shane Tamura'nın, şehrin en iyi korunan gökdelenlerinden birine elinde silahla nasıl girdiğini masaya yatırdı. 27 yaşındaki saldırgan, olay yerinde intihar etmişti. 

Haberde, binanın lobisinde New York Polis Teşkilatı'ndan (NYPD) bir polisin bulunduğu, özel kart ve turnike sisteminin yer aldığına dikkat çekiliyor. Binanın ayrıca kapalı devre güvenlik kameraları ve gelişmiş izleme teknolojileriyle donatıldığına işaret ediliyor. 

Ancak Tamura'nın elinde M4 piyade tüfeğiyle doğrudan binaya girmesinin, içeridekilerde şok etkisi yarattığı ve güvenlik görevlilerine kendilerini savunma fırsatı vermediği belirtiliyor. 

Saldırganın, ilk olarak mesai saatleri dışında binada güvenlik görevlisi olarak çalışan NYPD memuru Diarul Islam'ı vurduğu ifade ediliyor. Las Vegaslı Tamura, bunun ardından silahsız bir güvenlik görevlisiyle finans devi Blackstone'da çalışan Wesley LePatner'ı öldürdü. 

O sırada olay yerinde canını kurtarmaya çalışan Blackstone çalışanlarından biri, Tamura'nın cam turnikelere ateş edip asansöre bindiğini söylüyor. 

Polisin açıklamasına göre Tamura, asansörle binanın 33. katına, dev emlak firması Rudin Management Company'nin ofisine çıkıp burada da bir kişiyi vurdu. Ardından da olay yerinde kendini öldürdü. 

New York Belediye Başkanı Eric Adams, ön soruşturma neticesinde Tamura'nın Amerikan Ulusal Futbol Ligi'nin (NFL) merkezinin de bulunduğu binada yanlış asansöre binmesi nedeniyle farklı kata gittiğini bildirdi.

Adams'ın açıklamalarına göre saldırgan, muzdarip olduğu Beyin Sarsıntısı Sonrası Ensefalopati (CTE) kaynaklı ruhsal sorunlardan NFL'i sorumlu tuttuğu bir not bıraktı. Notta "Lütfen beynimi inceleyin" yazıyordu. 

WSJ'nin analizinde, tüm tedbirlere rağmen Manhattan gibi yoğun bölgelerde şirket ofislerinin güvenliğini sağlamanın güç olduğu belirtiliyor. 

Banliyödeki ofislerden farklı olarak Manhattan'daki binalara girmek isteyen kişilerin, uzakta kurulan güvenlik noktalarında kontrolden geçirilemediği ifade ediliyor. Ofis katlarına ulaşmak isteyenler doğrudan bina lobilerine girdiğinden güvenlik önlemleri yetersiz kalabiliyor. 

Elinde silahla binaya giren bir saldırganla karşılaşmanın şok etkisi yaratacağına dikkat çeken eski FBI ajanı Tim Gallagher, şunları söylüyor: 

Canınızı almak için kendi hayatını riske atmaya hazır bir saldırganla karşı karşıya kalırsanız, kendinizi savunmak son derece zor olur.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, AA

Derleyen: Yasin Sofuoğlu