Her gün 7-8 saat uyumanın hem ruh sağlığımızı hem de bedenimizi koruduğunu biliyoruz. Ancak hayat her zaman düzenli yaşamaya imkan tanımayabilir.

Guardian uykusuz bir gecenin ardından enerjimizi nasıl koruyabileceğimizi ele aldı. 

Uyanır uyanmaz kahve yapmak ya da çay demlemek pek iyi bir fikir olmayabilir. Son zamanlarda ilk çay ya da kahvenin uyandıktan en az 30 dakika sonra içilmesi tavsiye ediliyor. 

Bu içeceklerdeki tein ve kafein, uyku ve rahatlık hissini artıran bir nörotransmitter olan adenozine bağlanıp onu bloke ederek, vücutta tam tersi bir etkinin oluşmasını sağlıyor. 

Uyanıldığında adenozin zaten en düşük seviyelerde olduğu için kafeinin bloke edebileceği pek bir şey de yok. 

Ancak yine de, özellikle sabah egzersiziyle birleştirildiğinde kahve ruh halini düzeltip uyanıklığı artırabiliyor. 

Erken kahve içmenin öğleden sonra çökmeye yol açabileceği fikri, bilimsel dayanaktan yoksun. 

Uzmanlar her zamanki kadar kafein almanızı tavsiye ederken akşam saatlerinde kahve içmemenizi ve bol su tüketmenizi de söylüyor.

Uyanıklık için güneş ışıklarını kullanmak da mantıklı bir fikir. Uyku hormonu diye bilinen melatonin üretimini azaltan güneş ışıkları, vücuttaki kortizol ve serotonin seviyelerini de artırıp sizi daha zinde kılacak. 

Soğuk duş sevenler bu sayede endorfin ve adrenaline kavuştuğu için imkanları varsa bunu yapsın. Ancak 15-50 saniyelik sürelerle bir sıcak bir soğuk suyla duş almak da iş görüyor. 

Kahvenin yanına tatlı bir şey yemeyi planlıyorsanız bunu bir daha düşünün. Karbonhidrat yerine protein, sebze ve meyve tüketimi sizin çökmemenizi sağlayacaktır. 

Magnezyum, B12, kreatin ve L-Teanin gibi takviyeleri de doktorunuza danışarak değerlendirebilirsiniz. 

Ağır egzersiz biraz iddialı olabilir ama 1-2 dakikalık yoga hareketleri ya da kısa bir yürüyüş yapmanız tavsiye ediliyor.

Eğer imkanınız varsa saat 15.00 olmadan yapılacak 15-30 dakikalık şekerleme de gününüzü kurtarabilir.

Independent Türkçe, Guardian, BBC