Çin'in, Tibet’teki direnişi kırmak için özel kreş programlarıyla bölgenin kültürünü değiştirmeyi hedeflediği iddia ediliyor.
Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde Pekin yönetiminin, son 20 yılda Tibet’teki yatılı okul sistemini yaygınlaştırdığı iddia ediliyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Artık 4 yaşındaki çocukların bile Mandarin dilinde eğitim veren, Çin kültürünü merkeze alan kreşlere yerleştirildiği ifade ediliyor. Ardından öğrenciler birinci sınıftan altıncı sınıfa kadar Mandarin ağırlıklı yatılı okullara gönderiliyor.
Buralarda görev yapan öğretmenlerin çoğunu Han Çinlisi olduğuna ve Tibetçe bilmediğine dikkat çekiliyor. Bunun da öğrencilerin kendi kültürlerinden ve ailelerinden kopmalarına neden olduğu savunuluyor.
Columbia Üniversitesi’nden Tenzin Dorjee, “Bu, Tibet tarihinde eşi görülmemiş bir şey. Tibetliler birbirleriyle Çince konuşmazdı” diyor.
Londra Üniversitesi SOAS’tan Robert Barnett da Pekin’in yürüttüğü propaganda yöntemine ilişkin şunları söylüyor:
Çin, bu kültürleri tamamen yok etmiyor ama cerrahi bir hassasiyetle seçici şekilde söküp yerine kendi değerlerini yerleştiriyor. Tibet Budizmi’ni, İslam’dan farklı olarak daha kolay manipüle edilebilir bir Çin dini gibi görüyorlar. Bu yüzden strateji daha yumuşak ama hedef aynı.
Analizde, Çin lideri Şi Cinping’in 2012’de göreve gelmesinden bu yana Tibet eğitim sisteminde gerçekleşen dönüşüme dair çarpıcı istatistikler de paylaşılıyor. Tibet’in bağımsızlığını savunan Tibet Eylem Enstitüsü’ne (Tibet Action Institute) göre yatılı okul sisteminde 800 binden fazla öğrenci var.
2012’den 2022’ye kadar yatılı ilkokulların arazisinde yüzde 120 artış yaşanırken, aynı dönemde kreş sayısı da 500’den 2 bin 500’e çıktı. Okul öncesi çocukların eğitim kurumlarına kayıt oranı da yüzde 52’den yüzde 90’a fırladı.
Tibet Budizmi'nin ruhani lideri 14. Dalay Lama Tenzin Gyatso, marttaki açıklamasında halefinin Çin sınırları dışında “özgür dünyada” doğacağını söylemişti. 90 yaşındaki Dalay Lama’nın sözleri Pekin’den tepki toplamış, Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Gyatso’nun “Tibet halkını temsil etme hakkına sahip olmadığını” ileri sürmüştü.
Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer alan 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" diye biliniyor.
Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" diye adlandırmıştı.
Independent Türkçe, Wall Street Journal, AA