Suat Kılıç: Yeniden Refah Partisi’nin de olduğu bir üçüncü yol ittifakı, Türkiye için alternatif olacaktır

“Cumhur İttifakı ve CHP’nin başını çektiği ittifaklar karşısında bir üçüncü yolu, bir yeni alternatifi topluma sunabilmek adına siyasi partilerle görüşmelerimize devam ediyoruz”

Fotoğraf: ANKA

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, partisinin MYK toplantısının ardından gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Bölgenin ateş çemberinde bulunduğunu, İsrail-İran ateşkes sürecini takip ettiklerini belirten Kılıç, "Ağır bombardıman uçakları ve sayısı belirsiz füzelerle amacına ulaşıp, işledikleri savaş suçlarının üzerini hızla kapatıyorlar. İşte görüyorsunuz; savaş baronu Trump, barış elçisi oldu. Narsist kişilik bozukluğu ile malul Bay Başkan, Nobel Barış Ödülü için hevesli. Amerikan uçaklarının İran’ı bombaladığı gecenin sabahında 'savaşı ben bitirdim' diyecek kadar da yüzsüz. Ve bu yüzsüz savaş baronunu Nobel Barış Ödülü’ne aday gösteren ülke, maalesef, dost ve kardeş ülkemiz Pakistan. Pakistan’ın kronik sorunu da biliyorsunuz Hindistan. Gazze’de oluk gibi kan akıyor. Bombalarla, silahlarla ölmeyen çocuklar, açlıktan kırılıyor. Bu ölüm ve cinayetlerin azmettiricisi, İsrail’in ölüm kusan silahlarının tedarikçisi Trump Nobel’e aday. Tehditkâr silah tüccarı, küstah emlakçı Trump’ın barış ödülü alması Nobel’in de inkarı ve iflası olur" diye konuştu.

"Gazze’de Trump destekli işgal ve soykırım devam ediyor"

İsrail-İran arasındaki savaşı kimin nasıl başlattığının, kimin nasıl bitirdiğinin belirsiz olduğunu söyleyen Kılıç, şöyle devam etti:

Diplomasi kazandı diyorlar. Diplomasi neyi kazandı? Ortada terör devleti İsrail’den başka kazanan yok. Ortadoğu’da İsrail için tehdit veya tehlike oluşturan ne varsa kolu kanadı kırılıyor. Ama kazanan diplomasi oluyor. Oysa diplomasinin de Birleşmiş Milletler’in de iflas ettiği bir dönemden geçiyoruz. İsrail, bir terör devletidir. İsrail kabinesi, eli kanlı bir cinayet şebekesidir. ABD’nin karanlık bir geçmişe sahip olan başkanı, bu cinayet şebekesinin elinde esirdir. Trump, bugün için ABD’nin sahip olduğu imkan ve kabiliyetleri İsrail’in emrine amade kıldı. Yarın bir tehdit daha alırsa, İsrail’in çıkarları için NATO’yu bile sahaya sürmeye kalkabilir. Türkiye, kurucu ortağı olduğumuz NATO’nun, İsrail’in çıkarları ve güvenliği için kullanılmasına bedeli ne olursa olsun engel olmalıdır. Bir yandan İran bombalanıyor. Öte yandan Dünya sözde ateşkesle oyalanıyor. Bu arada yalnızlığa terkedilen Gazze unutturuluyor. Gazze unutulmasın, unutturulmasın diyoruz ama, maalesef unutuldu, unutturuldu. İsrail-İran savaşının sürdüğü 12 gün boyunca iki taraftan ölenlerin sayısı 800. Aynı sürede Gazze’de öldürülenlerin sayısı 850. Karşılıklı binlerce füze fırlatıldı, uçaklardan bombalar atıldı. Buna rağmen, savaşın sürdüğü 12 gün boyunca, Gazze’de ölenler, İsrail-İran savaşında ölenlerden daha fazla. Çünkü savaşın büyüğü hâlâ Gazze’de yaşanıyor. Gazze’de Trump destekli işgal ve soykırım devam ediyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Savaşın yükü de dar gelirliye yüklenecek"

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, ülkedeki emeklilerin de emeklilik sürelerinde adalet bekleyen EYT mağdurlarının kademeli emeklilik beklentisinin de unutulmaması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

Devlete güvenmenin bedelini, adaletsizliğe maruz kalarak ödeyen staj ve çıraklık mağdurları da unutulmasın. Bir yıllık evliliğe bir ömür boyu nafaka ödemek zorunda bırakılan süresiz nafaka mağdurları da unutulmasın. Nadir görülen hastalıklara maruz kalan çocukları için, sokaklarda süren yardım kampanyalarıyla evlatlarını yaşatmaya çalışan mağdur aileler de unutulmasın. Uyuşturucu maddelerin pençesinde kıvranan gençlerimiz ve çaresiz durumdaki aileleri de unutulmasın. Ve tabii asgari ücretlilerimiz de unutulmasın. Bölgesel savaşlar nedeniyle akaryakıt fiyatları artıyor. Bu durum enflasyonu da azdırıyor. Hayat her geçen gün daha daha da pahalılaşıyor. Çarşı pazarda fileyi doldurmak her geçen gün zorlaşıyor. Yüksek faizlerin maliyeti dar gelirlinin, asgari ücretlinin sırtına yükleniyor. Baş edilemeyen enflasyonun ağır maliyeti emekliye yükleniyor. Şimdi, savaşın yükü de dar gelirliye yüklenecek. Bu terazi bu sıkleti çekmez. Asgari ücretlilerimiz, emeklilerimiz bu yükü üstlenemez. Temmuz ayı emekliye, asgari ücretliye ara zam vermeden geçiştirilemez. Kabineye bir kere daha sesleniyoruz: İsrafı azaltın, tasarrufu artırın, emekliyi, asgari ücretliyi yokluğa mahkum bırakmayın. İklim Kanunu için gösterdiğiniz hassasiyeti maaş artışlarından sakınmayın.

"Onlar kirletecek biz mi temizleyeceğiz"

TBMM gündeminde bulunan İklim Kanunu'nu eleştiren Kılıç, "Ne oldu? Niye çekmiştiniz, niye geri getirdiniz? Bu sürede ne değişti? Amerika’nın çekildiği, Rusya ve Çin’in hiç girmediği, Hindistan’ın 2070 yılına ötelediği Paris İklim Sözleşmesi’ne biz ne diye bu kadar hevesliyiz? Çin, Hindistan, Rusya ve Amerika, dünyayı en çok kirleten 4 ülke. Onlar kirletecek biz mi temizleyeceğiz? Onlar üretecek biz mi tüketeceğiz?

Onlar kazanacak, bedelini biz mi ödeyeceğiz? Bu kanun konusundaki endişeler giderilememiştir. Bu haliyle bu tasarı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden tekrar geri çekilmelidir" diye konuştu.

"Dirsek temaslarımız devam ediyor"

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Suat Kılıç, "Olası bir erken seçim için ittifak yapmayı düşünüyor musunuz?" sorusuna, şu yanıtı verdi:

Türkiye seçim sürecine girmiş değil. 2023’te yapılan milletvekilleri ve cumhurbaşkanlığı seçiminin sonraki olağan tarihi 2028 yılı. Olabilecek en erken seçim de 2027 olarak değerlendiriyoruz. 2028 yılında yapılacak bir seçim için bugünden ittifak açıklaması yapmak mümkün değil ama Yeniden Refah Partisi olarak, Cumhur İttifakı ve CHP’nin başını çektiği ittifaklar karşısında bir üçüncü yolu, bir yeni alternatifi topluma sunabilmek adına siyasi partilerle görüşmelerimize devam ediyoruz. Dirsek temaslarımız devam ediyor. Deyim yerindeyse istikşafı görüşmelere devam ediliyor. Olası bir seçimde Yeniden Refah Partisinin de olduğu bir üçüncü yol ittifakı Türkiye için alternatif olacaktır diye düşünüyorum.

"Kobani Türkiye’de bulunan bir yerleşim yeri değildir"

Bir soru üzerine, "Diyarbekirspor Kulübü'nün, Kobani Spor olarak isim değiştirmesini değerlendiren Kılıç, "Diyarbakır ve Amedspor'a destek vermiş bir bakan olarak, Türkiye sınırları içerisinde yer alan isimler almaları daha doğru diye düşünüyorum. Kobani ismi  başka yerlere çekilecektir. TFF’nin bu konuda vereceği kararı da önemsiyorum. Kobani Türkiye’de bulunan bir yerleşim yeri değildir. İller, ilçeler adına kulüpler vardır ama Kobani adının alınması da bana pek doğru gelmemektedir” dedi.

"CHP ile ilgili bir kayyum kararı alınmamalıdır"

Suat Kılıç, "CHP’nin kurultayına ilişkin davada partiye kayyum atanır mı?" sorusu üzerine, "Belediyelere kayyum atandı sıra partilere mi geldi sorusunu sorma gereği duyuyorum. Doğrusu Türkiye’de herhangi bir partiye kayyum atanmasını doğru bulmuyorum. Bu siyasi bir karar olmayacak hukuki bir karar olacak ama maalesef hukukun verdiği kararların siyasetin etkisine çok açık olduğunun farkındayız. Verilecek karar, bir mahkemeden bile çıksa kararın siyasetin arka odalarında alındığına ilişkin kuşkular giderilemeyecektir. CHP ile ilgili bir kayyum kararı alınmamalıdır" diye konuştu.

 

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU