Resul Emrah Şahan'ın bir kez daha tahliyesi istendi

Şahan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, müvekkilinin hukuka aykırı şekilde tutuklu bulunduğunu belirterek İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nden tahliye talebinde bulundu

Fotoğraf: Resul Emrah Şahan web sitesi

19 Mart "Kent Uzlaşısı" operasyonuyla tutuklanan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, müvekkilinin hukuka aykırı şekilde tutuklu bulunduğunu belirterek İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nden tahliye talebinde bulundu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ersöz, “Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın tutukluluğunda 3. ay dolmak üzere. 23 Mart 2025 tarihinde verilen tutuklama kararından bugüne, yöneltilen suçlamaya ilişkin somut ve ikna edici bir delil ortaya konulamadığı gibi muhalefet partilerinin yerel seçim ittifaklarının  kriminalize edilmesi çabasına da şahit olmaktayız” dedi.

Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın avukatları Hüseyin Ersöz ve Enes Hikmet Ermaner,  Şahan hakkındaki  tutuklama kararının hem usul yönünden hem de içerik yönünden hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle tahliye edilmesi talebinde bulundu. Yapılan başvuruda, Resul Emrah Şahan’a ilişkin, “herhangi bir adli kontrol tedbirine hükmedilmeksizin ya da CMK m.109/3’de öngörülen adli kontrol tedbirlerinden birine ya da birkaçına hükmedilmek suretiyle tahliyesine karar verilmesi” istendi.

Avukatsız tutukluluk devam kararları hukuka aykırı

“Müvekkilimiz 19.03.2025 tarihinde sabah erken saatlerde konutunda gözaltına alınmış, günlerce hukuksuz şekilde gözaltında tutulmuş… İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2025/348 Sorgu sayılı kararı ile 23.03.2025 tarihinde tutuklanmasına karar verilmiştir” ifadelerinin yer aldığı dilekçede, daha önce yapılan tutukluluk incelemeleri de dahil müdafilerin hiçbirine tutukluluk incelemesi için bildirim yapılmadığını, bu durumun kanuna olduğu gibi insan haklarına da aykırı olduğunun belirtildi; Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına atıfta bulunularak, tutukluluk incelemesinde avukatların dinlenmemesinin savunma hakkının ihlali anlamına geldiği ifade edildi. Dilekçede konuya ilişkin "Tutukluluk incelemesine dair duruşmalardan tarafımız haberdar edilmemiş, bu suretle duruşmalara katılmamız sağlanmamıştır. Oysa bu tutum açıkça hukuka aykırıdır" denildi.

“Sübjektif ve afaki yorumlar...”

Tahliye talebinde, “Tutuklama kararında... ‘şüphelilerin terör suçlarından adli kayıtları bulunan şahıslarla iletişimleri olduğunun tespit edildiği…’ şeklinde ileri sürülen husus sübjektif ve afaki yorumlara konu edilmiştir. Bu iddianın örgüte yardım isnadına dayanak yapılamayacağı ve somut delillere dayanan kuvvetli şüpheden söz edilemeyeceği son derece açıktır” denilerek Şahan’a yöneltilen “terör örgütüne yardım” suçlamasına ilişkin, somut delillerin bulunmadığı vurgulandı.

Dilekçede, soruşturma ile “Türkiye İttifakının” kriminalize edilmek istendiği de belirtilerek, “CHP tarafından seçimlerde başarıyla tatbik edilen ‘Türkiye İttifakı’ modelinin PKK/KCK’nın bu yönde aldığı bir kararın uygulaması mahiyetinde olduğuna dair doğrudan ya da dolaylı en ufak bir delil, hatta emare gösterilemediği gibi... Bu iddiayı destekleyen açık, kesin ve inandırıcı hiçbir husus söz konusu değildir” denildi.

HTS kayıtlarına ilişkin

Soruşturma dosyasında yer alan HTS kayıtlarına ilişkin olarak Şahan’ın dosyanın diğer şüphelisi Azad Barış’la yaptığı görüşmelere ilişkin ise “03.12.2019-22.03.2020 arasında toplam 17 kere ve toplam süresi de 710 saniye olmak üzere Azad Barış’la telefon görüşmesi yaptığının iddia edildiği görülmüştür... Görüşmelerin 1 dakikaya dahi denk gelmediği anlaşılmaktadır.” ifadesine yer verildi.

“Yardım suçu ortadan kalktı”

Dilekçede ayrıca, PKK/KCK’nın 12 Mayıs 2025 tarihinde örgütsel faaliyetlerine son verdiği hatırlatılarak, “Örgütün kendisini feshetmiş olmasıyla birlikte, isnadın dayanağı olan yapının hukuki ve fiilî varlığı sona ermiş; böylece suçlamanın maddi temeli ortadan kalkmıştır. Mevcut olmayan bir örgüte yardım edildiği iddiasıyla tutuklama tedbirinin sürdürülmesi, soruşturmanın maddi gerçeği araştırma amacıyla değil, salt cezalandırma amacıyla yürütüldüğünü göstermektedir” denildi.

Ersöz: Müvekkillerimizin menfaatlerini korumak için ‘etkili başvuru yollarının’ bulunmadığını tecrübe etmekteyiz

Avukat Ersöz konuya ilişkin X hesabından yaptığı açıklamada ise şu görüşlere yer verdi:

Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın tutukluluğunda 3. ay dolmak üzere. 23 Mart 2025 tarihinde verilen tutuklama kararından bugüne, yöneltilen suçlamaya ilişkin somut ve ikna edici bir delil ortaya konulamadığı gibi muhalafet partilerinin yerel seçim ittifaklarının  kriminalize edilmesi çabasına da şahit olmaktayız. Bugün kamuoyunda olgulardan çok algılara itibar edildiği, Adil Yargılanma Hakkı ve Özgürlük Hakkı gibi temel insan haklarının askıya alındığı bir süreç yaşıyoruz. Bu süreci artık sadece Düşman Ceza Hukuku kavramıyla açıklamanın da yeterli olmadığı kanaatindeyim.

Biz hukukçular, görevimizi bir şekilde yerine getirme çabası içinde olsak da hukuk düzleminde, müvekkillerimizin menfaatlerini korumak için 'etkili başvuru yollarının' bulunmadığını da tecrübe etmekteyiz. Bugün Resul Emrah Şahan adına İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne bir dilekçe sunarak tahliyesini talep ettik. Dilekçemiz, tutukluluk incelemesi kapsamında birkaç gün içinde karara bağlanacaktır.

İdare Mahkemesi, Resul Emrah Şahan'ın Şişli Belediye Başkanlığından uzaklaştırılmasına ilişkin davada AYM'nin kararını bekleyecek

Resul Emrah Şahan, hakkında yürütülen “silahlı terör örgütüne yardım etme” suçlaması gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı tarafından Şişli Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılmış ve yerine Şişli Kaymakamı görevlendirilmişti. Şahan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, Şahan'ın görevden uzaklaştırılmasına ve yerine kayyum atanmasına ilişkin işlemlerin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle açılan davada, bu işlemlerin dayanağı olan ve İçişleri Bakanı'na "terör suçları" nedeniyle görevden uzaklaştırılan belediye başkanlarının yerine atama yetkisi veren Belediye Kanunu'nun 45. maddesinin 2. fıkrasındaki düzenlemenin iptali istemiyle AYM'ye başvuruda bulunulmasını da talep etmişti.

Buna göre, Şahan hakkındaki davayı gören İstanbul 9. İdare Mahkemesi, Belediye Kanunu'nun söz konusu fıkrasının iptali istemiyle AYM'nin vereceği kararı "bekletici mesele" yapılmasına hükmetti. İdare Mahkemesinin kararında, "Bakılan davadaki yürütmenin durdurulması isteminin, Anayasa Mahkemesinin 5 ay içerisinde vereceği karara kadar bekletilmesine, 5 ay içerisinde karar verilmemesi durumunda, yürütmenin durdurulması isteminin yeniden değerlendirileceğine oy birliğiyle karar verildi" denildi.  Şahan'ın avukatı Ersöz, sosyal medya hesabından yaptığı konuya ilişkin açıklamasında şunları kaydetti:

İdare Mahkemesi yapmış olduğu değerlendirmede, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in taraf olduğu başka bir dosyada Anayasa Mahkemesine başvurulması sebebiyle, hukuk devletinin gereği olarak Anayasa Mahkemesinin yapacağı denetimin bekletici mesele yapılmasına karar verdi.  Anayasa Mahkemesi tarafından Belediye Kanunu’nun 45. maddesinin 2. fıkrası Anayasa’ya aykırı bulunur ve iptal edilirse, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın görevden alınması ve belediyeye kayyım atanması kararı da dayanaksız kalacak. Bu durum ülke genelinde uygulanan 'antidemokratik' kayyım atamalarının da ortadan kalkmasını sağlayabilir.

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU