Cumhurbaşkanı Cemal Abdunnasır'ın doğrudan, manevi ve gönüllü mirasçıları, belgeleri yayımlayarak herhangi bir mirasçı gibi şunu yapmak istiyorlardı:
Abdunnasır'ın etrafındaki her şeyin farkında olduğunu, hatanın sadece kendisine ait olmayıp, koşulların, baskıların, maceraların ve ergenliklerin bir sonucu olduğunu teyit etmek.
Buna karşılık Nasırcıların kampanyalarına, sözlü şiddete ve geçmişin şiddetine maruz kalan grup, uğradığı hakaretleri ve inkârı telafi etmek istiyor.
Tartışmanın üçüncü bir tarafı daha var ki, bu tür durumlarda her zaman azınlıktadır.
O da gerçeklerle ve tarihle oynamayan, kendine, itibarına ve mesleki onuruna saygılı, ciddi, bilimsel ve objektif gruptur.
Bu grubun başında, her ulusal veya etnik tartışmaya veya münazaraya bir parça dürüstlük, araştırma ve tarafsızlık getiren Profesör Hilmi el-Namnam yer alıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Hem yaşarken hem de yokluğunda Abdunnasır'ın sorunu, her zaman bir işi, unvanı ve yeri olmayan kişilerdi.
Bunlar Nasırcılığın hiçbir safında kendilerine yer olmadığını keşfettiklerinden, kendilerini Nasırcılığın yetimleri ilan ettiler.
Ama bunlar gerçeklerin ve belgelerin dışında kalırken, düşünürler, tarihçiler, onurlu kişiler Arap ulusunun ve simgelerinin onuru ile Ahmed Said'in (kendisi Savt el-Arap radyosunun ana spikeriydi - ç.n.t) mirasını birbirinden ayırmakla meşguller.
Zavallı Ahmed Said, bozulan imajını (ve sesini) boşu boşuna düzeltmeye çalışırken öldü.
Boşu boşuna dedik çünkü o güçlü konuşmalarının sesi hâlâ kulaklarda ve ruhlarda yankılanıyor.
Mısır tarihinin en meşhur liderinin ölümünün üzerinden yarım asır geçmesine rağmen tartışmanın devam etmesi makul mü?
Tabi ki makul.
Tarihin sonu yoktur.
Abdunnasır hakkında elimizde sadece amatörlerin ve ona yakın olmak isteyenlerin yazdıklarının olması adil değil.
Yıllar geçse de her zaman tanıklar bulunabilir.
Bunlar, sözleri tartışılmaz tanıklardır.
Abdunnasır'ın kendi sesinden tanıklığı da bunlar arasındadır ve geçmişteki tüm belgelerin ötesine geçmektedir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
