Yeni Şafak yazarı: Neredeyse “iyi ki bu 5,8 büyüklüğünde deprem oldu” diyeceğim

İsmail Kılıçarslan: Devlet ve deprem sonrası müdahale etmesi gereken kurumlar depreme hazır.

Fotoğraf: AA

Yeni Şafak gazetesi yazarı İsmail Kılıçarslan, İstanbul’da en büyüğü 5.8 olan depremleri köşesine taşıdı. Kılıçarslan, yazısında "Çünkü bu ikaz niteliğindeki depremde gördük ki aslında devlet ve deprem sonrası müdahale etmesi gereken kurumlar depreme hazır” görüşünü getirirken insanların yapılara güvenmediğini vurguladı.

Kılıçarslan, "İyi ki deprem oldu” başlıklı yazısında şunları yazdı:

Depremde insanı arzın sallanması değil, içinde bulunduğumuz binaların yıkılması öldürür. Binalarımız depreme dayanıklı olursa, depreme dayanamayacak binalar patır patır yıkılıp yerlerine depreme dayanıklı binalar yapılırsa -Allah göstermesin- büyük bir deprem anında can kaybımızın çok az olacağı aşikârdır.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yazısına "Neredeyse 'iyi ki bu 5,8 büyüklüğünde deprem oldu’ diyeceğim” ifadeleriyle devam eden Yeni Şafak yazarı şöyle devam etti:

Çünkü bu ikaz niteliğindeki depremde gördük ki aslında devlet ve deprem sonrası müdahale etmesi gereken kurumlar depreme hazır. Hazır olmayansa yapı stokumuz. İnsanlar, binalarına güvenmiyorlar. Yapılması gereken tam bir seferberlikle, gerekirse can acıtmayı göze alarak ve bunu bir “mesele” haline getirerek İstanbul’u depreme hazır hale getirmek. Yıkımsa yıkım, yatırımsa yatırım. Hangi kontrollü yıkım depremin yıkımından daha çok can acıtır? Hangi yatırım bundan daha önemlidir?

Çuvaldızı kendine de batırmak istediğin söyleyen köşe yazarı, yazısını şöyle sonlandırdı:

Bu ikazla da kendime gelmez, deprem konusundaki “bireysel” hazırlıklarımı tamam etmezsem yuh olsun bana. Ve son bir not... Depremden sonra bir ayeti kerime meali paylaşınca “yine işi Allah’a mı bırakıyorsunuz?” yazan arkadaşlara cevap vermiş olayım: Biz Müslümanlar, işlerimizi sürekli Allah’a ısmarlarız, O’na bırakırız. Çünkü Allah bize “tedbir almanın tevekkül etmek olduğunu” öğretmiştir. Bizim işimiz Allah’adır. O’nun dilediğinin dışında hiçbir şeyin olmayacağını biliyor olmaksa tedbire engel değildir. Lütfen artık “dua”nın da, sağlam bina yapmanın da bir tedbir olduğunu öğrenin yahu. Öğrenmeyecekseniz bari saygı duyun.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU