Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ayakta karşılanmasına tepkisi sorulan CHP Genel Başkanı Özgür Özel "Üzüldüğüm tek nokta, grubun ayağa kalmayan vekilleri için kurduğu o cümle diğer vekiller için son derece incitici" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine "ahmak" diyerek hakaret ettiği suçlamasıyla verilen siyasi yasak kararının onanması durumunda ne yapacakları sorulan Özel, "Bir yol haritamız var. Toplantılar yapıldı, birkaç kez Ekrem Bey'le de bir araya geldik. Böyle bir şey olduğunda kademe kademe, gün gün ne yapacağımız konuştuk" yanıtını verdi.
"Biz ilk ayağa kalktık"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TV 100 canlı yayınında Kübra Par'ın sorularını yanıtladı.
Dün TBMM'de yeni yasama yılının açılışında CHP milletvekilleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ayağa kalkarak karşılaşmıştı.
CHP'li vekillerin cumhurbaşkanını ayakta karşılamasının ilk olmadığını söyleyen Özgür Özel, "2007 yılına kadar kalkıyorduk. Sayın Abdullah Gül'e hep kalktık. Sayın Erdoğan'a da 2007'ye kalkıyorduk. Ama bir 2021 istisnası var, 2021'de kalkmışız. Bir parlamento geleneği, bu tartışma 1946'ya dayanıyor. 1946'da İsmet İnönü CHP'li cumhurbaşkanı olarak Meclis'e girince CHP grubu ayağa fırlıyor ve hararetle alkışlıyor. Demokrat Parti grubu oturuyorlar ve 'Milletin vekilleri kimsenin karşısında ayağa kalkmaz. 1950'den sonra bu sefer CHP muhalefette ve Demokrat Parti'den seçilen bir cumhurbaşkanı var. CHP ayağa kalkıyor ama alkışlamıyor. Demokrat Partililer de sözlerinin arkasında duruyorlar, oturdukları yerden alkışlıyorlar" dedi.
"Geldiğimiz noktada 2007'den beri biz kalkmıyorduk. Bu Kemal Bey'in ve MYK'nın aldığı bir karar... O zaman çok haklı söylemler vardı, ben de savundum" diyen Özel, "Şunu dedik, OHAL'de yapılmış bir referandumla gelen bir cumhurbaşkanına, biz artık ayağa kalmıyoruz. Bu rejim tek adam yetkileri veriyor. Partili bir cumhurbaşkanına ayağa kalkmıyoruz. Bence kuvvetli argümanlar" ifadelerini kullandı.
2016'da milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırıldığı dönemi hatırlatan Özel, "Erdoğan’a direnecektiysek o dokunulmazlık oylamasında oylamaya girmeyerek yapacaktık onu yapıp bugün ayağa kalkamayarak bunu göstermek zor" diye konuştu.
O dönem AK Parti’nin dokunulmazlık teklifiyle ilgili Kılıçdaroğlu “Bu teklife evet diyeceğiz. Anayasaya aykırı bir düzenleme geliyor. Bir bedel ödenecekse demokrasi adına o bedeli ödeyeceğiz” demişti.
"47 yıl sonra birinci parti olduysak..."
Halkla en çok temas eden siyasetçi olduğunu savunan Özgür Özel, şunları söyledi:
"Ben siyaseti sokakta yapıyorum ve sokaktaki sesi dinlemenin şöyle bir faydası var, yaptığınız işin sonuç alıp almadığını gösteriyor. Biz kalkmamakta çok haklıydık ama referandumun birinci ve ikinci seçimden sonra, sokaktaki insanlar ayağa kalkıp kalmamamızı, bu meşruiyet tartışmasını konuşmadı. AK Parti seçmeni diyor ki, 'Benim seçtiğim cumhurbaşkanına saygı göstermiyorsun'. Bu CHP açısından bir dezavantaj. Parti 47 yıl sonra birinci parti olduysa farklı şeyler yaptığımız için oldu. Yeni bir siyaset izliyoruz ve sonuç aldığımızı görüyoruz. Bir, 31 Mart'taki sonuç önemli. İki 31 Mart'tan sonra şunu söyledim: Bu oyların hepsi bizim değil, her siyasi partiden oy var. Bu siyaset anketlerde CHP'yi birinci parti olarak tutuyor."
"Bir kelime eksik muhalefet yapmıyorum"
Muhalefeti sürdürdüklerini vurgulayan Özel, "Cumhurbaşkanı makamına saygı göstereceğimizi söylemiştim ama bir kelime eksik muhalefet yapmıyorum. Yerel seçimden sonra 2-2,5 yıl miting yapmazken, ben 11 tane miting yaptım. Türkiye'de insanlar sorunlarının konuşulmasını istiyor. Siyasetçilerin çıkardıkları, kendi yarattıkları gündemdeki kavgayı istemiyorlar. Kutuplaşmaya bugünkü iktidara yarıyor çünkü otoriter liderler kutuplaşmadan besleniyorlar. Arkasının kalabalık olması karşı tarafı düşman görmekten. 105 tane miting yaptım, Erdoğan'la kişisel polemiğe girmedim" dedi.
"İlk seçimi kazanmazsak istifa ederim"
Bazı CHP milletvekillerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısında ayağa kalmamak için TBMM'ye gelmemesi sorulan Özgür Özel, "Biz grup kararı almadık. Grup kararı bağlayıcıdır, uymayan disipline sevk edilir. Cumhurbaşkanı'nı ayakta karşılayacağız dedik, kimseye de zorla ayağa kalkacaksınız demedik. Bunu yapmak istemiyorum diyen 10-12 arkadaşımız da asla, 'Bu zorunlu, girmeyeni şöyle yaparız' demedik. Salona girmeyen arkadaşlar için asla kötü bir şey söylemem. Bu konuda eski genel başkanlar Altan Öymen, Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın'dan görüş aldım. 'Doğru olur' dediler. 2 saat önceden arkadaşlara söyledik. Kalkan arkadaşlardan bazıları için de zor olmuştur. Zor bir karar verdik, siyasi sorumluluğu bana aittir. İlk genel seçimde partimi birinci parti ve iktidar yapmazsam ertesi gün istifa ediyorum, dönememek üzere. Bu kadar netim" yanıtını verdi.
"Kılıçdaroğlu'na saygıda kusur etmeyeceğim"
CHP'li vekillerin Erdoğan'ı ayakta karşılaması üzerine eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Biz CHP’liler, yalnızca halk için ayağa kalkarız" eleştirisinde bulunmuştu. Dünkü resepsiyonda Kılıçdaroğlu'nun açıklaması sorulan Özel, "Parti içi bir meseleye TBMM'de cevap vermem. Onu bir gün vadeli alabilirsiniz" demişti.
Kübra Par'ın sorusu üzerine Kılıçdaroğlu'na yanıt veren Özgür Özel, "Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na saygıda kusur etmedim ve etmeyeceğim. Onun için de böyle tartışmalara polemiklere girmeyeceğim. Kemal Bey kimler için ayağa kalkarız dediyse, biz zaten onlar için toplumu ayağa kaldırdık. Atamayan öğretmenler, emekliler, asgari ücretliler, çiftçi için 11 tane miting yaptım" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun tek ifadesini incitici bulduğunu dile getiren Özel, "Benim o tweette üzüldüğüm tek nokta, grubun ayağa kalmayan vekilleri için kurduğu o cümle diğer vekiller için son derece incitici. Buna çok üzüldüm. Bunun dışında hiçbir şey demem. Benden önceki genel başkanların tüm eleştirileri başımın üstündedir" dedi.
Kılıçdaroğlu ayağa kalmayan vekiller için "Bugün, yurtsever ve milletperver duruşlarıyla Partimizi gururlandıran bütün milletvekillerini saygıyla selamlıyorum" ifadesini kullanmıştı.
İmamoğlu'na siyasi yasak tartışmaları
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği suçlamasıyla verilen siyasi yasak kararının onanması durumunda yol haritalarının ne olacağı sorulan Özel, "Bir yol haritamız var. Toplantılar yapıldı, birkaç kez Ekrem Bey'le de bir araya geldik. Böyle bir şey olduğunda kademe kademe, gün gün ne yapacağımız konuştuk, orada genel bir mutabakatımız var. Ama bunu şimdiden açıklamak doğru bir şey olmaz. Bu cezayı normalleştirmememiz lazım. Onun için de sanki karar verilmiş de okunması bekleniyormuş... Öyle bir kararın alınmaması lazım. Alındığı takdirde Yargıtay aşaması var" şeklinde konuştu.
CHP'nin bir tartışma içinde tutulmak istendiğini belirten Özel, "Davayla ilgili kanaatim şu: Bence siyasi yasak istinafta onanacak ama Yargıtay aşaması kalacak. Acaba Ekrem İmamoğlu siyasi yasak gelecek mi, cumhurbaşkanı adayı olabilecek mi, olmazsa kim olacak, tartışmasının içinde bizi tutmaya çalışan bir akıl var. Bu oyuna gelmeyelim" dedi.
Özgür Özel, dava nedeniyle İmamoğlu'nun erkenden cumhurbaşkanı adayı ilan edileceği iddiasını ise yalanladı.
"Bahçeli normalleşmeye katılmak istiyor"
TBMM'deki MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Birbirimizi kırmıyoruz inşallah" sözleri ve tokalaşmalarına da değinen Özel, şunları söyledi:
"Bahçeli'nin 4 gazeteciyi, beni ve Sinan Ateş'in ailesini tehdit etmesini eleştirdim. Meclis'te rastladığımızda da sözlerini siyaseten söylediğini belirtti. Erdoğan, normalleşmeyi bitirmeye yönelik çok sert sözler söyledi. Teğmenlerin yeminiyle ilgili sert sözler söyledi. Devlet Bey görüğüm kadarıyla şunu yapmak istiyor: Normalleşmeye biz de katılalım, tek başına CHP'ye kalmasın.
Devlet Bey'in yaptığı siyaset kurumunu yıpratan bir şey. Sabahki sözlerin dozu çok kaçıktı. Meclis'teki tavrı böyle olunca bu siyaseti yıpratıyor. Türkiye siyasetini kafes dövüşünden çıkarmamız lazım. Bir yuvarlak masaya sizlerin bizi davet etmesi lazım. Biz Biden ile Trump'tan geri kalabilir miyiz?"
"Türkevi'nde muhalefet partilerine ofis tahsis edilebilir"
(ABD'nin New York kentindeki Türkevi binasına ziyaretine yönelik eleştiriler) "Gitmem çok iyi oldu. Orada TÜRGEV'in yaptırdığı bir gökdelen var. Benim gittiğim yer Türkiye Cumhuriyeti'nin tapulu malı olan, Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil'in satın aldığı gurur verici bir bina.
("Size bir ofis tahsis edecekleri doğru mu?" sorusu üzerine) Bizce iktidar kullanıyor, o zaman muhalefet partilerine bir ofis tahsis edilebilir. Hangi muhalefet partisi giderse o kullanabilir.
Türkiye rüşvet vermiştir dememi kim bekliyor, anlamış değilim. Bizim sorunumuz bir cümle üzerinden değerlendirilmesi kahrediyor beni. Bugün burada rüşvetle ilgili gündem var. ABD'de yargı bağımsız, rüşvet vakası varsa mutlaka ortaya çıkacaktır. Türkiye'den bu işe karışan varsa Türkiye'ye büyük kötülük yapmıştır. dedim. Türkiye rüşvet verecek ülke değildir sözümle rüşveti akladığımı söylüyorlar. Bu mümkün mü?
Rüşvet olduysa en ağır cezayı almasını isterim, bizi rezil etti. Erdoğan ziyarete gelecek diye yetiştirmek için rüşvet verildiyse bu demokratik bir lidere olmaz. Bu korkulan bir lider için yapılır. 'Yetiştiremezsek Erdoğan bizi mahveder' diyenler yapar bunu. Böyle bir şey olmadıysa nasıl kendi vatandaşımı suçlayayım?"
"İmamoğlu ve yavaş protokol imzalayacak" iddiası
(Cumhurbaşkanı adayı nasıl belirlenecek sorusu ve Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş arasında protokol imzalanacak iddiasını yanıt olarak) "Üyelerden böyle bir şey beklemem. En doğru adayın en doğru mutabakatla sağlanmasından yanayım.
Protokolle ilgili yazı itimatsızlıktır. Biz sevgi bağıyla bağlıyız. Artık özgüven eksikliğimiz de yok. Bambaşka bir isim çıkarsa Ekrem Bey bana der ki: 'Bunu aday yapalım'. Ekrem Bey bana diyor ki 'Ben İstanbul'a en iyi hizmeti yapmak istiyorum'. Mansur Bey de 'Benim için bu tartışma doğru değil' dedi. Bu tartışmaları bizden olmayanlar ve adım adım iktidara yürümemizi engellemek isteyenler yapıyor. Esas hedefimiz Türkiye'yi güçlü parlamentoya dönüştürmek. ABD istisna en güçlü devletler parlamentoyla yönetiliyor. Gücü dağıtan ülkelerde halk zenginleşiyor."
Esad'la görüşme
(Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'dan randevu talebine ne yanıt verildiğinin sorulması üzerine) "Olumlu bakıyoruz dediler. Resmi talep yazımızı yolladık, o aşamada Erdoğan 'Ben de görüşeceğim' dedi. Tahmin ediyorum, Suriye tarafı bir durdu gibi geliyor bana. Gün bekliyoruz. Bu adımım Erdoğan-Esad görüşmesini başlatıyorsa ve sığınmacı sorununun çözümünü sağlayacaksa destekliyorum."
Independent Türkçe