Şam'ın Kefer Susa mahallesindeki İran okulunun arkasında bulunan bir binanın hedef alınmasından neredeyse bir yıl sonra İsrail, 7 Ekim'de Gazze'de savaşın başlamasıyla birlikte İranlı liderlere ve Suriye'deki Hizbullah liderlerine yönelik yeni bir dizi suikast kapsamında aynı yerdeki bir binayı aynı şekilde yeniden hedef aldı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Suriye 2024 yılının başından bu yana üç İsrail saldırısına tanık oldu. Söz konusu saldırılardan ilki Şam'ın Mezze mahallesinde, ikincisi Şam kırsalındaki ed-Dimas bölgesinde ve üçüncüsüyse Humus şehir merkezindeki lüks bir mahallede gerçekleşti. Yakın güvenlik denetimi altındaki lüks mahalleler ‘İsrail füzeleri için kolay bir hedef’ haline geldi.
Şarku’l Avsat’ın Suriye Arap Haber Ajansı’ndan (SANA) aktardığına göre Suriyeli bir askeri kaynak şu ifadeleri kullandı: “İsrail, işgal altındaki Golan yönünden bir dizi füzeyle Şam'ın Kefer Susa mahallesindeki bir apartmanı hedef alan hava saldırısı düzenledi. Saldırıda iki vatandaş yaşamını yitirirken bir kişi de yaralandı. Vurulan apartmanda ve çevredeki bazı binalarda maddi hasar meydana geldi.”
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), dün (Çarşamba) Kefer Susa'yı hedef alan saldırıda üç kişinin öldürüldüğünü bildirdi. Bunlardan ikisi Suriye uyruklu değildi ve muhtemelen İranlıydılar.
SOHR Direktörü Rami Abdurrahman, medyaya yaptığı açıklamada, apartmanın duvar parçalarının başına düşmesi sonucu Suriyeli bir sivilin yaşamını yitirdiğini söyledi. İsrail operasyonunun çok büyük ve tehlikeli olduğunu ifade eden Abdurrahman, dairenin İran tarafından kullanıldığını doğruladı. “Bina sivillerden korkulduğu için değil, İran'a açık bir mesaj vermek için tamamen yıkıldı. Sadece Lübnan'da değil, Suriye'de de özel operasyonlar gerçekleşti” ifadelerini kullanan Abdurrahman, operasyonun, İsrail'in İranlı şahsiyetlere ve vekil güçlerinden önemli kişilere yönelik düzenlediği bir dizi suikastın parçası olduğuna inanıyor.
İranlılar arasında ölen yok
İran merkezli bir internet sitesi, İsrail'in Şam saldırısının herhangi bir İranlının ölümüyle sonuçlandığını yalanladı. Reuters’ın İranlı Öğrenciler Haber Ajansı'ndan (ISNA) aktardığına göre İsrail'in dün (Çarşamba) Şam'da bir apartmana düzenlediği saldırı, herhangi bir İran vatandaşının veya vekil gücünün öldürülmesiyle sonuçlanmadı.
Vurulan bölge, apartmanları, okulları ve İran kültür merkezlerini içeriyor. Güvenlik güçleri tarafından kullanılan büyük ve sıkı korunan bir kompleksin yakınında bulunuyor. Bölge, Şubat 2023'te İsrail saldırısına maruz kalmış ve saldırıda İranlı askeri uzmanlar ölmüştü.
Savtu’l Asime (Başkentin Sesi) internet sitesinde yer alan kaynaklara göre, “İsrail, Kafr Sousa mahallesindeki üç dairenin bulunduğu iki katı üç hassas füzeyle hedef aldı. Saldırı sonucu üç kişi hayatını kaybetti, sekiz kişi de yaralandı. Binada maddi hasar meydana geldi.”
İnternet sitesinde, vurulan binanın İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) liderleri tarafından konut olarak kullanıldığı belirtildi. Kaynaklar, saldırı sonucunda herhangi bir DMO komutanının öldürüldüğünü veya yaralandığını yalanlayarak, vurulan dairelerin İranlı liderlerin ailelerine kiralandığını ve 2023 yılı sonundan önce boşaltıldığını kaydetti. Saldırıda iki daire hedef alındı. İlki binanın dördüncü katında ve son iki gün boyunca İranlı bir lider ve arkadaşları tarafından kullanılmıştı. İkinci kattaki ikinci daire ise güvenlik personelinin ve misafirlerin geçici olarak konaklaması için ayrılmıştı.
Şam'daki Suriyeli kaynaklar Şarku'l Avsat'a, Hizbullah'a bağlı İranlı ve Lübnanlı liderlerin, güvenlik kontrolünü kolaylaştırmak için lojistik ve medya çalışma ofislerini Suriye şehirlerindeki modern, lüks yerleşim mahallelerinde seçtiklerini açıkladı. Caddelerin genişliği, yerleşim yoğunluğunun düşük olması, binaların etrafına bariyerler ve kontrol noktaları kurulan güvenlik merkezlerinin, devlet kurumlarının ve diplomatik misyonların bölgedeki mevcudiyeti bu hareketi daha da anlamlı kılıyor.
Diğer yandan İranlı milisler, başkentin güneyindeki Seyyide Zeyneb bölgesi, Eski Şam'daki el-Cevra ve el-İmara mahalleleri ile Emevi Camii'ne yakın el-Emin mahallesi gibi Şii çoğunluğun yaşadığı kalabalık mahallelerde ve Kasiyun'un eteklerindeki Zeynelabidin mahallesinde yoğunlaşmış ve aktif durumda.
Kaynaklar, Şii hacıların yoğun olarak ziyaret ettiği mahallelerde, liderler için önemli ofislerin veya karargâhların bulunmadığını da sözlerine ekledi. Liderlerin hareketleri, çoğunlukla İran ve Hizbullah bağlantılı kişilerin sahip olduğu lüks mahallelerdeki apartmanlardaki ofisler arasında takma adlar altında yoğunlaşıyor.
Bilgi sahibi kaynaklar, İsrail'in İranlı liderleri hedef almasının bir güvenlik ihlali ve son derece gizli hareketlerinin izlenmesi yoluyla gerçekleşmiş olması gerektiğine inanıyor. Hizbullah'ın önde gelen liderlerinden İmad Muğniye'nin 2008 yılında Kefer Susa mahallesinde kaldığı bir apartmanın önünde arabasına düzenlenen bombalı saldırıda öldürüldüğü suikastı hatırlatan kaynaklar, İmad Muğniye'yi tanıyanların sayısının çok sınırlı olduğunu ve suikastın, müstahkem güvenli bölge olarak kabul edilen Kefer Susa mahallesinde meydana gelen ‘ciddi bir ihlal’ teşkil ettiğini ifade etti.
1980’li yıllarda kurulan bu mahalle, şehir planlaması açısından Şam'ın en modern mahallelerinden biri olarak kabul ediliyor. Başkent Şam’daki en yüksek fiyatlı gayrimenkullerin bulunduğu mahalle, geniş, sessiz, modern daireler isteyen zenginlerin yanı sıra üst düzey Suriyeli yetkililerin ve İranlı isimlerin de ilgisini çekti. Konutların yanı sıra İstihbarat Genel Müdürlüğü, Başbakanlık Ofisi, Dışişleri Bakanlığı ve bir dizi İran medya ofisi ve karargâhı da dahil olmak üzere en büyük güvenlik ve hükümet karargâhı bu mahallede bulunuyor.
Dün (Çarşamba) hedef alınan binanın arkasında yer aldığı İran okuluna gelince, burası, tam olarak bir yıl önce, İran ve Hizbullah bağlantılı zengin bir ailenin sahibi olduğu bir binanın zemin katındaki bir apartman dairesinde DMO’dan bir heyetin de yer aldığı benzer bir toplantının hedef alındığı yerle aynı yer. Söz konusu saldırıda aralarında DMO’dan bir yetkilinin de bulunduğu beş kişi öldürüldü.
İranlı liderlerin tercih ettiği bölge
Şam'daki kaynaklara göre Mezze mahallelerinin ve Kafr Sousa’nın yanı sıra Şam'ın batı kırsalındaki es-Sabura ve ed-Dimas bölgeleri, İranlı liderlerin üst düzey Suriyeli yetkililerle toplantılar düzenleyebileceği bir destinasyon oluşturuyor. Zira söz konusu bölgeler geniş, açık alanlara yayılıyor ve başkentin güvenliğinden sorumlu askeri birliklere yakın konumda bulunuyor.
Kaynaklar, İsrail saldırılarının İran'a ‘güvenliğin tehlikeye girdiği’ mesajı verdiğini, liderlerinin Suriye'de hareket ederken ve yer değiştirirken aldıkları tüm sıkı güvenlik önlemlerinin yeterli olmadığını gösterdiğini bildirdi.
Aktivistler tarafından dün (Çarşamba) sosyal medyada paylaşılan fotoğraf ve videolarda 2024 yılının başından bu yana hedefleme yöntemi ve lokasyonu açısından türünün üçüncüsü sayılan saldırıda, çok katlı bir binanın ortasındaki iki kata yönelik yönlendirilmiş füze saldırısının etkileri görülüyordu. 10 Şubat’ta İsrail'in Şam kırsalındaki ed-Dimas bölgesinde bulunan el-Esed köylerine yakın bir çiftlikte bulunan bir eve düzenlediği saldırıda iki kişi öldü, çok sayıda kişi de yaralandı. Saldırının ayrıntılarıysa açıklanmadı.
Yaklaşık bir ay önce İsrail, DMO liderlerinin Şam’daki Mezze Villat mahallesinde dört katlı bir binada gerçekleştirilen toplantısını da füzelerle hedef almıştı. Saldırıda DMO’nun beş lideri öldürüldü: Huccetullah Umidvar, Ali Ağazade, Hüseyin Muhammedi, Said Kerimi ve Muhammed Emin Samedi.
Mezze Villat mahallesi, Suriyeli ve Suriyeli olmayan güvenlik görevlilerinin yaşadığı modern bir mahalle olması ve ayrıca çok sayıda büyükelçilik ve Birleşmiş Milletler (BM) merkezinin bulunması nedeniyle Şam'daki müstahkem güvenlik mahallelerinden biri olarak kabul ediliyor.
İsrail, 6 Şubat’ta Humus'un lüks mahallelerinden biri olarak kabul edilen merkezdeki el-Hamra Caddesi'ndeki bir binayı hedef aldı. Saldırıda Hizbullah’tan üçü lider olmak üzere dokuz kişi öldü ve 13 kişi de yaralandı.
Sivillerin ifadeleri
Bölgedeki yerel kaynaklar, art arda üç patlama sesi duyulduğunu ve patlamanın olduğu yerden duman bulutlarının yükseldiğini söyledi. Kaynaklar ayrıca, başta anaokulları olmak üzere bölgeye yakın okullarda öğrencilerde yaşanan paniğe dikkat çekti. Şam'daki İran varlığının, ‘işgalci’ bir devlet olması nedeniyle Suriyeli siviller için sürekli bir korku ve endişe kaynağı haline geldiğini ifade eden kaynaklar, zaman zaman sızdırılan videolar aracılığıyla Emeviler'den kalma İslam medeniyetinin tarihi sembollere yönelik provokasyon ve hakaretlerin ‘İran'a yönelik nefret duygularını körüklediğine’ dikkat çekti. İsrail'in yerleşim bölgelerindeki İran karargahlarını hedef alması, halkın İran varlığına yönelik düşmanlığını artırdı. Bu durum güvenlik sorununa ve sürekli bir endişe kaynağına dönüştü.
Pek çok Suriyeli, DMO üyelerinin dini provokasyonlarından kaçınmak için Emevi Camii'ni ziyaret etme konusunda isteksiz. Ayrıca İranlı liderlerin sık sık gittiğinden şüphelenilen mahalle sakinlerinin bir kısmı da güvenlik nedeniyle ikamet yerlerini değiştirmeyi düşünüyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.