Dünyanın bugünkü durumu: Devlet dışı aktör

Teknoloji ile insan arasında organik bir ilişki var. İnsan teknolojiyi sorunlarını çözmek için geliştirir, ardından ise ona hayati önem atfeder

Pensilvanya'daki Carlisle Kışlası Ana Karakol Mezarlığı. (AP)

Alman filozof Hegel’in efendi ile köle arasındaki diyalektik ilişki hakkında söyledikleri bu bağlamda ele alınabilir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İnsan, teknoloji sayesinde çevresini değiştirir. Bu çevreyle yakın bağlantısı nedeniyle kendisi de değişir. Bu değişim, bunlarla başa çıkmak için farklı teknolojik yenilikleri gerektiren yeni koşullar ve zorluklar meydana getirir.

Teknolojik yenilikler merkezi bir noktadan başlar, ardından ise tüm dünyaya (proliferation) yayılır. Dünya teknolojisi daha da geliştirir. Bunun gibi ABD de süper güç olarak yükseliş dönemleri ve aşamaları boyunca Britanya'yı taklit etmiş, böylece sanayi dünyasının ağırlık merkezi Yeni Dünya'ya taşınmıştır. Sonrasında ise bugün yaşadığımız teknolojik devrimi kurmuştur. Ancak geçmişle günümüz arasındaki fark, teknolojinin hızla yayılması (exponential) ve devlet dışından aktörler (non state actor) da dahil olmak üzere herkes tarafından erişilebilir hale gelmesidir.

Bazı teknoloji uzmanları, bu hızın dünyada daha önce bir asır süren gelişme sürecini 20 yılı geçmeyecek bir süreye indireceğini söylüyor. Peki, modern-antik insan zihni nasıl uyum sağlayacak? Alman düşünür Max Weber, belirli bir coğrafyada ve belirli bir insan topluluğuyla şiddet ve baskı kullanma araçlarının yalnızca ulus devletin tekelinde olduğunu söylüyor.

21’inci yüzyılda teknoloji benzeri görülmemiş bir şekilde yayılırken savaş maliyeti ise düşüşe geçti. Küresel sisteme devlet dışından yeni aktörler dahil oldu. İrlandalı yazar Philip Pilkington, bugün dünyanın bir metalaşma (commodification) aşaması yaşadığını belirtiyor.

Bu, başka bir deyişle, bir zamanlar sadece zenginlerin elinde olan yüksek maliyetli bir malı genel halkın kullanımına sunma süreci sayılıyor. Buna örnek olarak cep telefonu verilebilir. Metalaşma demokratikleşme olgusunu ortaya çıkardı. Bu prensip, ekonomi ve ticaret kadar savaş için de geçerli. Savaşta artık hiyerarşi bulunmuyor. Artık savaşı yürütebilecek bir devlet bulunmuyor. Aksine bugün devlet, askeri cephaneliğinin yüksek maliyeti ikilemiyle karşı karşıya kalıyor. Geleneksel yöntemlerle kendisini başka bir düşman devletle savaşa hazırlıyor. Bunun için en son ve yüksek maliyetli teknolojiler kullanılıyor. Ancak bu teknoloji, metalaşma nedeniyle düşük fiyata herkesin kullanımına sunulduğu için, bugün büyük dönüşümlere nasıl uyum sağlanacağı konusunda bir karışıklık mevcut.

Devlet dışı aktör

Devlet dışından bir aktör, kendi imkanlarıyla yola devam edemediği için uluslararası ya da bölgesel bir sponsora ihtiyaç duyar. Özellikle yükseliş aşamalarında güvenli bir limana ve finansmana ihtiyacı olur. İleri aşamalarda kendi kendini finanse etmeyi yasa dışı kanallardan sağlamaya çalışır. Güdücü tarafa hizmet etmek için belirli bir askeri-politik hedefe hazırlanır. Güdücü tarafın inkar etme yeteneğinin yanı sıra, ona ilgililere mesaj yönlendirme yeteneği sağlar. Temsilciyi yöneticiye bağlayan husus, siyasi hedeflerin, ideolojinin ve hatta dini boyutun kesişimi olabilir.

Bir temsilci, bilhassa temsilci maksimum olgunluk aşamasına ulaştığında, sponsorunu istemediği bir savaşa dahil edebilir.

Ancak en azından ikisi arasında bir etkileşim mekanizması (modus operandi) bulunmalıdır.

En nihayetinde bu oyuncu, sponsorunun isteğine göre mevcut jeopolitik oyunu etkileyebilir.

Ortadoğu ise şu olguyu yaşıyor:

-Halihazırda mevcut iken, devletin fiili çöküşü.

-Başka bir deyişle, uluslararası hukuk mucibince devlet hala şekil olarak varlığını sürdürür.

-Ancak sahaya (de facto) bakıldığında, devlete bağlı bir hükümet mevcut iken devlet dışı aktörlerin hakimiyeti nedeniyle yönetim gerçekleştirilemez.

Nitekim Uluslararası Kızılhaç verilerine göre şu an dünyada devlet dışı 450 aktör bulunuyor. Bunlar 195 milyondan fazla insanı kontrol ediyorlar. Peki, günümüz dünyası çok kutuplu mu? ABD eşitler arasında birinci mi? Yoksa dünya kutupsuz mu?

*Bu makale askeri bir analist tarafından Şarku’l Avsat için kaleme alındı.

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın

DAHA FAZLA HABER OKU