Ekonomistler: Tasarruf çağrısının muhatabı vatandaş değil, hükümettir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "kabine toplantısı" sonrası vatandaşlara tasarruf çağrısında bulundu. Ekonomistler, öncelikle hükümetin tasarruf yapması gerektiği görüşünde

Tasarruf çağrısı karşılıık buluyor mu? / Fotoğraf: AA

Dün gece bugünden geçerli olmak üzere yine benzine 2 Türk lirası (TL) civarında zam yapıldı.

Son gelen zam ile birlikte Ankara merkezde benzinin litre fiyatı 36,58 oldu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararını devreye alarak kredi kartı nakit ve kredili mevduatlarda faizi 2,89'a yükselti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bunlar bugün için örneklerden sadece iki tanesi. Bir diğer deyişle seçimden sonra neredeyse her gün ya zam ya da vergi artırımı yapılıyor.

Hükümet bir yandan zam üstüne zam yaparken, diğer yandan da tasarruf çağrısında bulunuyor.

"İsraf ekonomisini bir kenara koyalım"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün kabine toplantısı sonrası tasarruf çağrısında bulunarak, "Milletime sesleniyorum, 'biz verim ekonomisinden yana olalım, tasarruf ekonomisinden yana olalım, israf ekonomisini bir kenara koyalım'. Bunun ne benim milletimin kendisine ne de devletime faydası vardır" şeklinde konuştu.

"Kendi itibarından tasarruf etmeyenler…"

Erdoğan'ın tasarruf ekonomisiyle ilgili çağrısına tepkiler gecikmedi. 

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Kendi itibarlarından tasarruf etmeyenler, milletin ekmeğinden tasarruf etmesini bekleyemez" ifadelerini kullandı.

 

 

Davutoğlu'nun yanı sıra birçok siyasetçi ve ekonomist, tasarruf çağrısına tepki gösterdi.

Peki zam ve vergi artışlarıyla beli bükülen vatandaş, tasarruf yapabilir mi? 

Öncelikle tasarruf yapması gereken hükümet mi, yoksa vatandaş mı? 

Ekonomistler, konuyu Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

"KKM ve geçiş garantili işler bütçeye büyük zararlar veriyor"

Ekonomist Prof. Dr. Hurşit Güneş, kamu yatırımlarında yap-işlet-devret modeliyle yapılan işlerin bütçeye çok ciddi zararlar verdiğini söyledi. 

 

Hurşit Güneş
Hurşit Güneş / Fotoğraf: AA

 

Güneş'e göre geçiş garantili işlerde olduğu gibi kur korumalı mevduat hesabı (KKM) bütçeye büyük zararlar verdiği için yük TCMB'ye aktarıldı ve bunun tasarrufla alakası yok, tamamen enflasyon anlamına geliyor.

"Hükümet tasarrufta henüz ciddi adım atmış değil"

KKM'nin mutlaka sonlandırılması gerektiğine değinen Güneş, "Mayıs ayındaki bütçe açığı geçen yıla göre yüzde yüze varan artışlar olduğunu gördük. Onun için çok ağır vergiler geldi" dedi ve ekledi:

"Bütçe açığı olduğu zaman ek vergiler kaçınılmazdır ama ikinci bir şey daha var ve daha önce olmalıydı. Bu da tasarruf tedbirleridir. Tasarruf ayağındaysa hükümet henüz ciddi bir adım atmış değil. Kendisine çeki-düzen vermesi ve harcamaları kısması gerekiyor ki bütçe açığı daha hızlı bir biçimde daralsın."

"Asıl tasarruf yapması gereken hükümettir"

İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ekonomist Prof. Dr. Hüseyin Selimler ise tasarruf yapacak olanları kişi ve devlet olarak ikiye ayırdı.

Türkiye'de yaklaşık 16 milyon emekli ve 10 milyon civarında asgari ücretli olduğunu kaydeden Selimler, toplumun büyük kesiminin zaten satın alma gücünün iyi durumda olmadığını söyledi.

Dar gelirlerin tasarruf yapacak kadar paralarının olmadığını ve olanının da parasını hayatta kalabilecek ve yaşamını sürdürebilecek yerlere harcadığını aktaran Selimler, "Asıl tasarruf yapması gereken hükümettir. Yılın ilk ayında 400 milyar TL üzerinde bir bütçe açığımız var. Geçen sene aynı dönemle karşılaştırıldığında durum hiç de iyi değil. Burada devletin bir denk bütçe sorunu var" diye konuştu.

 

Hüseyin Selimler
Hüseyin Selimler / Fotoğraf: Twitter

 

"Seçim zamanı dünyanın masrafı yapıldı"

Hükümetin denk bütçe sorunu olduğunu ve bunu düzeltmek için de vergi artışlarına başvurduğunu hatırlatan Selimler, devamında şunları kaydetti:

Seçim zamanı dünyanın masrafı yapıldı. Partilere seçim yardımı adı altında dünyanın kaynağı aktarıldı. Buradan tasarruf yapılarak başlanabilirdi. Yine kamudaki geçiş garantili projeler var. Örneğin zaman zaman devletteki lüks araç sayısı gibi haberleri duyuyoruz. Elbette devlet kendi imkanları ölçüsünde ve yapabileceği nispette tasarrufu kendisinden başlamalı ki vatandaş da gereken katkıyı yapsın. Doğrusu burada vatandaşın yapabileceği pek bir şey yok. Burada en büyük iş hükümete düşüyor. Bize bu önderliği yapması gereken yer hükümettir."

"Kitlelerin borçlanmak gibi, bir dertleri var"

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi ekonomist Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu da tasarruf kavramının karıştırıldığı görüşünde.

Türkiye'deki geniş kitlelerin harcamalarında tasarruf yapacak gelire sahip olmadıklarını dile getiren Kozanoğlu'na göre, her şeyden önce tasarruf için yeterli gelir olmalı.

Kredi kartı ve ihtiyaç kredi faizlerinin yükseltilmesiyle vatandaşların düşük faizli harcama imkanın da elinden alındığını belirten Kozanoğlu, "Bugün kredi kartı faiz oranı 2,89'a çıkarıldı. Bu olanak da tıkandı. Artık harcama yapamayacaklar, yapmaları durumunda çok ciddi maliyetlere katlanacak ve kredilerin geri ödenmemesi sorunu baş gösterecek. Artık kitlelerin tasarruf etmesi bir yana borçlanmak gibi bir dertleri var" dedi.

 

Hayri Kozanoğlu
Hayri Kozanoğlu / Fotoğraf: Twitter

 

"'İtibardan tasarruf olmaz' harcamaları devam ediyor"

Toplumun büyük kesiminin tasarruf etmesi bir yana borçlanmayla günlük yaşamını sürdürdüğüne vurgu yapan Kozanoğlu, "Bu da hükümetin yanlış ekonomi politikalarının bir sonucu" olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

Eğer bu çağrı tasarruf edip israfı azaltmak anlamında düşünülürse zaten dar gelirli insanlarımızın hiç israfta bulunacak güçleri kalmadı. Örneğin marketlerde olgun meyve ve sebze bölümleri açıldı. En son işte deterjan ve sabun gibi temizlik ürünlerine vergi artışı getirildi ve insanlar bu hijyenik ürünleri kullanırken bile tereddüt ediyorlar. Vatandaşın zaten israfı yok, israfı olan hükümettir. ‘İtibardan tasarruf olmaz' mantığıyla aynı harcamalar devam ediyor, yazlık, kışlık saraylar inşa ediliyor. Onun için lüks makam araçları, seçimden önce altı boş ve gereksiz temel atma törenleri benzeri harcamalar yapıldı. Yani israf varsa bu hükümet tarafından yapılıyor. Yurttaşların israfı yok."

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU