Blinken'in ziyareti ve Yemen dosyası: Çok vaat, az eylem

Yemen’deki barış çabalarını desteklemekle ilgili çok fazla Amerikan konuşması var, ancak Amerikalı yetkililer barışın gerçekleşmesi için baskı yapan bir plan ortaya koymuyor

Blinken, Yemen Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi başkanı Reşad el-Alimi ile yaptığı görüşmede / Fotoğraf: Saba Ajansı

Başkan Joe Biden'ın başkanlığı devraldığından beri Yemen'de barışa yönelik her adımda, Amerika'nın rolü dile getiriliyor.

Bu, Amerikalı yetkililerin "Yemen krizini sona erdirmek için siyasi bir çözüme ulaşılması" çağrısında bulunan tekrarlanan açıklamaları nedeniyle gündeme geliyor.

Beyaz Saray, Yemen'de savaştan zarar görmüş milyonlarca insanı bekleyen gerçek ve umut verici çözümler için  net adımlar atmasa da, Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Pekin'in Yemen krizinin çözümüne katkıda bulunacağını umduğu Suudi-İran ilişkilerinin yeniden kurulmasına ilişkin anlaşmayı memnuniyetle karşıladı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Aynı konuşma

ABD'nin bölgeye yaptığı ziyaretlerin ardından Blinken'in ziyareti, Suudi-İran diplomatik ilişkilerinin yeniden kurulmasından sonra Riyad'daki İran büyükelçiliğinin açılışının duyurulmasıyla aynı zamana denk geldi.

Washington'un bölgeyi diğer siyasi aktörlere bırakmama çabası, ziyaretin uzunluğu ve Yemenli yetkililerle görüşme süresinde kendini gösterdi.

Blinken, barış çabalarını destekleme ve insani krizi sona erdiren çözümlere ulaşma konusuna tekrar tekrar dikkat çeken Yemen Liderlik Konseyi başkanı Reşad el-Alimi ile resmi görüşmelerde bulundu.

Toplantı, barış çabalarını ve uluslararası toplumun Yemen halkının yönetimi yeniden kurma ve darbeyi sona erdirme özlemlerine ulaşmak için yapması gerekenleri gündeme getirdi.

Blinken basın konuşmasında, Washington'un Pekin anlaşmasına verdiği desteği "gerginliklerin azalmasına yol açacaksa iyi bir şey" olarak yorumladı ve "Washington'un Orta Doğu'dan ayrılmayacağı" vurgusunu yaptı.

İki bölgesel güç olan Suudi Arabistan ve İran arasındaki diplomatik ilişkilerin 7 yıl aradan sonra Çin'in arabuluculuğunda 10 Mart'ta yeniden tesis edilmesiyle Yemenlilerin barış umutları arttı.


Eşi görülmemiş bir fırsat

Alimi ile yaptığı görüşmede Blinken, "Husiler tarafından alınan, Yemen içindeki mal akışını engellemek de dahil olmak üzere, yardım ve kaynakların onlara ihtiyaç duyanlara ulaşmasını engelleyen kararlarla ilgili endişelerini" dile getirdi.

Gözlemcilere göre bu konuşma, Husi uzlaşmazlığının açık bir şekilde kınandığını beyan etmeyen, sürekli tekrarlanan konuşmalardan biriydi.

Blinken konuşmasında, "barış için bu eşi görülmemiş fırsatı değerlendirme ve savaşı sona erdirmek için yeni, daha kapsamlı bir anlaşmaya varmak için birlikte çalışma" üzerinde bir kez daha durmakla yetindi, ancak Yemenlilerin ve bölgenin beklediği bu çabaya erişimi garanti eden taahhüt ve planlardan bahsetmedi.


Uluslararası çabalar

Yemen Liderlik Konseyi Başkanı toplantıda "Ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde üzerinde anlaşmaya varılan referanslara uygun olarak adil bir barışa ulaşmak için tüm uluslararası çabaları Suudi Arabistan Krallığı'nın iyi niyetiyle tamamlamanın ve ortak baskıları artırmanın" önemini vurguladı.

Suudi ve Umman delegasyonlarının Sana'a ziyaretleri ve ABD Özel Elçisi Tim Lenderking ile BM Yemen Özel Elçisi Hans Grundberg'in Körfez ziyaretleri de dahil olmak üzere, Yemen'deki krize kapsamlı bir siyasi çözüm getiren genel bir barış anlaşmasına ulaşmak için bölgesel ve uluslararası çabalar çoğaldı.
 


Uyum

Amerikalı bakanın yaptığı açıklama, Suudi Arabistan'ın ve meşru hükümetin tutumuyla uyumluydu.

Anthony Blinken, Yemen konusunda Riyad'a karşı meşru otoriteyi destekleyen ve Suudi Arabistan'a silah satışını engellemeye kadar varan katı tavırlar sergileyen Biden yönetiminin benimsediğinden farklı bir tutum sergiledi ve Yemen sorununu "çatışmanın iki tarafı" arasında veya uluslararası alanda tanınan bir hükümet ile fiili bir otorite arasında yaşanan sorun olarak tanımladı.

Blinken, yaptığı açıklamada şunları ifade etti:

Suudi Arabistan ile oynadığı Yemen barışı gibi birlikte yaptığımız çalışmalara ve son olarak Sudan'daki şiddeti sona erdirmek için yaptığımız iş birliğine bakarsak, ortak çıkarlarımıza dayalı olarak kurduğumuz ilişkinin olumlu bir yolda olduğunu görüyoruz. Yaptığımız iş birliği, sadece askeri alan, enerji ve terörle mücadele alanlarındaki iş birliğinden daha geniş bir alanda gerçekleşmektedir.


Ancak Blinken, küresel ağırlığa sahip olan ülkesinin Yemen'de sürdürülebilir bir barış için atabileceği adımları açıklamadan, artan İran tehlikeleri konusunda uyardı.

Bu uyarı, İran'ın stratejik mevcudiyeti üzerinden hesaplanan tehlikeler üzerinde yoğunlaşırken Yemen kriziyle ilgili somut adımları görmezden geldi. 

 

 

Independent Arabia

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU