İtalya'daki gözaltı merkezlerinde Tunuslu göçmenlerin artan intihar vakaları

Gözlemciler, İtalyan Meloni hükümetinin Libya ve Tunus gibi ülkelerin sınırlarının korunmasını güçlendirerek göçmenlik prosedürlerini sıkılaştırmakla meşgul olduğuna inanıyor

Fotoğraf: Tunus Cumhurbaşkanlığı

Göçmenler, yaşadıkları acıları denizin dalgalarıyla yuttukları, boğulma ve Tunuslu ya da İtalyan güvenlik devriyeleri tarafından kovalanma korkusuyla geçirdikleri zorlu bir yolculuktan sonra İtalya'ya ayak basıyor. Sonra daha acılı bir yolculuk başlıyor.

Onları İtalyan polisinin ve dolayısıyla göçmen hapishanelerinin gözünden uzak tutan, barınak ve iş arama yolculuğudur bu.

Binlerce Tunuslu, Akdeniz'in diğer yakasına, istenen fırsatları bulma umutlarının dar olduğu büyük sığınaklarda İtalya'daki kaderleriyle yüzleşmek üzere ölüm yolculuklarıyla götürülüyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İtalyan sivil toplum örgütlerinin yayınladığı raporlara göre, kaçak göçmenlerin barınması için yetkililer tarafından kurulan İtalyan merkezleri asgari sağlık ve güvenlik koşullarına cevap vermiyor ve insan onurunu korumuyor.

Bu zorlu koşulların ortasında, bazı İtalyan cezaevlerinde Tunuslular arasında intiharlar artıyor. 2023'ün başından bu yana 29 intihar gerçekleşirken, 2022'den bu yana ölümler 67'yi aştı.


Sosyal ve yasal koruma yok

Tunuslu siyasi aktivist, İtalya eski Milletvekili Mecdi el-Karbai, intihar vakaları ile ilgili şu değerlendirmede bulundu:

Şüpheli olan, ölüm vakalarının her zaman gizemli bir şekilde meydana gelmesi ve Tunus devleti tarafından takip edilmeden ve soruşturma açılmadan olayın kapanmasıdır. Vefat edenlerden bir kısmı işkenceye maruz kaldı ya da bazılarına sağlık koşullarına uygun olmayan ilaçlar verildi. Ülkeleri kendilerini İtalyan mahkemeleri önünde savunmak için avukat atamakla yükümlü olan diğer milletlerden mahkumların aksine, hapsedilen Tunuslular için herhangi bir sosyal veya yasal güvence yok. Tunuslu göçmenlerin çok sayıda olmaları nedeniyle damgalanmaları ve İtalyan güvenlik güçleri tarafından kötü muameleye maruz kalmaları hukuki bir ihlaldir.


İtalya'da 800 Tunuslu mahkûm

Karbai, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

İtalya artık göçmen kabul etmiyor. Denizde ölmeyenler İtalya'da büyük zorluklarla ve güvenlik soruşturmalarıyla karşı karşıya kalacak. İtalya Adalet Bakanlığı'nın resmi istatistiklerine göre İtalya'da hapsedilen Tunusluların sayısı 13'ü kadın olmak üzere bin 800'dür. İtalya Başbakanı Georgia Meloni'nin Tunus ziyaretinin göçmenler için umut kapıları açacak özel prosedürler üreteceğini hiç sanmıyorum. İtalya, göçmenler için prosedürleri sıkılaştırmakla ve göçmenlerin geldikleri Libya ve Tunus gibi ülkelerin sınırlarının korumasını güçlendirerek onlara karşı katı yasalar çıkarmakla meşgul.


Karbai, sözlerini şu şekilde noktaladı:

Meloni'nin Tunus'a yaptığı 'yıldırım' ziyareti, bendenize iş adamları ve bakanlardan oluşan bir heyetin eşlik ettiği ve iki ülke için önemli ekonomik kararlarla sonuçlandığı Cezayir ziyaretime benziyor. İtalya, Tunus'un deniz sınırlarını koruması ve kaçak göçle mücadele etmesi için Uluslararası Para Fonu'ndan kredi almasını istiyor. İnsan hakları raporlarında İtalyan cezaevlerinin Avrupa'nın en sefil hapishaneleri arasında yer alması dikkat çekicidir. AB daha önce bu cezaevlerinin altyapısının gözden geçirilmesi ve bazı mahkumların ölüm nedenlerinin ve düzensiz göçmenlerin gözaltı ve sınır dışı merkezlerinde ve cezaevlerindeki yaşam koşullarının iyileştirilmesi çağrısında bulunmuştu.
 


Tunus sahillerin güvenliğinden sorumlu değil

Tunus Ekonomik ve Sosyal Haklar Forumu sözcüsü Ramazan Bin Ömer, Tunus başkentinin merkezindeki Habib Burgiba Caddesi'nde sivil toplum aktivistlerini bir araya getiren bir protesto sırasında şu açıklamayı yaptı:

Meloni'nin Tunus ziyareti, Tunus'un Avrupa kıyılarının koruyucusu rolünü oynayabilmesi için daha fazla Avrupa ve İtalya baskısı ile sonuçlanacak.


Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile görüşmesinin ardından Meloni, Tunus'un düzensiz göç olgusuyla mücadele çabalarını ülkesinin takdir ettiğini ifade ederek, bu olguyu ele almak için yakında Roma'da uluslararası bir konferans düzenleneceğini duyurdu.


Ortak grup yaklaşımı

Tunuslu yetkililer, İtalyan hapishanelerindeki intiharların artması veya genel olarak ölümler konusunda herhangi bir tepki veya görüş bildirmedi.

Bununla birlikte Başkan Said, kaçak göç olgusunu ele almak için ortak kolektif yaklaşımı benimsiyor, çünkü "Tunus artık yalnızca bir geçiş noktası değil, aynı zamanda birçok göçmenin yasadışı yollardan oraya yerleşmek için bir varış noktası olduğu için tek başına çok fazla yük taşıyamıyor".

Meloni ile görüşmesinde Said, Güney Akdeniz, Güney Sahra ve Kuzey Akdeniz'deki tüm ilgili ülkeleri kapsayan bir zirve çerçevesinde ortak bir çözüm çağrısında bulundu ve şunu dile getirdi:

Artık tüm yollar sadece Roma'ya değil, aynı zamanda Tunus'a da çıkıyor ki bu ne Tunus için ne de bu göçmenlerin akın ettiği ülkeler için normal bir durum. Göçmenlerin kalplerine umut aşılamak için problemlerin toplu olarak ele alınması ve böylece göçün önlenmesi gerekiyor. Bu da umutsuzluğu ortadan kaldıran ve yerine umut eken yoğun ekonomik ve sosyal çalışmalarla gerçekleştirilir.


Tunus egemenlikten bahsedip Uluslararası Para Fonu kredisiyle ilgili dış dayatmaları reddederken, binlerce Tunuslu İtalya'da zorluklarla karşılaşıyor, gerekli yasal ve sosyal korumadan yoksun olarak şiddete ve zorla sınır dışı edilmeye maruz kalıyor.

 

 

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU