Lübnan muhalefeti, Azur’un cumhurbaşkanlığı adaylığına desteğini açıkladı

Muhalefet, Lübnan Kuvvetleri Partisi, Ketaib Partisi ve bir grup bağımsız milletvekilini içeriyor

Muavvad, oybirliğiyle Cihad Azur’u aday göstermeyi kabul eden muhalefet milletvekillerinin karşısında geri çekildiğini açıkladı. Fotoğraf: Şarku’l Avsat

Lübnan’da muhalefetin (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH) ile eski bakan Cihad Azur’u cumhurbaşkanlığına adaylığında uzlaşması, Şii partiler Hizbullah ve Emel Hareketi’nin Azur’un adaylığına destek vermemesi sebebiyle Lübnan’daki cumhurbaşkanlığı boşluğu krizini sona erdirmedi.

Şii partiler, Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri’nin seçim oturumunun tarihini belirlememesine ek olarak oturumları boykot edebilirler. Aynı zamanda Emel Hareketi’nin lideri olan Berri, oturumla ilgili olarak “Muhalefet kendi adayı hakkında net bir tavır koysun, ben de bu çerçevede hareket ederim” diyor.

Muhalefet, Muavvad’ın adaylıktan geri çekildiğini açıklamasının ardından 4 Haziran akşamı Azur’un aday olduğunu ilan etti. Yaptığı açıklamada “Yoğun temaslar sonucunda, Meclis’teki Güçlü Lübnan Bloğu dahil olmak üzere ülkedeki blokların üzerinde anlaşmaya vardığı herhangi bir taraf için kışkırtıcı olmayan bir isim olarak Cihad Azur’un isminde uzlaştık” diyen muhalefet, Berri’ye de ‘cumhurbaşkanı seçmek için bir oturum düzenleme’ çağrısı yaptı.

Muhalefet, Lübnan Kuvvetleri Partisi, Ketaib Partisi ve bir grup bağımsız milletvekilini içeriyor. ÖYH Genel Başkanı Cibran Basil  de Franciyye’nin adaylığına karşı.

Rai’nin tebriki

‘Birbirini alt etme söyleminden uzaklaşarak mutabakat yönünde atılan her adımı tebrik eden’ Maruni Patriği Beşara er-Rai, Cumhurbaşkanı adayı olan Marada lideri Süleyman Franciyye ile görüşerek adaylıktan vazgeçirmeye çalıştı. Al Jadeed TV kanalının haberine göre Rai, Franciyye ile görüşmesi öncesinde Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ile görüşmesi için bir heyet gönderdi. Rai’nin Temsilcisi Başpiskopos Boulos Abdel Sater, “Hristiyan olmayan partilerle ve özellikle de Hizbullah ile tüm Lübnan için cumhurbaşkanı seçmenin gerekliliği hakkında Patrik Rai’den dinlediklerimi, Nasrallah’a bildirdim” dedi.

Rai, bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada “Franciyye ile görüştüm ve herkesle görüşeceğim. Lübnan’ın yaşadığı trajediden kurtulmalıyız. Kimseyle sorunumuz yok” diyerek, “Cihad Azur ismi üzerinde fikir birliği tartışmasına girmeyeceğim. İşimi yaparım ve doğru zamanda duyururum” ifadelerini kullandı.

Muavvad ve muhalefetin açıklaması

Muavvad, bir basın toplantısı sırasında cumhurbaşkanlığı adaylığından geri çekildiğini açıkladı. “Cihad Azur’un adaylığına götüren bu noktaya ulaşmada yer almaya karar verdim. Yılmadan savaşımıza devam edeceğiz” diyen Milletvekili, “Tek seçenek, Azur’u getiren ve onun üzerinde Hristiyanların fikir birliğinin alanını genişletmektir. O, Lübnan’ı daha fazla çöküşten ve hegemonyadan koruyabileceği kabul edilebilir bir adaydır” açıklamasında bulundu.

Muavvad, “Lübnanlıların dayatmalar arasında seçim yapmasını istiyorlar. Bunun karşısında biz muhalefet güçleri olarak boş duramayız. Dayatma ve engelleme ikiliğine karşı tek çözüm kesişme alanlarını genişletmek olmuştur” dedi.

Muavvad’ın evinde bir araya gelen muhalefet, yaptığı yazılı açıklamada “Yoğun temaslar sonucunda, Güçlü Lübnan dahil olmak üzere ülkedeki blokların üzerinde anlaşmaya vardığı herhangi bir taraf için kışkırtıcı olmayan bir isim olarak Cihad Azur’un isminde uzlaştık” ifadelerine yer verdi. Açıklamada ayrıca, “Aday Cihad Azur sadece muhalefet adayı değildir. Herhangi bir blok için özel bir aday değildir. Muhalefet, onun adıyla cumhurbaşkanlığı savaşını yürütmek niyetindedir ve bugün ilan ettiği şeyin, amacına ulaştığına inanılmaktadır” denildi.

Muhalefet ayrıca, “Hizbullah, Emel Hareketi ve diğer müttefikleriyle görüşmek için elimizi uzatıyoruz ve aynı zamanda tüm engelleme girişimlerine göğüs germeye hazırız” dedi.

Şiiler Azur’un seçileceğinden şüphe ediyor

Ancak muhalefetin ortak aday üzerinde uzlaşısı Cumhurbaşkanlığı krizini tek başına çözemez. Öyle ki Şii partilere yakın kaynaklar, bu gelişmenin bir cumhurbaşkanının seçilmesine olanak tanıyacağına dair şüphesini dile getirirken, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada da Azur’u ‘kendisinden önceki aday Mişel Muavvad’a benzer bir geçiş kartı” olarak nitelendirdi. Ayrıca “Çünkü muhalefetin boykotu program, proje ve plan içermiyor. Boykot sadece Franciyye’nin yolunu kesmek için yapıldı” denildi.

Kaynaklar, toplantının yapılıp yapılmaması konusunun ‘anayasanın medya baskılarından tecrit ederek kendisine tam ve açık yetki verdiği’ Meclis Başkanı Nebih Berri’nin takdirine bırakıldığını söyledi. Kaynaklar ayrıca, toplantı çağrısı yapılması durumunda beklenen senaryonun ‘adaylardan birinin üçte iki çoğunlukla (86 milletvekili) seçilmesinin imkansızlığı açısından önceki senaryolardan farklı olmayacağını’ dile getirirken, “Çoğunluk bir, iki veya daha fazla oy düşerse, mutabakat olmadan bir cumhurbaşkanı seçmek imkânsız olduğu için kaderi, geçmişte Muavvad’ın kaderi gibi olacak” dedi.

“Azur, iç güçlerin veya bölgesel devletlerin adayı değil” diyen kaynaklar, “Muhalefetin gizli adayı biliniyor” şeklinde konuştu. Kaynaklar ayrıca, Azur’u ‘bir meydan okuma projesi’ olarak tanımlarken, “Bu anlamda kimsenin Franciyye’yi iddialı bir aday olmakla suçlamaya hakkı yok” dedi. Aynı şekilde kaynaklar, “İç mutabakata varılamadı ve bölgesel sakinlik, Lübnan içlerine yansımadı” diyerek cumhurbaşkanlığı boşluğunun sona ermeyeceğini vurguladı.

“Muhalefet ve Basil, her konuda uzlaşmadı. İsim ve proje hakkında, Franciyye’nin gelişine uzanan yolu kesme anlaşması dışında hiçbir şey onları birleştiremez” diyen kaynaklar, “Azur, onların ciddi adayı değil. Onu manevra ve pazarlık için kullanıyorlar” ifadelerini kullandı. Kaynaklar ayrıca, muhalefet ve Basil’e ‘önkoşulsuz diyalog’ çağrısında bulundu ve “Önkoşul, başkalarına da bir filtre uygulamak anlamına gelir” dedi. Muhalefeti ise Franciyye’yi başka bir nedenle değil, direnişi destekleyen net bir konuma sahip bir aday olduğu için reddetmekle suçlayan kaynaklar, Franciyye’nin Şiiler tarafından desteklense de Şii olmadığını vurguladı.

Aynı şekilde kaynaklar, Basil’in Franciyye’yi reddedici tavrını, ‘Hristiyan sokağında büyük bir temsil kapasitesine sahip olmadığını’ söyleyerek eleştirdi. “Lübnan, parlamento güçlerinin desteğine ve onayına ihtiyaç duyduğu ve onlarla bir proje ve program üzerinde anlaştığı için, Mişel Avn dışında parlamento çoğunluğuna sahip bir cumhurbaşkanının seçilmesine tanık olmadı” dedi. Kaynaklar, “Azur’un bir projesi var mı? Basil ve diğerlerinin seçilmesi için öne sürdüğü adaylardan başka birinin programı var mı?” diyen kaynaklar, durumu ‘mantıksız bir bahane’ olarak nitelendirdi. Ayrıca, “Çünkü mesele parlamento bloğunun büyüklüğünde değil, cumhurbaşkanlığı seçim oturumunda seçilmesi için oy toplayabilmesinde” ifadelerini kullandı.

Azur ile Hizbullah ilişkisi

Kaynaklara göre Azur, Hizbullah ile görüştüğünde onlara programının ‘Uluslararası Para Fonu (IMF) ile müzakere etmek, bir Maliye Bakanı atamak ve Lübnan Bankası’na bir başkan atamak’ olduğunu bildirdi. “İsrail’deki çatışmaya, komşu ülkelerle ilişkilere, bölgedeki değişimlere ve bölgesel dönüşümlere ayak uydurma vizyonu yok” diyen kaynaklar, iç düzeyde herhangi bir projeye sahip olmadığına dikkati çekti. Ayrıca kendisinin, Maruni mezhebine mensup herhangi bir Hristiyan Lübnan vatandaşı gibi, yalnızca cumhurbaşkanlığına ulaşma şansı olduğuna inandığını söyledi.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU