Deprem bölgelerindeki vergilerin silinmesi için TBMM'de karar alınması gerekiyor

6 Şubat'taki depremden etkilenen 10 kentin afet bölgesi ilan edilmesinin ardından vergilerin tahsili ertelendi. Avukat Oğuzhan Arslan, kararın vergilerin silinmesi anlamına gelmediğini söyledi

Depremden etkilenen illerde vergi beyanları ve tahsilatı ertelendi / Fotoğraf: AA

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetindeki iki deprem 10 kentte büyük yıkıma yol açtı.

Yaşamını yitirenlerin sayısı, 20 bine yaklaşmış durumda. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan açıklamada "Anayasanın 119. maddesinin bize verdiği yetkiye dayanarak OHAL ilan etme kararı aldık. Depremin yaşandığı 10 ilimizi Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi olarak ilan ediyoruz" denmişti.

3 ay sürecek olağanüstü hal (OHAL) düzenlemesi de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden (TBMM) geçti.

Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay, afet bölgesi ve OHAL kararının kapsadığı kentler. 

Vergi borçları ertelendi

Afet bölgesi ilan edilmesinin ardından Hazine ve Maliye Bakanlığı, depremin vurduğu 10 ilde "mücbir" sebep yani önüne geçilmesi elde olmayan, istencin dışında oluşan durum ilan edildiğini duyurarak verilmesi gereken vergi beyanname ve bildirimlerinin verilme süreleri 15 Ağustos 2023'e kadar, bu beyanname ve bildirimler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödenme süresinin ise 31 Ağustos 2023 tarihine kadar uzattı.

 

oğuzhanarslan.jpg
Oğuzhan Arslan / Fotoğraf: Twitter

 

Vergi borçlarının ödenmesi ertelendi ama silinmedi

Peki bu düzenleme ne anlama geliyor?

Avukat Oğuzhan Arslan alınan kararla mücbir sebep nedeniyle ödenmesi gereken vergilerin belirtilen tarihlere kadar ötelendiğini ancak silinmediğine dikkati çekti.

Vergilerin silinmesi için ayrı yasa çıkartılması gerektiğini ifade eden Arslan, "Mücbir sebep hali sadece mükellefiyetten kaynaklanan yükümlülüklerin belli sürelerde işlemesini durduruyor. Silinmesi için ayrı bir düzenleme gerekiyor. Buna yönelik bir düzenleme yapılacaksa OHAL kapsamında kanun hükmünde kararname (KHK) ile bunu yapabilirler. Veya Meclis çalışmaya başladığı zaman bununla ilgili kanun çıkarılabilir" ifadelerini kullandı. 

"Meclise sevk edilen vergi affına dair düzenlemeye bir ek madde eklenebilir"

Arslan, vergi affıyla ilgili bir düzenlemenin zaten gündemde olduğunu hatırlatarak "Meclise sevk edilmişti. Meclis çalışmaya ara verdi. Çalışmaya başladığında o torba yasaya bölge halkının vergi borçları, sigorta borçlarının silinmesine dair bir madde eklenip o haliyle çıkarılırsa çok faydalı olacaktır" dedi. 

 

17ağustos.jpg
Son deprem 17 Ağustos 1999 Marmara depreminden (üstte) daha çok hasara ve kayba neden olmuş durumda 

 

"Can kaybı 20 bini geçerse bölgeden vergi alınmaz" iddiası ortaya atılmıştı

17 Ağustos 1999 depreminin ardından en hasar gören ve çok fazla etkilenen yerler afet bölgesi ilan edilmemişti.

Buna dair o dönem bir kısmı "şehir efsanesi" denebilecek iddialar gündeme getirilmişti.

En yaygın iddia ise yaşamını yitirenlerin sayısının 20 bini aşması halinde bölgeden vergi toplanamayacağı yönündeydi. 

Bu nedenle yaşamını yitirenlerin sayısının 20 bin altında tutulduğu ileri sürülmüştü. 

Bu iddianın son günlerde yine sosyal medyada dillendirildiği görülüyor.

 

İdris Şahin.jpeg
Eski AK Parti Çankırı Milletvekili İdris Şahin / Fotoğraf: DEVA Partisi 



"İddia doğru değil"

Arslan sosyal medyada dillendirilen bu iddianın aslı olmadığını vergi borcunun silinmesinin tamamen iktidarın tasarrufunda olduğunu söyledi.

İktidarın bunu da il veya bölge bazında yapabileceğini kaydeden Arslan, "Buradaki işte vergi mükellefi, vergi borcu olanlara borçlarını erteledik veya işte taksitlendirdik veya işte kısmi indirim yaptık. Silmesi ise tamamen meclisten çıkacak yasaya bağlı. Şu anda buna dair hiçbir mevcut mevzuatımıza böyle bir düzenleme yok" dedi.

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkan Yardımıcısı İdris Şahin de iddianın doğru olmadığını kaydetti.

Şahin, vergi affı ilan edilmesiyle alakalı yaşamını yitiren insanların sayısıyla alakalı bir sınırlanmanın söz konusu olmadığını belirtti.

Mevcut depremde zaten şu ana kadar gerçek can kaybı sayısının açıklanan rakamların 3-4 katı üstünde çıkabileceğini dile getiren Şahin, açıklanan rakamın kimliği belirlenip, otopsisi yapılanlar olduğunu vurgulayarak ölü sayısının çok daha fazla olabileceğini sözlerine ekledi.

 


 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU