"Elektrik üretiminde kamu tekelinin yerini, kartelleşmiş özel şirketler aldı"

EMO İstanbul Şubesi'nin "Elektrik Zamları ve Yoksulluk" panelinde Özdağ ve Algedik, enerji maliyetlerindeki artışın yoksulluktaki etkisini anlattı Foggo ise faturasını ödeyemediği için uzun süre elektriği kesilen evlerdeki depresyona dikkati çekti

Elektrik faturalarındaki artış gündelik hayatı zorluyor / Fotoğraf: AA

Enerji fiyatlarında son yıllarda görülen artış Türkiye'deki hayat pahalılığının da önemli nedenlerinden biri.

Fiyatlardaki artış üretime maliyet olarak yansırken, bu da sofralara daha doğrusu yaşamın her alanına zam olarak dönüyor.

Dolayısıyla enerji fiyatlarının artışı beraberinde yoksulluğu, yani bazı temel ihtiyaçları bile karşılayacak gelire sahip olmama durumu ile yoksunluğu kısaca belli imkanlara ulaşamamayı da tetikliyor.

İşte birbirleriyle bu kadar bağlantılı iki olgu olan enerji ve yoksulluk, İstanbul Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Şubesi tarafından organize edilen "Elektrik Faturaları ve Yoksulluk" başlıklı panelde masaya yatırıldı.

Moderatörlüğünü Saadet Nuruilah Güleç'in yaptığı panelde, EMO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ ve enerji uzmanı Önder Algedik ile CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo konuşmacı olarak sunum yaptı.

 

emopaneli.jpg
Panelde Önder Algedik (solda), Hacer Foggo (ortada) ve Mehmet Özdağ (sağda) konuşmacı olarak sunum yaptı / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Uzun süreli elektrik kesintisi olan evlerde depresyon tetikleniyor"

Hacer Foggo, konuşmasında özellikle varoş olarak tabir edilen semtlerde yoksulluk üzerine yaptıkları çalışmalar sırasında elektrik kesintilerinden kaynaklı tanık olduğu olaylardan örnek verdi.

Yüksek elektrik faturalarını ödeyemedikleri için elektrikleri kesilen ailelerin olduğunu hatırlatan Foggo, "Bir evde uzun süreli elektrik kesintisi olması o evde depresyona neden oluyor ve özellikle çocukların zihninde kalıcı etkiler bırakıyor" dedi.

Foggo, ödenemeyen borçların tahsili için arayan çağrı merkezlerinin de yoksul insanları korkutarak üzerlerinde çok ciddi strese neden olduğunu kaydetti.

"Karne hediyesi olarak artık temel ihtiyaçları talep ediyorlar"

Sosyal medyaya yansıyan bir annenin karne hediyesi olarak çocuğuna et alması olayına da değinen Foggo, geçmişte çocukların karne hediyesi için oyuncak veya benzeri şeyler isterken bunun son dönemde hamburger, yiyecek gibi temel ihtiyaçlarla alakalı taleplere döndüğünü iddia etti.

 

elektriküretimi.jpg
Enerji üretimi Türkiye'de büyük ölçüde özel sektörün elinde / Fotoğraf: AA

 

"Enerji üretiminde kamu payı diplere indi"

EMO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ ise özelleştirmenin Türkiye'deki enerji fiyatlarına olan yansımasına dair sayısal veriler paylaştı.

Elektrik üretiminde özelleştirmenin 2000'li yılların başından itibaren AK Parti iktidarı döneminde hızlandığını kaydeden Özdağ, özelleştirmenin hız kazandığı 2013 yılında elektrik üretiminin yüzde 31'inin kamu tarafından hala yapılıyor olmasına karşın günümüzde kamunun fiili elektrik üretimindeki payının yüzde 14,5'e kadar düştüğünü söyledi.

"Enerji üretiminde kamu tekelinin yerini kartelleşmiş özel şirketler aldı"

Elektrik üretiminin ve dağıtımının bu işin devredildiği özel şirketlerce fahiş fiyatlara yapıldığını öne süren Özdağ, "Elektrik dağıtımında söz sahibi olan en büyük şirketler aynı zamanda elektrik üretiminde de en büyük ilk 10 şirket arşında yer alıyor. Oysa 2000 yılına kadar elektrik dağıtımı sadece kamunun elindeydi. Hani zamanında elektrik üretiminde kamunun aktif olmasını eleştirenler vardı. Enerji üretiminde kamu tekeli dönemi bitti onun yerini kartelleşmiş özel sektör aldı" iddiasında bulundu.

"Seçim ekonomisi enerjiye yapılan zamlarla sübvanse ediliyor"

İktidarın seçim ekonomisini enerjiye yapılan zamlarla sübvanse ettiğini öne süren Özdağ, şu anki pahalılığın en önemli nedeninin de enerji zamları olduğunu iddia ederek, son olarak enerji bedellerinde yüzde 35'e varan indirimlerin tüketiciye yansıtılmadığını çünkü dağıtım yapan şirketlere ödenen parada yüzde 132 oranında artış olması nedeniyle kaynakların buraya aktarıldığını öne sürdü.

 

yoksulluk.png
Enerji fiyatlarının artması da yoksulluğu tetikleyen nedenler arasında gösteriliyor

 

"Bir liralık zam halkın cebinden bir yılda 450 milyar lirayı çıkarıyor"

Enerji uzmanı Önder Algedik ise enerjiye yapılan bir liralık bir zammın bile halkın cebinden bir yıl içinde toplamda 450 milyar liranın çıkmasına neden olduğunu kaydederek, enerji maliyetlerindeki artışın ulaşım giderlerine de yansıdığını belirtti.

Algedik, ulaşımda yaşanan artışların en çok yoksulları vurduğunu kaydederek, "Ulaşım zamları özellikle yoksulları yaşamdan daha da izole ediyor. Yoksul insanlar oturdukları yerlerden çıkamaz hale geldikçe daha az dışarı çıkabiliyorlar ve daha zor iş buluyorlar" dedi.

"Kaldırımlar genişliyorsa kamuculuk, daralıyorsa özelleştirme genişliyordur"

Algedik, yapılan araştırmalar dar gelirli insanların ulaşabilecekleri yerlere giderken yürümeyi seçtiğini gösterdiğini kaydederek "O nedenle bir yerde kaldırımlar genişletiliyorsa orada kamu hizmeti genişliyordur. Ancak kaldırımlar daralıyorsa orada özelleştirme genişliyordur. Buralarda yürüme imkanı da azalmaktadır" diye konuştu.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU