Mülteci ressam Ezidi katliamını çizdi: Kürtlerin Frida Kahlo’su olmak isterim

Kürtlerin Frida Kahlo’su olmak istediğini söyleyen 19 yaşındaki Medya Üren, Ezidi katliamının 5. yılında tecavüz ve işkencelere maruz kalan Ezidi kadınları çizdi

Ezidi katliamının 5. yılında Ezidi kadınlar temalı resim sergisini açan Gazeteci, Ressam Medya Üren / Fotoğraf: Independent Türkçe

Şengal’de Ezidi Kürtlere yönelik katliamın üzerinden 5 yıl geçti. Her yıl 3 Ağustos’ta vahşice katledilen Ezidiler, düzenlenen törenlerle anılırken, Diyarbakır’da yaşayan 19 yaşındaki mülteci ressam Medya Üren tecavüz ve alıkonulan kadınları çizdi.

Yaptığı resimlerde mülteci yaşamının izlerini taşıyan Medya Üren, 2000 yılında Irak Kürdistan bölgesindeki mülteci kampında doğup büyüdü.

Ezidi kadınların yaşadığı zorlukları en iyi sanatla anlattığını söyleyen Üren, “Ezidi kadınlar için bir şey yapmaya mecburdum” dedi. 

 

Kürtlerin Frida Kahlo 2.jpeg
Gazeteci, ressam Medya Üren'in Ezidi kadınlar temalı resim sergisinden bir kare / Fotoğraf: Independent Türkçe​​​​​​​​​​​​​​

 

Bir ay içerisinde 10 resim yapan ve resimleri büyük ilgi gören Üren, ”Bu sadece Şengal kadınlarına karşı bir ferman değildi, bütün kadınlara karşıydı. Resimlerim bir eylemdi, ben isyanımı anlattım. Herkesin bu tecavüz ve işkence fermanını duymasını istiyorum” diye konuştu. 

Üren, 19 yıllık mülteci hayatını ve yaptığı resimlerin hikayesini Independent Türkçe’ye anlattı.

 

Kürtlerin Frida Kahlo 7.jpeg
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

“En büyük oyuncağım kovandı”

Mülteci kampında doğup büyümenin çocukların yaşamında derin izler bıraktığını vurgulayan Üren, “Bir mülteci olarak büyümek kolay değil” dedi ve ekledi:

Ailem onlarca kez saldırıya uğradı. Ailem 25 yıldır mülteci hayatı yaşıyor. Bu süre zarfında 12 kez göç ettiler. Ben 2000 yılında çadırda dünyaya geldim. Benim doğduğum yıl Kürt bölgesinde ambargo vardı. Bu ambargodan dolayı hastalanan ve ölen bebekler oldu. Buralardaki kötü koşullar nedeniyle çok zorlandık. Bir çocuk olarak çocukluğumu yaşayamadım. Çatışmaların içinde büyüdük. Havada sürekli barut kokusu vardı. Bizim en iyi oyuncağımız barut ve mermi kovanlarıydı. Bunlarla oynardık. 2009 yılına kadar benim en büyük oyuncağım kovandı. Bu nedenle savaşın içerisinde kendimi en iyi ifade etme yolu olarak resim çizmeyi seçtim.

 

Kürtlerin Frida Kahlo 1-.jpeg
Medya Üren'in resimlerinden bir kare / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

“Biz ağladık, biz duyduk”

Ailesinin ve mültecilerin yaşadığı birçok olayın hep sınırlı kaldığını ifade eden Üren, yaşanılan zorlukları en iyi ve doğru biçimde anlatabilmek için bir yandan ressamlık diğer yandan gazetecilik yapmak istediğini anlattı:

Kimse bizim de yaşadıklarımızı görmedi ve bilemedi. Çünkü yaşadık, biz ağladık ve biz duyduk. Bu nedenle gazetecilik yanımı da sürdürmek istiyorum. Her ikisini de birlikte yürütmek istiyorum. Bu durum Hedeflerim için önemli. 

 

Kürtlerin Frida Kahlo 8.jpeg
Medya Üren'in resimlerinden bir kare / Fotoğraf: Independent Türkçe​​​​​​​

 


“Mülteci kadınları çizmek gurur verici”

IŞİD’in Şengal'de Ezidilere saldırdığı dönemde kendi yaşadıkları bölgeye de benzer bir saldırının yapılması nedeniyle başka bir bölgeye göç ettiklerini kaydeden Üren, “IŞİD saldırısından sonra Ranya’ya göç etmek zorunda kaldık, mülteci iken bir kez daha mülteci olduk. Çölde kaldık bir süre, daha sonra Ranya’ya vardıktan sonra camilerde yaşamaya başladık" dedi.

 

Kürtlerin Frida Kahlo 6.jpeg
Medya Üren'in resimlerinden bir kare / Fotoğraf: Independent Türkçe​​​​​​​

 

Üren sözlerini şöyle sürdürdü:

Êzidîler benzer şeyler yaşamamızdan dolayı onlara yardım etmeye koştuk. Çünkü özellikle kadınlar ve çocuklar yardıma muhtaçtı. Êzidî katliamında kadın ve çocuklardan etkilendiğim için bunu resimlerle yansıtmak istedim. Onların yaşadıkları zorlukları bir nebzede olsa yansıtmak istiyordum. Şengal için çizdiğim 10 tablom var. Resimlerimi bitirmek ve katliamın 5. Yılını yetiştirmek için gece gündüz çalıştım. Ama hiç yorulmuyordum. Çünkü mültecileri çizmek benim için gurur vericiydi. Onları çizmek ve insanlara duyurmak en büyük hayalimdi. Bundan sonra da tecavüze maruz kalan, işkence gören ve zorluklar içinde yaşayan mülteci kadınları çizmeye devam edeceğim.

 

Kürtlerin Frida Kahlo 5.jpeg
Medya Üren'in resimlerinden bir kare / Fotoğraf: Independent Türkçe​​​​​​​

 


“Resimlerim bir eylemdi, ben isyanımı anlattım”

Yaptığı resimlerin çoğunun bir biriyle bağlantılı olduğunu belirten Üren, "Çizdiğim çocukların bakışını, yaşadığım yeri, oradaki ürkek bakan gözler beni de anlatır aslında. Çünkü ben de bir mülteciyim" şeklinde konuştu. 

Bir kadın için mülteci olmanın oldukça zor olduğuna dikkat çeken Üren, ezilen tüm kadınların sesi olmak istediğini söyledi ve devam etti:

Şengal kadınları beni çok derinden etkiledi. Onlar için bir şey yapmaya mecburdum. Umarım ki bütün kadınlar bunu duyar ve karşı çıkarlar. Bu sadece Şengal kadınlarına karşı bir ferman değildi, bütün kadınlara karşıydı.

Resimlerim bir eylemdi, ben isyanımı anlattım. Umarım herkes farkında olur ve karşı çıkar ve bir daha böyle bir ferman olmaz. Bu tecavüz, işkence fermanını umarım herkes duyar.

Resimlerimde bu acıları ne kadar anlatabilmişsem o kadar iyi iş yapmışım demektir. Umarım tüm dünyada barış olur ve hiçbir anne ağlamaz. Bir gün savaşlar biterse en çok kadınların özgürlük resimlerini çizmek isterim.


“Kürtlerin Frida Kahlo’su olmak isterim”

Resim sanatında ilerlemek istediğini söyleyen Üren, “Karanlık zihniyete karşı herkesin mücadele etmesi lazım. Benim bu zihniyete karşı mücadelem sanatladır” dedi.

 

Kürtlerin Frida Kahlo 3.jpeg
Gazeteci, ressam Medya Üren'in Ezidi kadınlar temalı resim sergisinden bir kare / Fotoğraf: Independent Türkçe​​​​​​​

 

Üren son olarak şöyle söyledi:

Sanat masumdur; sanatçı ezilenlerin sesi olmalıdır. Resimlerimle yaşanan acıyı hissettirmeye çalıştım.

İleride ünlü bir Kürt Frida Kahlo olmak isterim. Kürt bir ressam olarak tanınmak gurur verici olur.

 

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU