"Cariye pazarı": Kadınlar, IŞİD'den TikTok'a satılıyor

Dijital platformun suçları, günün her saati kadınları teşhir etmeye devam ediyor. Reşit olmayanların evlendirilmesi, insan kaçakçılığının en yaygın şekli

TikTok platformu, kısmen kadınlara yönelik bir dizi suç yayımlıyor / Reuters

Kadınlar, özgürleşme yolunda uzun adımlar attıkça, onları en başta 'insanlık dışı' fikrinin egemen olduğu çağlara sürüklemek isteyen birilerini karşılarında buluyorlar.

Tek fark, durumun artık birkaç isim altında gizlenmiş olması.

ABD uzay ajansı NASA, aya ilk kadını göndermeye hazırlanırken, birileri de onların cinsiyetini yerlere indirmek istiyor. 

21'nci yüzyılın üçüncü on yılında "kadın ticareti" fikri tuhaf ve mantıksız gelebilir.

Ancak trajedi, bilimsel ilerleme, kültürel ve sosyal gelenekler ve yasal sözleşmelerle bile tamamen ortadan kalkmadı, sadece farklı isimler aldı.

Geçtiğimiz dönemlerde birden fazla haberde "kadın satmak" ifadesi oldukça açık ve basit bir şekilde yer edinmesine rağmen, her zaman şok şeklinde gelen dünyanın sürprizleri kolayca sindirilemiyor. 

Kadınlar, Doğu Avrupa'daki bir pazardan, bazı bölgelerde yaygın olan nefret söyleminin ortasında Hindistan'daki bir başka pazara, oradan olağandışı bir şekilde uyarılması gereken feci bir durumu ifade etmenin bir yolu olarak İngiltere'deki üçüncü bir pazara, oradan da Arap ülkelerinde sonsuz aykırı yollara kadar teşhir ediliyor.

İster belli bir döneme tabi olsun, ister kız hala yaş olarak küçük olsun, evlilik örtüsü altına bürünenlerin en dikkat çekici olanı 'kadın' (woman) kelimesidir.

Kadın, geçen yıl içerisinde 'dictionary.com'da en çok aranan kelimeydi. Bu durum, genellikle kadınlara karşı masum bir sevgiyi veya onları anlama ve empati kurma çabasını ifade etmiyor.

Kaldı ki belki de çoğu zaman amaç temelde sömürü olabilir. 


Sert ve yaygın kanunlar

Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı'na (Interpol) göre insan kaçakçılığı, suç şebekelerinin çeşitli yasa dışı faaliyetlerden risk almadan kâr elde etmelerini sağlar.

Mağdurlar, karşılığında gelir sağlayan ve "örneğin hırsızlık, uyuşturucu üretimi, taklit ürünlerin satışı, zorla dilencilik" gibi bir dizi yasa dışı faaliyet yürütmeye zorlanırlar.

Mağdurlar, yeterince performans göstermezlerse ağır cezalarla karşı karşıya kalabilirler ve ayrıca kârın bir yüzdesini alma hakları vardır.

Elbette ki her ülke, yasalarına uygun olarak bu tür vakalarla ilgilenme mekanizması geliştirir.

Kahire'deki Ulusal Kadın Komitesi üyesi Avukat Sefa Abdulbedi Ebu Hasan, kurbanı kadın, erkek veya küçük çocuk olsun, insan kaçakçılığının aleni bir suç ve insan hakları ihlali olduğunu söyledi.

Avukat, Mısır Anayasası'nın 89'uncu maddesinin fuhuş ticaretinde köleliğin, esaretin, baskının ve insanların zorla sömürülmesinin vb. her türlüsünü yasak koştuğuna dikkati çekti.

Ayrıca, aktarılana göre 2010 tarihli ve 64 sayılı İnsan Ticaretiyle Mücadele Kanunu'nun ikinci maddesinde, her ne suretle olursa olsun, bir insanın satışı ve sömürüsü ile iştigal edenlerin insan ticareti suçunun faili sayılacağı belirtiliyor.

Bu durum, alım-satım, vadetme, yurt içinde ve dışında kullanma- nakil ve teslim, cebir, şiddet ve tehdit kullanarak alıkoyma, aldatma, adam kaçırma, görevi kötüye kullanma ve dolandırıcılığı içeriyor.

Madde, buradaki yetkinin kötüye kullanılmasının, failin mağdur üzerinde yetki sahibi olması ya da doktorun hasta üzerindeki yetkisi gibi yasal ya da fiili yetkiye sahip olması durumu üzerinde duruyor.

Doktor, mağdurun organlarının bir kısmını satarak konumundan yararlanabilir.

Kocanın karısı üzerindeki yetkisi de aynı, zira karısını fuhşa sürükleyerek onu sömürebilir, ahlaksız işlerden para kazanabilir ve onu bu durumlara sürükleyebilir. Bu noktada da suç işlenmektedir. 

Tüm bunların maddi bir tazminat ya da menfaat elde etmek amacıyla yapılmış olması da şartlar arasında.

Mağdur, reşit olsa da olmasa da kocasının veya babasının kendisini sömürerek para karşılığında bu fiilleri yapmaya zorladığı sürece tehdit altında olduğu için suç işlenmektedir.
 

1.jpg
BM, Suriye ve Irak'ın bazı bölgelerinde IŞİD'in kadınları köle olarak sattığını belgeledi / Fotoğraf: IŞİD

 

Toplumsal suç ortaklığı ile kadın ticareti

İnsan kaçakçılığının en belirgin türünün fuhuş ticareti olduğu bilinmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) tahminlerine göre, bu tür kurbanların yüzde 98'ini, dünyanın farklı yerlerinde yaşayan kadın ve kız çocukları oluşturuyor.

Interpol'ün resmi internet sitesinde yer alan bilgilere göre cinsel sömürü amacıyla kadın ticareti, menşe ülkesini, geçiş ülkesini veya varış ülkesini içeriyor.

Gelişmekte olan ülkelerde, özellikle de onları tutan organize ağlar tarafından daha iyi bir yaşam yanılsamasına inanan savunmasız sektörlerde bu eylem, daha sonra onları cinsel hizmet sunmaya zorlamak için sahte belgelerle insanlık dışı koşullarda alıkoyan organize ağlar tarafından yayılıyor.

Ancak evraklar, koşulları yüzde 100 karşılamasa bile, evraklarla beyan edilmiş ve kodlanmış ilişkiler de vardır.

Bu durum, 'toplumsal' açıdan kabul görmesine rağmen, insan ticareti ve özellikle kadın ticareti başlığı altında da yer almaktadır.

Konuyla ilgili olarak Çocuk ve Aile Hakları Hukuk Derneği Başkanı Dua Abbas, "Mısır'daki bazı köyler de dahil olmak üzere Arap ülkelerinin birçok bölgesinde hâlâ yaygın olan küçük yaşta evlilik, bir tür insan kaçakçılığıdır. Bu duruma, 18 yaş altı evli erkek ve kadınlar da dahil. Ama bu tür suçlarda yüzdelerinin fazla olduğu göz önüne alındığında, söz konusu daha çok kızlar çocuklarıdır" dedi.


2008'de reşit olma yaşı 18'e çıkarıldı

Yasanın kız çocukları için evlenme yaşını 16 olarak belirlediğine dikkati çeken Abbas, ancak 2008 yılından itibaren kızların küçük yaşta evlenmeleriyle birlikte gebelik ve doğum sorunlarının önüne geçebilmek için reşit olma yaşının 18'e çıkarıldığını söyledi.

Dua Abbas ayrıca, doğum riskleri nedeniyle ölüm oranı büyük ölçüde arttığına vurgu yaptı.

Yasanın, izin verilen yaşa ulaşana kadar evliliğin resmi olarak kaydedilmesine izin vermediğini de belirten Dua Abbas, "Bu noktada kocanın 18 yaşını doldurmadan, 1 veya 2 çocuk sahibi olarak ölmesi gibi pek çok örnekten bahsedilebilir. Bu noktada kadın, ömrünün heder olduğu bir girdaba girer. Ama Mısır hukuk sistemi, Mısır'da yakında onaylanması beklenen Kişisel Durum Yasası'yla birlikte, taraflardan birinin reşit olmadığı bir evlilik akdi yapan veli ve yetkili kişi için daha caydırıcı cezalar olduğunu da belirtiyor" diye konuştu.


Ebeveynler de devrede

Son dönemdeki bazı sosyal medya trendlerini takip ederek, ebeveynlerin kendileriyle olan ilişkilerini gözler önüne seren çocukların fotoğraflarının yeniden dolaşıma girdiğini göreceğiz.

Bu durum, Şarkiye vilayetinde evlendikten birkaç saat sonra bekaretinin sorgulanması üzerine sosyal medyanın çalkalandığı olay çerçevesinde harekete geçen Ulusal Çocukluk ve Annelik Konseyi de dahil, ilgili makamları durumu ortaya çıkarmak ve ailelerini soruşturmak için derhal harekete geçirdi.

Ebeveyn, kız henüz reşit değilken onu evlendirmekle en başta yasal bir ihlal işledi.

Sefa Abdulbedi, yasaya göre ulusal konseylerin bu tür suçların meydana gelmesi durumunda rapor alma ve cezai işlem başlatma hakkına sahip olduğunu dile getirdi.

Abdulbedi, konseyin şikâyet aldığını, geçerliliğini doğruladıktan sonra dava açtığını ve davanın her aşamasını takip etmek için ücretsiz bir savunma ekibi tahsis ederek mağduru desteklediğini ifade etti.

Ayrıca, Ulusal Kadın Konseyi aileleri ve bireyleri, ebeveynlerin bir kızı rızası olmadan ve 18 yaşından büyük olsa bile baskı altında evlendirmesi konusunda eğitmede ana role sahip.

Ebeveynin kızını evlendirmesi halinde bu durum, kendilerini kanuna tabi kılar ve insan kaçakçısı gibi cezalandırılmasına neden olur.

Ayrıca reşit olmayan bir kız, mehrinden yararlanmak için evlendirilirse bu da suçtur.
 

2.jpg
Kürtler, 2014'te Kobani'nin IŞİD'in pençesinden kurtuluşu için Londra'da gösteri yapıyor / Fotoğraf: AFP

 

Kadın pazarları

Öte yandan Çingen Kadın Pazarı (GYPSY WOMEN MARKET) adı altında, yılın dört mevsimi düzenlenen Bulgaristan'da evlenmek üzere olan kızlarla ilgili kurulmuş pazar tartışılıyor.

Bu pazarda aileler, zengin bir koca bulmak için kızlarını giydiriyor. Aile, iyi bir anlaşma yaparsa durum, okulu bırakma noktasına kadar gidiyor.

Her geçen yıl azalan katılıma ve bu davranışla mücadele etme girişimlerine rağmen bu, hala o bölgenin insanlarının gelenekleriyle ilişkilendirilen bir adet.

Eski Zağra şehri, şenlik havasına bürünen bu tür bir aktiviteyi düzenlemesiyle tanınıyor. Bu nedenle, kriminalizasyonu hakkında hala tartışmalar var.

Hindistan'da Mumbai yetkilileri, geçen yıl elektronik bir müzayede oluşturduktan sonra Bulli Bali uygulaması aracılığıyla onlarca kadını satışa sunan bir grup kadın ve erkeği tutukladı.

Soruşturma, fiili bir satış değil, Hindistan'ın bazı bölgelerinde ayrımcılık karşıtı faaliyetleriyle tanınan Müslüman kadınlara hakaret etmenin amaçlandığını ortaya çıkardı.

Hindistan'da farklı dinlere mensup insanlar arasındaki gergin ilişkiler nedeniyle bu eylem birçok kez tekrarlandı.

Ayrıca Birleşmiş Milletler (BM), birkaç yıl önce IŞİD'in Suriye ve Irak'ın bazı bölgelerinde kadınları köle olarak sattığını açıkladı.

Bu çerçevede bir Kürt aktivist, Ekim 2014'te Londra'da bir grup zincirlenmiş kadınla birlikte bir protesto düzenleyerek, IŞİD'in direktiflerine göre kadınları sattığını duyurdu.

Aktivist, bu eylemiyle radikalizm yanlısı örgütün Suriye ve Irak'ta tutuklu kadınların maruz kaldığı trajedinin büyüklüğünü göstermeyi amaçladı.


Dünya genelinde sayı

Resmi internet sitesinde yer alan bilgilere göre BM, devletlerin İnsan Ticaretini, Özellikle Kadın ve Çocuk Ticaretini Önleme, Durdurma ve Cezalandırma Protokolü'nü onaylamasının, Organize Suçlara Karşı Sözleşme'yi tamamlayıcı nitelikte olduğu görüşünde.

Ancak bu tür suçlarla mücadele etmek için hala büyük zorluklar mevcut.

Örgüt, bu suçla mücadele etmek için insan ticaretini, özellikle de kadın ve çocuk ticaretini önlemek, bastırmak ve cezalandırmak için uluslararası bir araca ihtiyaç olduğunu belirtti.

Aynı şekilde UNICEF, dünyadaki kızların yüzde 21'inin 18 yaşına gelmeden evlendiğini ve yaklaşık yüzde 40'ı Afrika'da olmak üzere her yıl reşit olmadan evlendirilen 12 milyon kız çocuğu olduğunu belirtti. 
 

3.jpg
IŞİD, bazı Batılı çocukları kendi saflarına katılmaya ikna etti ve onlara karşı bir dizi suç işledi / Fotoğraf: Reuters

 

Örgüt, bu durumla çeşitli şekillerde mücadele ediyor. Bu eylemin sayısız sonucu var.

UNICEF'in internet sitesinde yer alan bir yazıya göre, "çocuk yaşta evlilikler ömür boyu sürecek acılara yol açabilir. 18 yaşından önce evlenen kızların okulda kalma olasılığı daha düşük ve aile içi şiddete maruz kalma olasılıkları daha yüksek."

Örgüt ayrıca, ergen kızların gebelik ve doğum komplikasyonları nedeniyle ölüm olasılığının 20'li yaşlara göre daha yüksek olduğunu ve fetüslerin de hızlı ölüme yol açan komplikasyonlarla doğma olasılığının daha yüksek olduğunu belirtiyor.

Bu durumlar, iki yıl önce yürütülen, 'Plos One' dergisinde yayımlanan ve fuhuş ticaretinden kurtulmuş, ama psikolojik rahatsızlıklardan mustarip Meksikalıları içeren bir çalışmayla güçlendirildi.

Bu Meksikalılar, çocuk sahibi olduktan sonra bile özgüven eksikliğinden dolayı sürekli kaygı içinde yaşıyor.

Ayrıca çalışmaya göre Meksikalılar, günde 15'den fazla kez bu amaç için satıldılar ve itiraz etmeleri halinde şiddet, gasp ve tehditlere maruz kaldılar.

Yerel açıdan, örneğin Mısır hukuku, insan kaçakçılığı yapmakla suçlanan herkesi hapis ve para cezasıyla cezalandırıyor.

Ulusal Kadın Konseyi üyesi Sefa Abdulbedi'ye göre bazı durumlarda, özellikle de "bir insan kaçakçılığı grubu çerçevesinde gerçekleşmesi, suçun uluslararası nitelikte olması, tehdit veya işkence altında olması, failin silah taşıması, failin mağdurun kocası olması veya üzerinde velayeti bulunması, ölüm veya kalıcı sakatlıkla sonuçlanması veya mağdurun ehliyetsiz olması halinde" bu ceza, müebbet hapisle ağırlaştırılıyor ve para cezası ikiye katlanıyor.

Abdulbedi, devletin bu noktada mağdurlara karşı yükümlülüklerinin "mağdurları korumak, hukuken onlara yardımcı olmak, onları kendisine bağlı yerlerde barındırmak ve rehabilitasyon programları düzenleyerek topluma kazandırmak" olduğunu vurguladı. 


Şok edici çalışma

2015 yılında Mısır'da kadın ticaretiyle ilgili ilk kapsamlı bilimsel çalışma yayımlandı.

Çalışma, genç kızları kendi istekleri dışında zenginlerle evlendirerek bu geleneği uygulayan köylerle ilgiliydi ve araştırmacı Hamdi el-Hinnavi tarafından bir kitap olarak piyasaya sürüldü.

Ayrıca kadın kurbanlar da dahil olmak üzere bin 200'den fazla denek içeriyordu.

Çalışma kapsamında Hinnavi, "Bu tür ticaretin arkasında ekonomik nedenler var ve bu işte uzmanlaşmış çeteler mevcut" ifadelerine yer verdi.

Araştırmacı, Mısır'da cinsiyet nedeniyle haklardan yoksun bırakma, çocuk yaşta evlilik, taciz, sünnet, mirastan yoksun bırakma ve diğerleri de dahil olmak üzere 14 tür kadın ticareti olduğuna dikkat çekti.

Ayrıca, insan kaçakçılığı suçlaması başka bir mecraya, internete bağlandı.

Geçen yıllarda 'TikTok kızları' denen kişiler benzer suçlamalarla cezalandırıldı.

Bazıları, para karşılığında videolar yayınlayarak, başkalarını tuzağa düşürmekten mahkûm edildi.
 

4.jpg
Dünyadaki kızların yüzde 21'i, 18 yaşına gelmeden evlendiriliyor / Fotoğraf: AFP

 

Dua Abbas ise internet soruşturmalarının müstehcen videolar veya resimler içerebilecek elektronik suçlarda uzmanlaştığını belirtti.

Abbas, bu vakalardan bazılarının, örneğin belirli medya organları aracılığıyla müstehcen görüntüler yayan kişiler de dahil, kadın ticaretine yönelik açık reklamlar olduğuna dikkati çekti.

Tüm bu görüntülerin yayılmasının, başta TikTok olmak üzere sosyal medya aracılığıyla yayımlananların miktarının büyüklüğü göz önüne alındığında, görevi oldukça zorlaştırdığını söyleyen Dua Abbas, bu kişilerin "birçoğunun Ceza Kanunu'nun maddelerine tabi olduğunu" vurguladı.

Abbas, elektronik ortamda veya başka bir şekilde açık bir şekilde kadınların satışının, 15 yıla kadar hapis cezası getirebileceğini kaydetti.

Aynı şekilde ahlaksız eylemleri teşvik etmek için kadınları sömüren ruhsatsız iş bulma bürolarının insan kaçakçılığı için cepheler olarak sınıflandırıldığını dile getiren Abbas, Hayfa Vehbi'nin oynadığı 2015 yılında yayımlanan 'Halavet Rooh' filminde rol alan Karim Al Abanoudi örneğine atıfla, erkek veya kız çocukların yaşlarına uygun olmayan sanat eserlerinde sömürülmesinin de aynı maddeye girdiğini vurguladı. 

Avukat ve Ulusal Kadın Konseyi üyesi Sefa Abdulbedi, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada "Cinsel sömürü, hizmet, dilencilik, kölelik, organ hırsızlığı, yabancı kadınların fuhuş için çalıştırılması, tehdit edilerek iradesi dışında hizmetçi olarak çalıştırılması, pornografik video çekiminde çocukların çalıştırılması ve dilendirilmesi olsun, her türlü insan ticareti Mısır yasalarına göre suç sayılmakta ve cezalandırılmaktadır. Özellikle çocuklar söz konusu olduğunda, yazılı ve belgelenmiş olsa bile mağdurun rızası dikkate alınmaz. Mağdur reşit olmadığı veya ehliyetsiz olduğu sürece, herhangi bir aldatma veya tehdit aracı kullanılmadan da suç gerçekleşmiştir" ifadelerini kullandı. 

 

DAHA FAZLA HABER OKU