Eskişehir'deki arkeolojik kazı çalışmasında 5 bin yıllık insan iskeletleri çıktı

Seyitgazi ilçesine bağlı Yenikent Mahallesi'nde bulunan Küllüoba Höyüğü'nde yapılan kazı çalışmaları sırasında, tarihi milattan önce 3 bin yıllarına dayandığı iddia edilen taş sanduka mezar bulundu

Fotoğraf: İHA

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünden alınan izinler doğrultusunda Küllüoba Höyüğü'nde 23 yıldır yapılan kazı çalışmalarında çeşitli objeler, hayvan kemikleri, yerleşim yerleri gibi tarihi bulgulara rastlayan yetkililer, şimdi de milattan önce 3 binli yıllara dayandığını tespit ettikleri 2 insan iskeletini gün yüzüne çıkardı.

İlk çalışmalarda iskeletlerden birinin 13-14 yaşlarında bir kız çocuğuna diğerinin ise 35-40 yaşlarında bir erkeğe ait olduğunu belirleyen kazı ekibi, kız çocuğunun kafatasında yara izine rastladı.

Ayrıca şu ana kadar milattan önce (MÖ) 3 bine tarihlenen mezarlık alanında taş sanduka ve çömlek mezar olmak üzere toplam 15’e yakın mezar saptandı. Mezarların yerini tespit eden kazı ekibi, kazı çalışmaları neticesinde mezarlardan birinde 5 bin yıl öncesine ait 2 kişinin gömülü olduğunu fark etti. İskeletlerden birinin 13-14 yaşlarında bir kız çocuğuna diğerinin ise 35-40 yaşlarında bir erkeğe ait olduğu belirlendi.

Kız çocuğunun kafatasında derin bir yara izine rastlayan görevliler, çocuğun bu sebepten dolayı öldüğünü tahmin ediyor. Ayrıca kazıda görevli uzmanlar, aynı mezarda gömülü kişilerin aynı sebepten ölmüş olduğu için bir mezara gömüldüklerini tahmin ediyor. 

"Henüz mezarlık alanının nereye kadar uzandığını bilmiyoruz" 

Küllüoba Kazı Başkanı ve Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Arkeoloji Bölümünde görevli Doç. Dr. Murat Türkteki, 2 kişinin aynı mezar içerisinde bulunuyor olmasının akrabalık ilişkisini dolaylı olarak söyleyebileceğini aktardı. Türkteki, "Bu yılki çalışmalarımızı höyüğün doğu kesiminde mezarlık alanında yoğunlaştırdık. Burayı saptamak amacıyla ilk çalışmalara başladık ve önemli sonuçlara da ulaştık. Mezarlık alanını tespit ettik ve kazı çalışmaların devam ediyoruz. Mezarlığın MÖ 3 bin yıllarına tarihlendiğini söyleyebiliriz.

 

Türkteki konuşmasına şöyle devam etti:

Bu çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu yılki çalışmalarımızın en önemli verilerinden bir tanesi taş sanduka mezar. Taş sanduka mezarın içerisinde ikili bir gömü söz konusu. Bununla ilgili analizler yapılacak, devam edeceğiz ama 2 kişinin aynı mezar içerisinde bulunuyor olması akrabalık ilişkisini bize dolaylı olarak söyleyebilir. Aynı zamanda yaralanmaya bağlı bir ölüm söz konusu. Dolayısıyla bununla ilgili analizlere devam edeceğiz."

"Aynı anda mezara yatırılmış 2 tane iskeletle karşılaştık" 

Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yılmaz Selim Erdal ise mezarlardaki kişilerin akraba olup olmadıklarını DNA analizleriyle çözümlemeye çalıştıklarını ifade etti. Mezarla ilgili bilgi veren Erdal: 

"Birçok mezarımız var. Küçük sanduka mezarlar var ama bunların arasında en sıra dışı olan taş sanduka mezar. Bu mezarın üst kısmında bir çocuğa ait dağılmış bir iskelet bulduk.13-14 yaşlarında bir çocuğa ait ve bu çocuğun kafatasının üzerinde derin bir yara izi söz konusu. Bu yara sonucunda kişi ölmüş hayatını kaybetmiş. Diğer iskelette 35-40 yaşlarında bir erkeğe ait oldukça güçlü ve kuvvetli bir bedensel yapıya sahip. Her ikisinin bu mezara gömülmesi belki de benzer bir olayla sonuçlanmış bir durumla ölmeleri nedeniyle yapılmış olmalı.

Bizim şu andaki hedefimiz birbirine benzeyen mezar tipleri, mezar grupları, aynı mezarda gömülü olan insanların akraba olup olmadıklarını antik DNA analizleriyle çözümlemeye çalışıyoruz

"Arkeolojik bir köy kurmak istiyoruz" 

Seyitgazi Kaymakamı Murat Demirbilek da alanda arkeolojik bir köy kurmak istediklerini belirterek şunları kaydetti: 

"Kazı çalışmalarına destek oluyoruz. Yardım edebileceğimiz bir şey olursa yardım etmeye çalışıyoruz. Seyitgazi’de böyle bir alanın olmasından ve tarihin ortaya çıkarılmasından memnuniyet duyuyoruz. Bu çalışmaların devam etmesini arzuluyoruz. Yar altındaki tarih ortaya çıkarılırsa Seyitgazimizin turizmine katkı vereceğini düşünüyoruz. Burada arkeolojik bir köy projemiz var, görüşmelerimiz devam ediyor. Projemizi gerçekleştirebilirsek burası arkeolojik köy alanı olacak ve buraya ziyaretçi kabul edeceğiz."
 

 

Independent Türkçe, Ajanslar

DAHA FAZLA HABER OKU