Ezidi katliamını, bir ülke daha soykırım olarak tanıdı… Dr. Barış: Vahşete karşı, insanlık için bir uyarıdır

IŞİD'in Şengal saldırısında birçok insan hayatını kaybetti, binlercesi kaçırıldı ve bir o kadarından da haber alınamıyor. Ezidilere yönelik kıyımı, soykırım olarak ülkelere Lüksemburg da eklendi

Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD), 2013'ün ortalarında Suriye'nin kuzeyinde hızlı bir şekilde askeri güç kazanmaya başladı.

Bölgenin en güçlü örgütlerden biri haline gelen IŞİD, kısa sürede Irak ve Suriye'de birçok kenti ele geçirdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

IŞİD, ele geçirdiği kentlerde binlerce insan öldürdü, büyük katliamlar yaptı.

Bu katliamlardan birini de Musul'un Şengal (Sincar) ilçesi ve çevresinde Ezidi Kürtlere karşı gerçekleştirdi.  

İşgalden önce 550 bin civarında Ezidi'nin yaşadığı bölgede, çok sayıda kişiyi öldüren IŞİD; kadın, erkek ve çocukların da aralarında olduğu binlerce kişiyi kaçırdı.

IŞİD, kaçırdığı Ezidileri "savaş ganimeti" sayarak pazarlarda sattı. 

Saldırı nedeniyle yüzbinlerce insan Irak Kürdistan Bölgesi (IKB), Suriye, Türkiye ve Avrupa ülkelerine göç etmek zorunda kaldı.

 

Katliamın üzerinden 8 yılı akın bir süre geçmesine rağmen hala yüzbinlerce insan kamplarda yaşıyor
Katliamın üzerinden 8 yılı akın bir süre geçmesine rağmen hala yüzbinlerce insan kamplarda yaşıyor / Fotoğraf: Yazda

 

Yaşananların üzerinden 8 yılı aşkın bir zaman geçmesine rağmen Şengal ve çevresine 150 bin civarında insan dönerken, hala yüz binlercesi kamplarda zor şartlarda hayatını sürdürüyor.

Lüksemburg "Ezidi soykırımını" tanıdı

Bunlar devam ederken bir yandan da Ezidi toplumunu rahatlatan birtakım gelişmeler de yaşanıyor.

Ezidi soykırımının uluslararası tanınırlığını kazanmak için birçok kurum ve dayanışma ağı yakın işbirliği içinde çalışıyor.

Şimdiye kadar Birleşmiş Milletler'in alt kurumları dahil ABD, Kanada, Avustralya, İrlanda, Portekiz, Hollanda, Birleşik Krallık ve Belçika'nın da içinde olduğu 15'e yakın ülke katliamı soykırım olarak tanıdı.

 

10'dan fazla ülke Ezidi katliamını soykırım olarak tanıdı
10'dan fazla ülke, Ezidilere yapılanları "soykırım" olarak tanıdı / Fotoğraf: Yazda

 

Son olarak Lüksemburg Parlamentosu, Ezidilere yapılanları "soykırım" olarak tanıyan yasa tasarısını oybirliğiyle kabul etti.

Ezidi toplumunun ileri gelenleri soykırımın tanınması için ne diyor?

IŞİD tarafından kaçırılan Ezidilerin ne kadarı kurtarıldı, kaçı kayıp?

"2 bin 800 civarında insandan haber alınamıyor"

Irak Kürdistan Bölgesi'nin Duhok kentinde faaliyet yürüten Ezidileri Kurtarma Ofisi Sorumlusu Hüseyin Qaidi, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada IŞİD saldırısında 6 bin 417 kişinin kaçırıldığını söyledi.

 

Hüseyin Qaidi
Hüseyin Qaidi / Fotoğraf: Twitter

 

Kaçırılanlardan şimdiye kadar 3 bin 562 kişinin çeşitli vesilelerle kurtarıldığı bilgisini paylaşan Qaidi, yaklaşık 2 bin 800 civarında insandan hala haber alınamadığını söyledi.

Her ne kadar gecikmiş bir karar olsa da Lüksemburg Parlamentosu'nun aldığı kararın kıymetli bulduğunu kaydeden Qaidi, "Şükranlarımızı sunuyoruz. Şimdiye kadar 10'dan fazla ülke yapılanları 'soykırım' olarak tanımış durumda. Beklentimiz kalan ülkelerin de bir an önce benzer adımı atmasıdır" dedi.

"Vahşete karşı, insanlık için bir uyarıdır"

Ezidi Kültür Vakfı Kurucu Başkanı Dr. Azad Barış ise soykırım kararının önemsenmesi gerektiğini vurguladı.

Ezidi toplumu olarak Lüksemburg'un "soykırım" kararını memnuniyetle karşıladıkları aktaran Barış, "21. Yüzyılda uğradığımız bu vahşete karşı, tekrarlanmaması adına insanlık için bir uyarıdır" diye konuştu.

 

Azad Barış
Azad Barış / Fotoğraf: Twitter


"İnsanlığın vicdanında bir karşılığının olmasını umut ediyorum"

Kaçırılanlardan 2 bin 700'e yakın insanın hala kayıp olduğunu hatırlatan Barış, "Bunlar sağ mı, ölü mü ya da toplu mezarlarda mı bilmiyoruz. Bu toplum olarak içimizi acıtıyor. Dolayısıyla Lüksemburg'un soykırımı tanıma kararı bir hatırlatma, Ezidilerin yeniden bir araya gelmesi ve Şengal'e geri dönme ihtimaline bir ışık yakıyor" ifadelerini kullandı. 

"Karar örnek teşkil ediyor" diyen Barış, şunları söyledi:

"Şu ana kadar 15'e yakın ülke "soykırım" kararı aldı. Katliamın resmi olarak tanınması çok önemli. Çünkü tehlike altında olan, inancından, kültüründen ve ait olduğu historiyografya anlamında temsil ettiği arkaik bilgiden ötürü soykırıma uğrayan Ezidilerin bir daha katliama maruz kalmaması adına önlem alıcı bir adımdır. İnsanlığın vicdanında bir karşılığı olmasını umut ediyorum."

"Ezidi özerk bölgenin oluşması şarttır"

Ezidi toplumundan gazeteci Eyüp Burç da kararı önemli olduğunu ve devamını beklediklerini belirtti.

Ezidilerin tarihten bu yana 74'e yakın ferman yaşadığını anımsatan Burç, "Karar birebir katliamı engelleyecek bir durum olmasa da meselenin kamuoyunda doğru tanımlanması ve anlaşılması bakımından önemli buluyorum" ifadelerini kullandı. 

Kararın devlet, kamuoyu ve uluslararası kurumların vicdanını önüne yeni şeylerin getirmesi gerektiğine vurgu yapan Burç, "Ezidilerin mutlak bir şekilde bu katliamların girdabından çıkarılmasının yolu zaten federal bir yapı olan Irak'ın içerisinde Şengal ve Laleş olarak iki Ezidi özerk bölgenin oluşması şarttır. Kendilerini yönetmek ve savunmak için bu gereklidir. Hala soykırım tehditleriyle karşı karşıya olan bir inancın, bir milletin hakkıdır. Bölgenin bir koruma çemberine alınması insanlığın vicdanın önünde duran bir meseledir" yorumunda bulundu.

 

Eyüp Burç
Eyüp Burç / Fotoğraf: Twitter

 

"Olayın failleri ortaya çıkarılmalı"

Her ne kadar kıymetli olsa da karardan sonra atılması gereken adımın uluslararası bir soykırım mahkemesinin kurulması olduğunu belirten Burç, "Olayın arkasındaki faillerin, teşvikçilerin, açık ve gizli kim varsa açığa çıkartılarak yargılanması gerekir. Soykırım suçları insanlığa karşı suçtur. Bunun mutlaka insanlığın vicdanında mahkum edilmesi ve ona uygun yaraları sarılması gerekiyor. Halen IKB ve dünyanın birçok yerinde Ezidiler mülteci konumunda, yazın sıcağı ve kışın soğuğunda çadır kentlerde yaşıyor. Bunların hızlı bir şekilde yurtlarına dönmesi için gerekli altyapı hazırlanmalı" çağrısında bulundu. 

"Ezidi cemaati tekrar çocukların kabulünü öngören bir karar vermeli" 

Uluslararası kamuoyu gibi Ezidi toplumunun da payına düşen meselelerin olduğunu ifade eden Eyüp Burç, sözlerini şöyle tamamladı:

"Kaçırılan köle kızlarımızın meselesi var. Hala binlerce kızımız kayıp ve bunların bir kısmı da kendi canilerinden çocukları olmuş. Ezidi cemaatine yönelik eleştirilerim mevcut. Ezidi Yüksek Ruhani Meclisi (EYRM), daha önce bu çocuklu kadınlarımızın kabulünü öngören bir karar almış, ancak 2-3 gün geçmeden verdiği kararı geri çekmişti. Hızlı bir şekilde tekrar çocuklarının da kabulünü öngören bir karar verilmeli. Mir'in seçilmesi yaklaşık iki yıl oldu. Dolayısıyla bunun önünde hiçbir engel de kalmadı. Ezidi kamuoyunun beklentisi bu yöndedir."

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU