Rekabetin önemi

Rekabet, piyasaların vazgeçilmez, temel bir unsurudur. Ekonomik canlılığın önemli bir sebebidir. Piyasada güçlü rekabetin olması, yabancı şirketlerin piyasaya girmesi durumunda pazarı kontrol etmesine karşı yerel şirketleri korur

Görsel: Entrepreneur

Belirli bir hizmeti veya ürünü sunan tek bir şirket olmasından hiç şikayet ettiniz mi?

Aklınıza bazı yerel şirketler gelebilir. Böyle şirketler hakiki bir rakipleri olmadan piyasada tektirler.

Pazar paylarına karşı gerçek bir tehdit hissetmeksizin pazar üzerinde tam bir kontrole sahiplerdir.

Bu kontrol tüketiciye, yerel ekonomiye ve hatta kontrolü elinde tutan şirketlerin kendilerine zarar veren davranışlar ile sonuçlanır.

Zira şirketler rekabet olmadığında işleri boşlamaya meyillidir. Bu, yerel piyasada rekabet kanununun olmaması durumunda kaçınılmaz bir sonuçtur.

Ekonomiye doğrudan zararı vardır. Bu doğrultuda piyasa rekabetinin önemi beş noktada özetlenebilir.


Birinci nokta: Tüketici için en net olan şey, ki bu da ürünlerin fiyatlarıdır. Aynı ürün veya hizmeti sunan çok sayıda şirketin olması, fiyatlar üzerindeki rekabeti artırır.

Ürünlerin karşılaştırılmasında fiyat en önemli faktörlerden biri olduğu için bu fiyatlarda önemli bir düşüşe neden olur.

Bu nedenle ürün fiyatlarındaki artış, tekelciliğin en bariz sonuçlarından biridir. Enflasyonun büyük bir sorun olduğu bir zamanda, tekelciliğin enflasyonu körüklemedeki rolü buradan anlaşılabilir.


İkinci nokta: Ürünlerin kalitesi. Rekabet olmadan şirketler, ürün veya hizmetlerinin kalitesini artırmaya yönelik hiçbir gereksinim duymazlar.

Bunun en bariz örneği satış sonrası verilen hizmetler olabilir. Şirketler, satış rakamlarını yükseltmek için satış yapmadan önce müşterilere iyi davranma gereksinimi duyabilirler.

Ancak satış sonrası hizmetin en büyük teşvik unsuru, bu müşterinin tekrar alışveriş yapmasını sağlamaktır. Şirketin gerçek bir rakibi olmaması halinde müşteriyi tekrar satın almaya teşvik etmesine gerek yoktur. Çünkü kendisinin müşterinin tek seçeneği olduğunu bilir.


Rekabete eklenen üçüncü nokta ise, ürün ve hizmetlerde seçim yelpazesinin genişlemesidir.

Rekabetçi bir pazarda her firma, ürünleri için yeni bir pazar bulmak veya rekabet gücü yüksek ürünlerde rekabet alanından uzaklaşmak için ürünlerini diğerlerinden farklı kılmaya çalışır.

Bu nokta tüketiciye, hizmetler ve ürünler arasında seçim yapması için daha fazla çeşitlilik ve seçenek sunar.


Dördüncü nokta: İnovasyon. Pazarda rekabet olmadan, inovasyonun önemi büyük ölçüde yok olur. Rekabet, şirketleri ürün ve hizmetlerinde yenilik yapmaya ve birçok ürün ve hizmeti geliştirerek yeni fırsatlar oluşturmaya itmektedir.

Özellikle inovasyon, rekabet ve ekonomik büyüme arasındaki en önemli kesişim noktasıdır. İnovasyon, ekonomik büyümenin en önemli itici güçlerinden biriyken rekabet, inovasyonun en büyük itici gücüdür.

Yerel pazarı iyice inceleyip yüksek rekabete tanık olan sektörlere ve bu sektördeki şirketlerin rekabet etmek ve pazarda kalmak için nasıl inovasyon yaptığına bakabilirsiniz.


Beşinci nokta: Küresel rekabet yerel rekabetten başlar. Şirket yerel bir rakip bulamazsa, büyük olasılıkla sektöründe küresel bir oyuncu haline gelmez.

Bu nedenle birçok hükümet, rekabet sistemlerini, şirketlerine küresel ölçekte bir rekabet nedeni verecek şekilde tasarlamaktadır.

Küresel rekabeti artırmanın araçlarından biri de yerel ürün ve devlet alımları aracıdır. Hükümetler, gelecekte uluslararası şirketlerle rekabet edebilecek rekabetçi bir yerel pazar yaratmak için alımlarını yerel şirketlerle sınırlandırır.
 


Bu rekabet, piyasadaki şirketlerin sayısını azaltan, onları büyüten ve piyasayı kontrol etmelerini sağlayan bir satın alma ve birleşme dalgasıyla karşı karşıya kalıyor.

Birçok satın alma ve birleşme örneğinde haklılık payı olsa da, bunların rekabet üzerindeki etkisi göz ardı edilemez.

Örneğin bir araştırma birleşmelerin, fiyatların ortalama yüzde 7,2 oranında artmasına neden olduğunu ve bu artışın sektöre göre değiştiğini gösterdi.

Örneğin bir çalışma, hastane sektöründe fiyatların yüzde 20, havacılık sektöründe ise yüzde 7 ile 29 arasında arttığını ortaya koydu.


Rekabet, piyasaların vazgeçilmez, temel bir unsurudur. Ekonomik canlılığın önemli bir sebebidir. Piyasada güçlü rekabetin olması, yabancı şirketlerin piyasaya girmesi durumunda pazarı kontrol etmesine karşı yerel şirketleri korur.

Kaç tane yabancı şirket yerel pazarlara girmeye çalışmış ancak rekabete dayanamamıştır. Bu, bu sektörlerin gücünün kanıtıdır. Diğer yandan yerel pazarda büyük paya sahip dev şirketlere ayrıcalıklı bakılması ise hatalı bir davranıştır.

Bu şirketler küçük şirketlerin aleyhine olacak şekilde büyür. Büyümeleri kârlarını ve yatırımcılarının kârını artırırken tüketici ve ekonomi üzerindeki maliyetini artırıp operasyonel verimliliğinin yüksek olması sebebiyle iş fırsatlarının oluşumunu da azaltır.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

DAHA FAZLA HABER OKU