TikTok'un hızlı yükselişi: Algoritmalar, platformun başarılı olmasını nasıl sağladı?

"Çok sofistike"

TikTok, ABD pazarının yanı sıra, Endonezya başta olmak üzere Asya'da da büyük bir kullanıcı kitlesine sahip (Unsplash) 

Teknoloji sektörü TikTok'un hızlı yükselişi karşısında şaşkına dönmüş durumda. Çin merkezli video paylaşım hizmetinn Batı dünyasının en popüler uygulaması haline gelmesinin ve Facebook'u yerinden etmekle tehdit edebilmesinin sırrı hâlâ tartışılıyor.

Bu başarının ardında kullanımı kolay video üretme araçları ve geniş müzik kütüphanesi gibi özellikler yer alıyor. TikTok aynı zamanda içerik üreticisi ve tüketicisi arasındaki ayrımı hiç olmadığı kadar bulanıklaştırıyor. Ancak en güçlü özelliği kullanıcıların ana sayfasını düzenleyen algoritmaları.

TikTok kullanıcıları, hiçbir hesabı takip etmese bile ekranlarında sonu gelmeyen bir video akışıyla karşı karşıya kalıyor. Bu da uygulamaya rakiplerin önüne geçmesi için önemli bir fırsat sunuyor.

"Algoritma ekibi bile bu sorunun cevabını bilmiyor"

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Arkadaşı veya takipçisi olmayan Facebook veya Twitter hesaplarını kullanmak birçok kullanıcı için sıkıcı olabilir. Ancak TikTok ilk günden itibaren kullanıcılara dinamik bir ortam sağlıyor.

Ancak algoritmaların rolü bununla sınırlı değil. Kullanıcılar videoları izlemeye ve beğenmeye başladıkça ekrana düşen içeriklerin yapısı da değişiyor. Platform, hangi videoların hangi kullanıcının ilgisini çekeceğini tahmin etmede çok iyi.

Şirketin 2020'de yayımladığı bir açıklamada bu algoritmaların nasıl çalıştığına dair şu ifadelere yer verilmişti:

Öneriler, beğendiğiniz veya paylaştığınız videolar, takip ettiğiniz hesaplar, yorumlarınız ve ürettiğiniz içerik gibi birçok faktöre dayanmaktadır.

Öte yandan TikTok Boom: Çin'in Bomba Uygulaması ve Sosyal Medyada Süper Güç Yarışı (TikTok Boom: China's Dynamite App and the Superpower Race for Social Media) kitabının yazarı Chris Stokel-Walker, bu algoritmaların arkasındaki kesin faktörlerin bilinmediğini vurguluyor.

The Guardian'a konuşan Stokel-Walker, kitabımda TikTok'ta neyin viral olduğunu takip etmekle görevlendirilmiş bir kişiyle konuştuğunu aktarıyor:

Bana 'Bunun tarifi, sihirli bir formülü yok. Algoritma ekibi bile bu sorunun cevabını bilmiyor. Çok sofistike' dedi.

Bu algoritmalar, her kullanıcının küresel çapta ünlenme şansına sahip olduğu anlamına da geliyor. Hiç takipçisi olmayan bir hesaptan paylaşılan video, başka kullanıcıların ekranlarına düşüp de beğeni aldığında son derece hızlı bir şekilde binlerce ve hatta milyonlarca izleyiciye ulaşabiliyor.

Videoların kısa olması ve çabuk bitmesi de TikTok'un verilerini hızla geliştirmesini sağlıyor. Stokel-Walker, "YouTube'da bir saatte kaç video izlediğinizi ve hakkınızda üretilen verileri düşünün" diyor:

Şimdi de TikTok'ta kaç video izleyebileceğinizi düşünün. Şirket, çok bağımlı olduğunu düşündüğü kullanıcılara telefonu kapatmaları gerektiğini söyleyen mesajlar bile attı.

 

 

Facebook ve YouTube, Tiktok'un özelliklerini kopyalıyor

Eylül 2016'da Çinli teknoloji devi ByteDance tarafından piyasaya sürülen TikTok, Eylül 2021'de kullanıcı başına uygulamada geçirilen ortalama sürede YouTube'u geride bıraktı. O zamandan beri de lider pozisyonda.

Batılı sosyal medya devleri, TikTok'un özelliklerini kopyalayarak yarışmaya çalışıyor. 

Örneğin YouTube, kısa ve amatör video paylaşımına olanak tanımak için YouTube Shorts kategorisini kullanıma açarken, Instagram ve Facebook da algoritmalarını birbirini takip etmeyen kullanıcıların birbirinin ana sayfasına düşebileceği şekilde güncellemişti.

Öte yandan Instagram'daki bu değişiklik kullanıcıların tepkisini çekiyor. Kim Kardashian ve Kyle Jenner gibi ünlü isimler de dahil olmak üzere birçok kullanıcıdan eleştiri alan Instagram, kısa süre önce bu özelliklerden geri adım attı.

Jenner, "TikTok olmaya çalışmayın, yalnızca arkadaşlarımın güzel fotoğraflarını görmek istiyorum" demiş ve birçok kullanıcı ona hak vermişti.

"Çin, ABD'lileri gözetliyor"

Uygulama sosyal medya kullanıcıları arasında bir çılgınlık gibi yayılsa da ABD'li siyasetçiler, Çin'in TikTok'u kendi propagandasını yapmak için kullandığını savunuyor.

ABD'li yazar Gordon Chang, "TikTok, burada uyuşturucu kullanımını teşvik ediyor. Pekin'in Amerikalıların inanmasını istediği her türlü şeyi öne çıkarıyor. Çin'de ise durum çok farklı" ifadelerini kullanıyor.

Çin'in Yaklaşan Çöküşü (The Coming Collapse of China) kitabının yazarı olan Chang, Çin'in 2011'de çökeceğini iddia etmişti.

Fox News'e konuşan yazar, "Çin'in TikTok'u gizlice ve yasadışı bir şekilde Amerikalılar hakkında bilgi edinmek için kullandığına inanıyoruz" diyor.

Çin'de TikTok'un "Douyin" adlı bir versiyonu kullanılıyor. ByteDance ve Douyin de dahil olmak üzere 30 Çinli teknoloji devi, ağustos ayında algoritmalarını Çin Siber Uzay İdaresi'ne açmak zorunda kalmıştı.

Zira Çin'deki yasalar, algoritma verilerinin hükümetle paylaşılmasını gerektiriyor.

ABD Senatörü Marsha Blackburn'ün özel kalemi Chuck Flint, TikTok algoritmalarının "çok hain amaçlar" için kullanıldığını iddia ediyor:

Douyin algoritma verilerini paylaşıyor. Bu yüzden TikTok'un da muhtemelen paylaştığını düşünüyoruz.

TikTok temsilcileri ise bu iddiaları yalanlıyor ve uygulamanın, ABD'lileri gözetlemek için kullanılmadığını söylüyor.

 

Independent Türkçe, The Guardian, Fox News, BBC

Derleyen: Çağla Üren

DAHA FAZLA HABER OKU