"33 - 34 yaralı asker şehit oldu" iddiası akıllara getirdi: Yaralı askerlere sivil hekimlerce yapılan müdahaleler yetersiz mi kalıyor?

Kılıçdaroğlu'nun katıldığı bir televizyon programında dile getirdiği görüşleri konuya hakim doktorlar ile askerlere sorduk. Hepsi harp cerrahisinin özel bir alan olduğunu, sivil hekimlerin askeri doktorlar kadar bu alana hakim olmayabileceğini söyledi

Yaralı bir askere görevli sağlık personeli müdahale ediyor 

15 Temmuz 2016'da gerçekleşen darbe girişiminin ardından yapılan düzenlemeler kapsamında 26 ilde bulunan 32 askeri hastane kapatılarak, Sağlık Bakanlığı'na devredildi.

Buralarda tabip subay olarak görev yapan personelin bir kısmı da sivil hastanelere yönlendirildi. Tabip subay yetiştirilmesine de son verildi. 

Birliklerde oluşan doktor açığı Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ve Sağlık Bakanlığı arasında yapılan protokol ile Sağlık Bakanlığı'nca görevlendirilen sivil doktorlar aracılığıyla karşılanmaya çalışıldı.

Ayrıca ilk müdahalenin ardından eskiden askeri hastanelere sevk edilen yaralı askerler, bu sefer en yakın devlet hastanesine gönderilmeye başlandı.

Özellikle Türk Tabipleri Birliği (TTB) gibi sağlık meslek örgütleri gerek askeri hastanelerin kapatılmasına gerekse sivil hekimlerin geçici görevlendirmeyle birliklere gönderilmesine karşı çıkan açıklamalar yaptı.

Askeri hastanelerin yeniden açılması gündemde

Bugünlerde Sağlık Bakanlığı'na devredilen askeri hastanelerin tekrar Milli Savunma Bakanlığı'na (MSB) bağlanması gündemde.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, geçen günlerde bir televizyon kanalına verdiği demeçte, "Bu konuda taleplerimiz, isteklerimiz ve ihtiyaçlarımız var. Bu konuda hem Cumhurbaşkanımızın çözüm oluşturulması için direktifleri var hem de Sağlık Bakanımızın olumlu yaklaşımları var. İnşallah onları da önümüzdeki günlerde yoluna koyacağız" demişti. 

 

Kılıçdaroğlu, askeri hastanelerin kapatılmasını eleştirdi 

 

Kılıçdaroğlu: Terörle mücadelede yaralanan 33 - 34 asker hayatını kaybetti

Askeri hastanelerin kapatılmasıyla alakalı ilginç bir iddia dün Tele 1'de gazeteci Enver Aysever'in konuğu olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan geldi.

Kılıçdaroğlu, yaralanan kimi askerlerin askeri hastaneler olmadığı için yeterli tedavi göremediklerinden yaşamlarını yitirdiklerini ima eden şöyle bir konuşma yaptı:

Ordusunun hastanelerini kapatan, GATA'yı ordunun elinden alan adamdan milliyetçilik, vatanseverlik mi olur? Dünyada hastanesi olmayan tek ordu Türk ordusu. Niye kardeşim? Hangi gerekçeyle aldın hastaneleri? Terörle mücadelede yaralananlardan yanlış hatırlamıyorsam 33 veya 34 kişi hayatını kaybetti. Getirdiler hastaneye. Orada eğer askeri hastaneler olsaydı askeri doktor orada olacaktı. Yapmadılar.

Peki Kılıçdaroğlu'nun iddiası doğru mu?

Asker hastanelerin kapatılması nedeniyle bazı askerler yeterli müdahale olmadığından yaşamını yitirmiş olabilir mi?

Askeri hastaneler ve askeri doktorlar neden gerekli?

Ortak görüş: Harp cerrahisi farklı, sivil hekimler bu konuda yeterli değil

Konuyu eski Diyarbakır Askeri Hastanesi Baştabibi Emekli Albay Dr. Ergün Özkan, Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, emekli albay Mithat Işık ve Uzmanlar Federasyonu Başkanı Ali Tilkici ile konuştuk. 

Dört isim de savaş cerrahisinin ayrı bir uzmanlık alanı olduğu sivil hekimlerin bu konuda askeri hekimler kadar yeterli bilgilerinin bulunmayabileceği konusunda hemfikir.

 

ergünözkan3.jpg
Emekli albay Dr. Ergün Özkan / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Askeri sağlık sistemi olmayan bir ordu olamaz"

Emekli albay Dr. Ergün Özkan, uzun yıllar boyunca terörle mücadelede yaralanan askerlerin getirildiği Diyarbakır ve Elazığ'daki askeri hastanelerde görev yaptı. Bir dönem Diyarbakır'da askeri hastanenin baştabibi olarak da görev yapan Dr. Özkan, askeri sağlık sistemi olmayan bir ordunun sıkıntılar yaşayabildiğini söyledi.

Dr. Özkan, görev yaptıkları süre içerisinde Diyarbakır'daki hastaneye gelen yaralı askerlerin hepsinin kurtarıldığını ifade etti.

"Askeri hekimler yeri geldiğinde ateş hattında görev yapıyor"

Askerlerin de Sağlık Bakanlığı'na bağlı doktor ve hemşirelerden faydalanabileceği gibi bir düşünceye kapılmasının hata olacağını söyleyen Özkan, gerekçesini şöyle anlattı:

Çünkü askeri sağlık hizmeti tamamen kan ve yaralılar üzerine hizmet veren bir sistem. Askeri hekimler yer geldiğinde cephede ateş altında hayat kurtarmaya çalışıyor. Başka bir sağlık hizmetini bununla kıyaslamak mümkün değil. 'Ben ihtiyaç olduğu zaman elimdeki doktorları cepheye gönderirim' desen de gidecek personel bu konuda eğitimli olmadığı için bunlardan yeterli hizmeti alamayabilirsin.

Sivildeki cerrahların da silah yaralanmaları üzerine eğitim aldığını kaydeden Özkan, "Ancak sivilde yaralanmalara neden olan silahlarla, bir savaşta yaralanmaya neden olan silahlar arasında büyük fark var. Sivilde görev yapıp bir askeri çatışmadaki yaralanmayla karşılaşan en deneyimli cerrah bile gördüğü hasarın boyutu karşısında şaşırabiliyor. İşte askeri doktorlar bu noktada daha deneyimli oluyorlar. Ayrıca yaralı askerin psikolojisine de daha hakimler" diyerek sözlerini bitirdi.

 

vedatbulut.jpeg
Prof. Dr. Vedat Bulut / Fotoğraf: Twitter

 

"Ağır yaralanan birçok askere müdahalede gönderilen hekimler yetersiz kaldı"

Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, Kılıçdaroğlu'nun iddiasına destek vererek askeri hastanelerin kapatılmasının ardından normal hastanelere sevk edilen yaralı askerlerden yetersiz müdahaleden dolayı ölenler olmuş olabileceği iddiasına hak verdi.

Askeri hastanelerin kapatılmasının ardından birliklerde sivil hekimlerin geçici görevlendirilmeyle istihdam edildiğini ancak bu kişilerin askeri cerrahlar gibi harp cerrahisine hakim olma şansları olmadığını belirten Bulut, "Birçok asker ağır yaralanmalarda bir harp cerrahı tarafından tedavi edilecekken buraya gönderilen hekimler yetersiz kaldı. Çünkü o konuda yeterli eğitimleri yoktu" iddiasında bulundu.

"Kışlalardaki toplu gıda zehirlenmelerinin nedeni de askeri hastanelerin kapatılması"

Bulut, son yıllarda kimi askeri birlikte yaşanan toplu zehirlenmelerin de askeri hastanelerin kapanmasından kaynaklandığını öne sürerek, "Önceden gıda denetimleri GATA'da bu alanda eğitilen doktorlarca yapılırdı. GATA kapatılınca yemek işi özel şirketlere devredildi. Yeterli denetim olmayınca toplu zehirlenmeler oldu" dedi.

 

mithatıışık.jpg
Emekli albay Mithat Işık / Fotoğraf: Rudaw

 

"Sırf bazı kişiler FETÖ'cü çıktı diye hastanelerin kapatılması hata"

Görevi sırasında birçok operasyona katılan, bu nedenle pek çok yaralanma olayına da şahit olan Muharip Gaziler Derneği Başkanı, Eski Özel Kuvvetler Alay Komutanı Emekli Albay Mithat Işık da Kılıçdaroğlu'nun iddiasına katılanlardan.

Sırf görev yapan bazı kişiler FETÖ'cü çıktı diye askeri hastanelerin kapatılmasının hata olduğunu belirten Işık, "FETÖ'cü çıkmayan yer mi kaldı. O zaman her kurumu kapatıyor musunuz da askeri hastaneler kapatıldı" eleştirisinde bulundu.

 

gülhane.jpeg
Geçmişte askeri bir kurum olan Gülhane Askeri Tıp Akademisi, bugün Sağlık Bakanlığı'na bağlı/ Fotoğraf: AA

 

"Yetersiz müdahaleden dolayı yaşamını yitirenler olduğuna dair duyumlar aldık"

Işık, askeri hastanelerin kapatılmasının ardından normal hastanelere sevk edilen yaralı askerler arasında zamanında ve yeterli müdahale yapılamadığı için yaşamını yitirenler olduğuna dair duyumların kendilerine de ulaştığını söyledi.

Mithat Işık, "Bir kere sivil hekimler araziye yani operasyona çıkmıyor. Tabip subaylar ise operasyon sahasında da oluyordu. Tabur düzeyinde görev yapan teğmen veya yüzbaşı rütbesinde tabip subaylar vardı. Onlar sıhhiyeci er ya da astsubayın ardından hızlıca ilk müdahaleyi yapardı. Onun vurduğu bir iğne belki yaralıyı kurtarırdı. Ardından yaralı helikopterle en yakın askeri hastaneye sevkedilirdi" diye konuştu. 

"GATA'ya sevkedilince yaralımız kurtulacak diye rahatlardık"

Işık, durumu ciddi olan yaralıların da Ankara GATA'ya sevkedildiğini hatırlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:

Askeri hastaneye özellikle de yaralı GATA'ya ulaştığı zaman rahatlıyorduk. Çünkü kendi alanında otorite durumunda bir hastaneydi. Yaralımız GATA'da, kesin kurtarılacak diye görüyorduk. Askeri doktorlar helikopter indiği anda daha piste gelerek müdahaleye başlıyorlardı. Onu karşısında gören yaralı askerin de kurtulacağına dair inancı artıyordu. Şimdi normal bir hastanede böyle bir uygulama olması mümkün mü? Bırak piste gelmeyi iş yoğunluğundan hastane içinde doktor hastanın yanına zor gidiyor. O nedenle Kılıçdaroğlu'nun tespiti doğru.

 

alitilkici.jpg
Uzmanlar Federasyonu Başkanı Ali Tilkici / Fotoğraf: Twitter

 

"Hendek operasyonlarında devlet hastanelerine sevk edilen personele müdahalede bazı sorunlar yaşadık"

Uzman çavuşlar en çok şehit ve yaralı veren askeri sınıf. Bu nedenle aynı soruları Uzmanlar Federasyonu Başkanı Ali Tilkici'ye yönelttik.

Ali Tilkici, uzman çavuşlar olarak kendilerinin de askeri hastanelerin açılmasını istediklerini belirterek, özellikle hendek operasyonları sırasında yaralanarak devlet hastanelerine sevk edilen personele müdahalelerde bazı sorunların yaşandığını hatırlattı.

 

asker.jpeg
Terörle mücadelede görev alan askerler / Fotoğraf: AA

 

"Sivil hekimler operasyonu çıkmıyor"

Tilkici, Işık gibi sivil hekimlerin operasyona çıkmadığını hatırlatarak, "Eskiden kıtalarla birlikte operasyona çıkan askeri doktorlar vardı. Şimdi sıhhiyeci teknisyenler olsa bile yeterli olmayabilir. Sonuçta bir atar damara müdahale etmek ayrı bir uzmanlık işi. Yaralı helikopterle hastaneye sevk edilene kadar 30-35 dakika gibi kritik bir süre geçebiliyor" dedi.

"Komandoya elverişlidir raporu almada sorunlar yaşıyoruz"

Tilkici, uzman çavuşlar olarak beş yılda bir komandoluğa elverişli olduklarına dair sağlık raporu almalarının gerektiğini vurgulayarak, "Bunu verecek doktorun TSK'nın sağlık yönetmeliğine hakim olmasına lazım. Ancak sivil hastanelerdeki doktorlar maalesef hakim olmadıklarından bu raporun verilmesinde ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Askeri doktorlarda bu sıkıntıları yaşamıyorduk" ifadelerini kullandı. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU