Dünya Bankası'ndan "iklim" uyarısı: 2050'ye kadar 216 milyondan fazla insan göçe zorlanacak

Dünya Bankası raporuna göre, önlem alınmazsa 2050'ye kadar 216 milyondan fazla insan göç etmek zorunda kalacak

Fotoğraf: AA

Dünya Bankası raporuna göre iklim değişikliği Güney Asya, Latin Amerika, Sahra Altı Afrika, Kuzey Afrika, Doğu Asya, Pasifik, Doğu Avrupa, Orta Asya'da giderek daha etkili bir göç sebebi olmaya başladı. Eğer önlem alınamazsa 2050'ye kadar 216 milyondan fazla insan iç göçe zorlanacak.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Milliyet'ten Servet Yıldırım'ın ayrıntılarını aktardığı raporda, alınan azaltma ve uyum önlemlerinin önemine vurgu yapılıyor.

İklim Şurası'ndan çıkan tavsiyeler

İklim göçü konusu geçen hafta yayınlanan İklim Şurası sonuç bildirgesinde de yer aldı.  Çevre Bakanlığı tarafından 21-25 Şubat'ta Konya'da düzenlenen İklim Şurası'nın sonuç bildirgesinde 217 tavsiye kararı alındı.

Şura kararlarının "İklim Göçü" başlıklı bölümünde iklim göçü "İklim şartlarında meydana gelen ani ya da aşamalı değişiklikler yüzünden, mutat yerleşim yerlerinin zorunlu veya isteğe bağlı nedenlerle, geçici veya daimî şekilde terk edilmesi suretiyle ülke içinde gerçekleşen ya da ülke dışına gitme şeklinde ortaya çıkan bireylerin ve toplulukların yer değiştirme faaliyeti olarak ele alınmalıdır" diye tanımlanarak, şu tavsiyelerde bulunuluyor:

  • İklim değişikliği kaynaklı sebeplerle ülke içinde yaşanan yer değiştirmeler (iç göç) ve kendi ülkesinden iklim değişikliği kaynaklı sebeplerle göç etmek durumunda olan kişilerin (dış göç) durumları ayrı ele alınmalı ve bu konularla ilgili farklı politikalar üretilmelidir.
  • İklim göçü süreç yönetimi yaklaşımı ile ele alınmalıdır. İklim göçü dâhil olmak üzere iklim değişikliğinin su, enerji, ulaştırma, sağlık, eğitim gibi kamu hizmet sunumunda ve istihdamda ortaya çıkarabileceği etkiler tespit edilmeli ve bu doğrultuda ekosisteme baskı yaratan sorunların azaltılmasına yönelik önlemler alınmalı, çalışmalar yapılmalı, stratejiler ve bölgesel eylem planları oluşturulmalı, mevcut çalışmalar da değerlendirilmelidir.
  • Kırsal alanda göç alma ve vermeye bağlı olarak ortaya çıkabilecek başta gıda güvenliği ve üretim daralması, tarım alanlarının atıl kalması gibi iklim değişikliğine bağlı olumsuz sonuçlara/risklere karşı çalışmalar yapılmalıdır.
  • Kırılgan gruplar güçlendirilmeli, kadın tarım üreticileri başta olmak üzere tüm üreticileri desteklemeye yönelik teknik ve finansal destek mekanizmaları oluşturulmalıdır.
  • İklim değişikliği kaynaklı yer değiştirmelerde, göç alan ve göç verme riski olan kentsel ve kırsal alanların iklim değişikliğinin sonuçlarından etkilenebilirlikleri değerlendirilerek, bu yerleşimlerin dirençli hale gelebilmesi için başta merkezi ve yerel kamu idareleri olmak üzere tüm tarafların iş birliği yapmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirilmelidir.
  • Göç nedeniyle ülkemize sınır kapılarından girebilecek istilacı yabancı türlerin önlenmesine yönelik olarak sınır kapılarında kontrol mekanizması kurulmalıdır.

Yazının tamamı için

 

Milliyet

DAHA FAZLA HABER OKU