İl sayısı 100'e çıkarılırsa bu durum seçimi nasıl etkiler?

AK Partili Demiröz, il sayısının 100'e çıkacağını ancak daha sonra sözlerinin yanlış yansıtıldığını söyledi ama tartışma dinmedi. İl sayısı yükseltilir mi yoksa seçim stratejisi mi bilinmez ancak uzmanlar, somut katkısının olmayacağı görüşünde

İl sayısının 100’e çıkarılması seçimi etkiler mi? / Fotoğraf: Twitter

Türkiye'de cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri 18 Haziran 2023'te yapılacak.

Daha bir yıl gibi bir süre olmasına rağmen seçim meselesi ve uygulanacak muhtemel stratejiler şimdiden gündemin ilk sıralarında yer alıyor.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz'ün Bitlis'in Ahlat ilçesinde, il sayısının 100'e çıkarılacağı şeklindeki açıklaması kimi çevrelerce seçim stratejisi olarak değerlendirildi.

Demiröz, Ahlat Belediyesi tarafından düzenlenen "Kültürel Etkileşim ve Yöresel Yemekler ile Zanaatkar Eller Ahlat'ta" etkinliğinde "Sayın Devlet Bahçeli'nin önerisi ve cumhurbaşkanımızın beraber verdiği kararla Türkiye'nin il sayısının 100'e çıkacağı bir zamanda Ahlatımızı da bu şehirler arasına alacağız" demişti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

AK Partili Demiröz, daha sonra sosyal medya hesabından sözlerinin yanlış yansıtıldığını belirterek şu ifadelere yer verdi:
 

Bugün Ahlat'ta yaptığım konuşma, bazı yayın organlarında "İl sayısı 100'e çıkarılacak" şeklinde yanlış yansıtılmıştır. Bu hususta verilmiş bir karar yoktur. Oysaki konuşmamda; ‘Türkiye'nin şehir sayısının 100'e çıkarılması halinde Ahlat'ın bunların arasında yer alacağı' temennisidir.


Demiröz'ün ilk açıklamasının ardından sosyal medyada hangi ilçelerin il statüsüne kavuşacağı merak konusu oldu. 

Birçok sosyal medya kullanıcısı, il olmaya aday onlarca ilçenin ismini paylaştı. Paylaşılan bazı ilçelerin isimleri şöyle: Anamur, Midyat, Yüksekova, Kahta, Polatlı, Ünye, Ergani, Kozan, Elbistan, Ereğli, Lüleburgaz, Cizre, Nazilli, Edremit, Bandırma, Fethiye, Erciş, Ereğli, Akhisar, Manavgat, Siverek, Çorlu, İnegöl, Tarsus, Alanya, Gebze, Tatvan, Şereflikoçhisar, Ayvalık, Bodrum, Merzifon, Erbaa ve Akhisar.

"Az vekil, az vali, az masraf, çok hizmet"

"İl sayısı 100'e çıkarılacak" tartışmasına AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi Şamil Tayyar da katıldı.

Tayyar, Demiröz'ün aksine il sayısının 50'ye düşürülmesi gerektiğini söyledi.

İl sayısının 50'ye düşürülerek her ilden iki vekilin seçilmesinin daha iyi olacağını belirten Tayyar, "Katıldığım hiçbir toplantıda 100 il konusu gündeme gelmedi. Demiröz başkanımız da 'karar değil temennim' dedi. Buna rağmen mevzu hararetlendi, ben de temennimi söyleyeyim: İl sayısı 50'ye düşürülse, her ilden 2 vekil seçilse ne iyi olur. Az vekil, az vali, az masraf, çok hizmet" paylaşımında bulundu.
 


Peki, il sayısının 100'e çıkarılmasının seçime etkisi ne olur. AK Parti seçim öncesi böyle bir yola başvurabilir mi?

Konuya ilişkin Independent Türkçe'ye değerlendirmede bulunan siyaset bilimciler bunun mümkün olduğu görüşünde.

"İl sayısı artarsa ‘küçük partiler" sandalye çıkarmayabilir"

Siyaset bilimci Prof. Dr. Ali Çarkoğlu il sayısının 100'e çıkarılmasının seçime çok büyük etkisinin olabileceği görüşünde.

Türkiye'de temsiliyetin il temelinde olduğunu hatırlatan Çarkoğlu, bazı illerde milletvekili çıkarabilmek için 10 binlerce oy gerekirken, bazı illerdeyse bunun 100 binleri aştığını söyledi.

Seçmen ve çıkarılan sandalye sayısı bakımından İstanbul ve Tunceli'yi örnek veren Çarkoğlu, "Batı illerinde milletvekili çıkarabilmek için gerekli rakam genelde Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu hatta Batı Karadeniz bölgesinin çok üstündedir. Seçmen sayısı bakımından bu 3,4 hatta bazen 5 katı bile bulabiliyor" dedi.

 

Ali Çarkoğlu
Prof. Dr. Ali Çarkoğlu / Fotoğraf: Twitter


Çarkoğlu'na göre bu bir yandan da adaletsizlik anlamına geliyor. Çünkü kaç kişiye bir sandalye düşüyor diye bakıldığında Doğu ile Batı arasında çok önemli bir fark var. 

Sayının 100'e çıkarılması için Meclis onayı gerektiğini ve iktidarın istemesi durumunda bunu Meclis'ten geçirebileceğine değinen Prof. Dr. Çarkoğlu, şunları söyledi:
 

Küçük il sayısı artacak. Bu aynı zamanda büyük illerden küçük illere aktarılan sandalye sayısını da artıracak. Bununla küçük partilerin önü kapatılmak isteniyor olabilir, çünkü küçük partilerin sandalye çıkarmaya mecali olmayabilir. 


"Partizanca yapılması çok büyük yanlış olur"

Yüzde 7 oy alan bir partinin İstanbul'da sandalye çıkarabildiğini, bunun Tunceli, Bayburt veya diğer küçük illerde çıkarmanın mümkün olmadığının altını çizen Çarkoğlu, "Bu daraltılmış bölgenin yeni bir şeklidir" diye konuştu.

"Az sandalyenin olduğu illerde büyük parti olmak çok avantajlı" ifadesini kullanan Prof. Dr. Ali Çarkoğlu "Batı illerinde büyük partiler sandalyeleri küçük partiler ile paylaşabiliyor. Küçük illerde bu mümkün değil. Yani o illeri otuzarlık değil de sekiz veya 10'arlık sandalyelere bölüştüğünüzde küçük partilere giden sandalye sayısı azalır" dedi. 

Yeni iller yaratılırken bir yandan sınırın da çizildiğini hatırlatan siyaset bilimci, "Öyle bir sınır çizebilirsiniz ki mesela çoğunlukta olan grupları azınlığa indirebiliyorsunuz. Bir yerde gruplanmış ve orada parti veya aday lehine çoğunluk oluşmuşsa, bunu iki ya da üçe bölerek azınlığa dönüşebilirsiniz" dedi ve ekledi:
 

Bu yöntem ABD'nin güney illerinde zencilerin oyunu sandalyeye çevirmemek için yapıldı. Türkiye'de de benzer bir uygulamaya başvurulabilir.

Önemli olan il sınırlarının belirlenmesidir. Sınırlar çizilirken mutlaka bütün partilerin üyelerinin olduğu bir komite tarafından yapılması gerekir.

Partizanca veya tek partinin kontrolünde yapılması çok büyük yanlış olur.


"Son seçim kanunuyla bunun işaretini verdi"

Siyaset bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun ise seçim döneminde hangi ilçelerin ne amaçla ile dönüştürüldüğünün çok önemli olduğunu söyledi.

Etkinliğe dayalı kamu hizmetlerinin performans arayışıysa bunun kriterlere göre değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Tosun, şu değerlendirmeyi yaptı:

Kamuda verimliliğe dayalı performans mı artırılmak isteniyor yoksa ilçelerden oluşturulacak il seçim çevrelerinde özelikle iktidar partilerinin seçmenlerin yoğunlaştığı bir seçim çevresi oluşturularak oy artışı mı sağlanmak isteniyor.

Oy artışı sağlayacak bir strateji olarak işliyorlarsa ki seçime giden süreçte bunda öyle bir strateji olduğunu düşünüyorum.

 

Tanju Tosun
Prof. Dr. Tanju Tosun / Fotoğraf: Twitter

 

"AK Parti böyle bir yola başvurabilir"

Bazı ilçelerin il yapılmasının seçim açısından çok önemli olduğuna vurgu yapan Tosun, "Mesela Güneydoğu'da ilçeden ile dönüştürme projeleri varsa bu HDP'nin oy gücüne bir ölçüde sınırlama stratejisi olabilir. Orta Anadolu'da İYİ Parti'nin yükselen oy gücünü sekteye uğratmak ve büyükşehirlerde özellikle sosyal demokrat seçmelerin yerleşik olduğu seçim çevrelerinin sınırlarını değiştirerek burada özellikle CHP'nin oylarını bir miktar geriletmek ve parlamentoda yasama çoğunluğunu rahatlıkla ele geçirebilecek bir düzenleme hesaplıyor olabilirler" ifadelerine yer verdi.

Seçim kanununda yapılan son değişiklikle AK Parti'nin böyle bir yola başvurabileceğinin işaretini verdiğini kaydeden Tosun, "Önümüzdeki süreçte böyle bir yola gidilebilir. Çünkü ekonomik krizi yönetmek konusunda maalesef adım atılamıyor. Dolayısıyla bu tür seçim çevrelerinin sınırlarını değiştirme hareketleriyle bir şekilde yasama çoğunluğunu elde tutmaya çalışıyorlar. AK Parti'nin böyle bir yola başvurması mümkündür" diye konuştu.

"Türkiye'ye hiçbir somut katkısı yok"

Siyaset bilimci Doç. Dr. Can Kakışım da kent sayısının artırılmasının Türkiye'ye somut hiçbir katkısının olmayacağı görüşünde.
 

Can Kakışım
Can Kakışım / Fotoğraf: Twitter


"İl sayısının 100'e çıkarılması" tartışmasının henüz muamma olduğuna değinen Doç. Dr. Kakışım, "Ama böyle bir plan masaya gelecekse bunun anlamı ancak yaklaşan seçime MHP onay vermediği için getirilemeyen dar/daraltılmış bölge seçim sistemine benzer bir yapıyla girmek olabilir" yorumunda bulundu.

Hangi ilçelerin il olacağı ve bunların sınırlarının nasıl belirleneceği konusunu da tümüyle Cumhur İttifakı'nın çıkarlarına göre şekilleneceğine dikkati çeken Kakışım, "Yoksa şehir sayısını artırmanın Türkiye'ye hiçbir somut katkısı olmayacağını bu kararı alacak olanlar da farkında" dedi.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU