Macron’un açıklamaları Fransa ile Ukrayna arasında kriz çıkarttı

Paris, Macron'un açıklamaları ardından Ukrayna ile tartışmaktan kaçınıyor

Zelenskiy, 8 Şubat'ta Kiev'de Macron'u ağırlamıştı. Fotoğraf: DPA

 

Paris ve Kiev arasındaki ilişkiler, her zaman olduğu gibi Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un açıklamaları ardından yeniden gerilmiş durumda. 3 Haziran’da bölgesel gazeteler tarafından yayınlanan açıklamasının yankıları henüz süren Macron'un 9 Mayıs’ta Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmanın ardından Strazburg’da düzenlenen basın toplantısında söyledikleri de dikkati çekmişti. Nitekim Macron'un Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile iletişim kurmaktaki ısrarı, Rusya'yı küçük düşürmekten kaçınma çağrısı ve bu konuda herhangi bir başarının kaydedilmemesine rağmen Fransa’nın iki ülke arasındaki savaşa bir son vermede arabulucu rolü oynama arzusu Kiev’in tepkisini çekiyor.

Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Rusya'yı küçük düşürmekten kaçınma yönündeki çağrılar, Fransa ve bu tür bir çağrıda bulunan diğer tüm ülkeleri küçük düşürmekten başka bir şey değildir. Rusya’yı sınırlarında nasıl durduracağımıza odaklansak daha iyi olur” ifadelerinde bulundu. Bunun üzerine Fransız çevreler ise bu açıklamaya yönelik ‘şaşkınlıklarını’ dile getirdi. 

Ancak Paris'in bir yanıt verme niyetinde olmadığını aktaran Fransız cumhurbaşkanlığı kaynakları, bunun yerine bu hassas dosyada Fransız politikasını oluşturan unsurlara odaklandı. Nitekim bu hassas dosya Avrupa Birliği (AB) ülkelerini ikiye bölüyor: ‘Ilımlıların’ olduğu grupta Fransa, Almanya, İtalya, Belçika ve Yunanistan; ‘atmacaların’ bulunduğu grupta ise üç Baltık Devleti (Litvanya, Letonya ve Estonya) ve Polonya yer alıyor. Söz konusu kaynakların bildirdiğine göre Macron'un politikası şu dört eksene dayanıyor: Siyasi, askeri, mali ve insani açıdan Ukrayna'ya tam destek, talep ettiği taktirde Kiev'e güvenlik garantisi vermeye hazır olunması, Moskova'ya en ağır yaptırımların uygulanmaya devam edilmesi ve Rusya Başkanı Putin dahil olmak üzere tüm taraflarla diyaloğun sürdürülmesi.

Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, daha önce gerçekleştirdiği Kiev ziyaretinde yaptığı açıklamada, Kiev'i desteklemeye devam etme niyetindeki Paris'in Rus ve Ukrayna tarafları arasında Mart ayının sonları itibariyle askıya alınan müzakere mekanizmasına yeniden dönüldüğünde ‘güçlü bir konumda’ olmak istediğini ifade etti. Bir ateşkese varılması, ardından ise Ukrayna'ya güçlü güvenceler verecek siyasi bir anlaşma için müzakere masasına oturulması yönünde çaba sarf eden Paris, aynı zamanda Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne bağlılığını vurguluyor. Ancak Fransız yaklaşımı, Rus kuvvetlerinin işgal ettiği topraklardan müzakere yoluyla nasıl çıkarılabileceğine, tek başına yaptırımların yeterli olup olmayacağına ışık tutmuyor. Herhangi bir yanlış anlaşılmayı önlemek isteyen Paris, ateşkes ve müzakere şartlarını belirlemenin yalnızca Ukrayna'ya bağlı olduğunu iddia ediyor. Fransız çevreler, bu kararın Kiev’in elinden kayarak büyük ölçüde Washington’un eline geçtiği düşüncesinde. Ancak bu düşünce Fransız yetkililer tarafından net bir şekilde ifade edilmiyor. En nihayetinde Fransa’nın Ukrayna'daki savaşın ancak siyasi bir çözümle sona erebileceği görüşünde oluşu, Macron'un bu yönde Putin ile iletişim kurmaya devam etme ısrarını haklı çıkarıyor.

Macron daha önceki açıklamalarında, Putin ile birçok temasının, mesajlarını Kremlin'e Macron aracılığıyla ileten Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in talebi üzerine gerçekleştiğini vurgulamıştı. Ancak savaşın değişen seyrinin Zelenskiy’in müzakereye oturma teklifinden geri adım atmasına neden olduğu, dolayısıyla uygun güvenlik garantilerinin mevcudiyeti ile tarafsızlık ilkesini kabul ettiği, Donbas’ın ve ayrılıkçı Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri'nin durumunu tartışmaya hazır olduğu çok açık.

Şuan AB’ye başkanlık eden Macron'un diğer birçok mevkidaşı gibi Kiev ziyaretinde bulunmaktan kaçınması da Ukrayna-Fransa gerilimini körüklüyor. Macron daha önceki açıklamalarından birinde ‘her şeyin ihtimal dahilinde olduğunu’ vurgulamıştı. Macron’a yakınlığı ile bilinen Bakan Stanislas Guerini, Cumartesi günü LCI kanalına verdiği demeçte, Macron’un ziyaret ile tansiyonu azaltmak gibi ‘bazı sonuçlar elde edebileceği taktirde’ veya çatışmada bir dönüm noktası kaydedildiği noktada Kiev'e ‘gitmeye istekli olduğunu’ ifade etti. Guerini diğer yandan savaşın uzayacağı tahmininde bulundu.

Söz konusu savaş başladığından bu yana Fransa ile Ukrayna arasındaki ilişkilerde iniş çıkışlar yaşanıyor. Macron, Putin'e ‘katil’ sıfatını yakıştıran ve Ukrayna halkının soykırıma maruz kaldığını öne süren ABD Başkanı Joe Biden'ın izlediği yolu izlemekten kaçınıyor. Böyle bir durumda Kiev ise Paris’in kendisini yalnız bırakarak Putin’in yanında olduğu düşüncesine kapılıyor. Ancak bu yöndeki iddiaları reddeden Paris, bugün çizdiği çizgiden çıkmaya hazır görünmüyor.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU