Suriye'deki iç savaş, Mart 2011'de Arap ülkelerindeki "Arap Baharı'' hareketliliğinden sonra bir grup öğrencinin Dera'da çizdiği bu duvar yazısı ile başladı.
11 yıldır aralıksız devam eden savaşta yıkımdan kurtulmuş bir bölge, ferdi ölmemiş veya tüm fertleri bir arada kalabilmiş bir aileyi bulmak neredeyse imkansız.
Öyle ki 600 bin insanın hayatını kaybettiği savaşta 5 milyondan fazla Suriyeli de ülkesini terk ederek, dünyanın farklı bölgelerine dağıldı.
Hasekeli Kürt Miro ailesi de yurdundan olan binlerce aileden sadece biri. 2017 yılının sonlarında ailenin nerdeyse tamamı yaşadıkları Halep'ten Danimarka'ya iltica etti.
Ancak Irak Kürdistan Bölgesi (IKB) başkenti Erbil'de üniversite eğitimi alan 21 yaşındaki Muhammed Mirza eğitimini tamamlanma için ailesine katılmadı ve bekledi.
Mirza, daha sonra vize başvurusunda bulundu, ancak kabul sürecinin uzamasından sonra ailesine daha hızlı kavuşmak için kaçak yolları tercih etti.
Erbil'de bulunan kuzeni ve çoğu Suriyeli 10 kişilik bir grupla bir araya gelen Mirza, bir kaçakçıyla anlaşarak önce Süleymaniye'ye oradan da İran'ın Türkiye sınırında bulunan Urmiye kentine geçti.
Muhammed Mirza ve Afrinli arkadaşı, anlaştıkları kaçakçı rehberliğinde Van'ın Çaldıran ilçesi sınırına geldi.
Fakat rehberlik eden kaçakçı, Mirza ile arkadaşını beklemedi ve grubu Türkiye sınırından içeri bıraktıktan sonra yanlarından ayrıldı.
Arkadaşı ise sınırın sıfır noktasında Mirza'dan ayrıldı ve geri dönerek İran'a gitti.
Yalnız kalan Mirza, yolculuğa devam etmekte ısrar etti ve Çaldıran'ın sınır köylerinden biri olan Hangeldi'ye vardı.
İki gün boyunca sınırın dağlık bölgelerinde yürümek zorunda kalan Mirza, köyde bir eve ulaştı ve karnını doyurmak için ev sahiplerinden yiyecek bir şeyler istedi.
Muhammed Mirza, köye girmeden önce annesine iki ayrı sesli mesaj gönderdi.
Mesaja göre, kendisine yiyecek veren köylüler güvenlik güçlerine haber verdi.
Mirza köydeyken güvenlik güçleri tarafından yakalanıp götürüldü.
8 ay önce Danimarka'dan çıkarak oğlunun izini sürüyor
Annesi Şirin Miro'nun hikayesi tam da burada başlıyor.
16 Mart 2020 tarihinde oğlundan aldığı son sesli mesajın ardından yaşadığı Danimarka'dan çıktı.
Oğlundan kalan birkaç saniyelik sesin; oğlunun izini süren Şirin Miro, önce Irak'a, oradan İran'a en nihayetinde Türkiye'ye geldi.
8 ay önce yollara düşen ve birçok şehir gezen 62 yaşındaki Miro, Irak ve İran'da birçok yetkili kişi ve kurumla yaptığı görüşmelerden sonuç alamadı.
Miro, oğlunun sesini duyduğu ve her yıl farklı Ortadoğu ülkelerinden binlerce kişinin ülkeye giriş yaptığı sınır kenti Van'a geldi.
Miro, yalnız başına sürdürdüğü bu uzun yolculuğu esnasında birçok kez kandırıldığını ve dolandırıldığını söylüyor.
Oğlunun kaybolduğu mart ayında sesini duyduğu Van'a geliyor
Oğlunun Van'a gelmek istediği 2020 Mart ayında kente gelen Şirin Miro, burada Valilik, Baro ve İl Göç İdaresi gibi ilgili kurumlarla görüştü.
Suriyeli anne tüm arayışına rağmen, oğlu Muhammed Mirza'dan henüz bir iz, bir sonuç alabilmiş değil. Ancak büyük bir ısrarla umudunu korumak istiyor.
Kaldığı otelde görüştüğümüz Miro, nemli gözleriyle "Sesimi duyurun'' dedi ve şunların anlattı:
Danimarka'ya yerleştik, düzenimizi kurduk. Çocuklarım çalışıyordu ancak eşim hasta. Oğlumu bulmak ciğerimin yangınına su serpmek için yola çıktım.
8 aydır yolda olduğunu belirten Miro, Irak ve İran'da elçilikler, konsolosluklar, mahkemeler, hatta kaçakçılarla konuşarak oğlunun izini sürmeye çalıştığını söyledi.
Oğlunun Erbil'de okuduğunu ve yola çıktığında 21 şu an ise 23 yaşında olduğunu belirten anne Miro, "Çok küçüktü, Avrupa'ya yanımıza almak için belgelerini hazırlıyorduk. Sayın Erdoğan Avrupa'ya geçişler için sınır kapılarını açtığı zaman oğlum, kardeşimin oğlu ve Şamlı ve Humuslu 9-10 kişi bir araya geldi. Kaçakçı onları Süleymaniye'ye getirdi. Süleymaniye'den Urmiye'ye. Oradan da Van Çaldıran'a yakın bir köye götürüldüler. Emir isimli kaçakçı onlara eşlik ederek Hangeldi Köyü'ne götürüyor. Oğlum küçük daha. Dağlık bölgeleri, tehlikeleri ve sınırları hiç görmemiş. Tehlikelerden uzak, sınırların olmadığı güzel bir köye yaşıyorduk çünkü... Herkesin Avrupa'ya gidebileceğini duymuş, o da yanımıza gelmek istemiş" diye konuştu.
Mirza İran-Türkiye sınırında gruptan koptu
Miro, anlattıkça aldığı nefes boğazına yapışıyormuş gibi yutkunuyordu. Ellerinin titremesi her geçen saniye artıyordu. Kendini toparlayarak, sözlerine şöyle devam etti:
Yolda oğlum yoruluyor, oturup dinleniyorlar. Sonra kalkıp yürüyorlar. Kaçakçı beklemiyor ve oğlum ile Afrinli bir çocuk geride kalıyor. Kardeşimin oğlu ve grubun kalanı Türkiye sınırına giriyorlar. Oğlumu arayıp vardık diyorlar. O da gençtir bunu duyunca onlara yetişmek istiyor. Sonra grup varınca kaçakçı onları bırakıyor. Oğlumun yanındaki Afrinli çocuk İran'a dönüyor. Oğlum Çaldıran'a bağlı Hangeldi Köyü'ne giriyor.
Muhammed Mirza, annesine iki ayrı sesli mesaj gönderdi
Sözlerini tamamladıktan sonra anne Miro, oğlunun kendisine attığı son iki sesli mesajı dinletti:
Oğlu sesli mesajda annesine şunları söylüyor;
"Sınırı geçtim. Şu anda Türkiye'deyim. Bu köyde misafir olacağım."
"Anne, bir Kürt köyüne girdim. Kürtler beni şikayet etti ve Türk askerleri beni götürüyor.''
"Bu benim ciğerimdir ve ben bir anneyim… Sayın Erdoğan feryadımı duysun"
Oğlunun sesini yeniden dinlerken ağlamaya başlıyor Miro.
Gözlerinde biriken yaşlarının yanaklarından süzülmesini bekliyor ve son bir çabayla anlatmaya devam ediyor:
Van Valisi'ne gittim, derdimi anlattım. 15-20 gündür burada otellerde kalıyorum. Gitmediğim yer kalmadı. Yabancıyım buraya ve kimim kimsem yok. Kimden yardım isteyeceğimi bilmiyorum. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum, feryadımı duysun. Bu ramazan ayında bana yardımcı olsun. Bu benim ciğerimdir ve ben bir anneyim, yabancıyım, bilmediğim sokaklardayım.
"Allah'ım! Bana ve oğluma yardım edene Allah da yardım etsin…'' ifadeleriyle sözlerini bitiren Şirin Miro'nun sesindeki keder hiç bitmeyecekmiş gibi duruyordu.
© The Independentturkish
