Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Yakın bir zamanda Türkiye'nin uzaya göndereceği insanları seçmek üzere duyuruya çıkacağız” dedi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Mekteb-i Tıbbiyye-i Şahane 2022 Ödül Töreni, Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Bakan Varank, törende yaptığı konuşmada,"Bir kuruma şahsiyet veren onun tarihidir" sözünü hatırlatarak, "Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'ye 'Türk modern tıbbının ruhu' dersek herhalde yanlış olmaz. İbn-i Sinalardan, İbn Rüşdlerden gelen tıp mirasımız Mektebi Tıbbiye-i Şahane ile kurumsallaştı. Bu nadide okul, kuruluşundan itibaren birikimiyle Türk tıp tarihinin öncüsü oldu. Yetiştirdiği hekimler, cerrahlar ve eczacılar sayesinde Anadolu’daki nice sağlık kurumunun temelleri atıldı" diye konuştu.
Bugün bu mirasın Sağlık Bilimleri Üniversitesi ile devam ettiğini aktaran Varank, şunları kaydetti:
3 bine yakın hocası, 20 bini aşkın öğrencisi ve onlarca fakültesi ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi sağlık alanında uluslararası bir ekol. Yaptığı hizmetler artık Orta Asya’ya, Afrika’ya kadar uzanıyor. Somali'deki Tıp Fakültesi'nin bizzat açılışına katıldım. Buradan mezunlarla karşılaşmış olmak çok değerli. Bu güzide kurum bugün Türkiye'nin en prestijli ödüllerinden birine de ev sahipliği yapıyor. 11 bilim insanı ve araştırmacımız alanlarında yaptıkları başarılı çalışmalardan dolayı Mekteb-i Tıbbiyye-i Şahane Akademik Ödülleri'ne layık görüldü. Aynı zamanda çalışmaları ile sağlık alanında toplumsal farkındalık oluşturan 8 medya temsilcimize de Mekteb-i Tıbbiyye-i Şahane Medya Ödülleri takdim edilecek. Üniversiteler arası müsabakalarda başarı sağlayan okul mensubu sporcularımız da Mekteb-i Tıbbiyye-i Şahane Spor Ödülleri’ni alacak.
"Teknoloji seviyesi yüksek, insan dostu bir sağlık sistemini inşa ettik"
Bakan Varank, sağlıklı bir aklın, sağlıklı bir vücutta bulunduğunu belirterek, bu mantıksal ilişkinin toplumsal yasalar için de geçerli olduğunu ifade etti.
Bu bilinçle sağlık alanında Türkiye'de bir devrim gerçekleştirdiklerini vurgulayan Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:
2002'den itibaren kurduğumuz sağlık altyapısı ve sağladığımız sağlık güvencesi sayesinde sosyal devlet olmanın en güzel örneğini dünyada ortaya koyduk. Türkiye'nin toplam sağlık harcaması 2002 yılında yalnızca 18 milyar lira iken bu rakam günümüzde 250 milyar lirayı aşmış durumda. Bir taraftan şehir hastaneleri ile yenilikçi yapılar kurarken doktorlardan hemşirelere kadar en nitelikli sağlık personellerini ülkemizde yetiştirmeye başladık. Toplam sağlık personel sayısını ise 295 binden 1 milyona ulaştırdık. Biliyoruz ki sağlık sistemimizin kalitesi sağlık çalışanlarının refahı ve yaşam kalitesi ile doğru orantılı. Bu çerçevede, sağlık çalışanlarımızın yaşam standartlarını iyileştirecek hamleleri de gerektiğinde atmaktan çekinmedik. Tüm bu atılımlar sayesinde teknoloji seviyesi yüksek, daha da önemlisi insan dostu bir sağlık sistemini inşa ettik. Dünya ve Türkiye sağlık sistemi en zor sınavını pandemi döneminde verdi dersek yanlış söylemiş olmayız. Ancak gelişmiş ülkelerin pandemi döneminde nasıl sınıfta kaldığını hep beraber izledik. Tabiri caizse komaya girdiler ve ameliyat masasından kalkamadılar. Türkiye ise şehir hastanelerinden yerli aşısına, doktorundan teknisyenine kadar sağlık ekosistemi ile bu sınavı başarılı bir şekilde atlattı. Öyle ki Türkiye’nin Kovid-19'a karşı verdiği mücadele, tüm dünyada örnek gösterildi. Bizi ziyaret eden devlet adamları, bunu nasıl başardığımızı sordu. 'Bu tecrübeyi bizimle paylaşır mısınız' diye talepte bulundu. Pandemi, sağlık alanında ne kadar isabetli adımlar attığımızı bir kez daha gösterdi.
"İlaç, tıbbi cihaz ve sağlık bilişim teknolojilerinde yerli ve milli üretime ivme kazandıracağız"
Bakan Varank, Kovid-19 ile birlikte sağlık alanının çok daha hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçtiğine dikkati çekerek, teknolojide yaşanan gelişmelerle birlikte sağlık alanında tanı, tedavi, tedavi sonrası ve koruyucu sağlık gibi süreçlerde önemli atılımların söz konusu olduğunu söyledi.
Bu değişime ayak uydurmak ve rekabet gücünü korumak için yapay zekadan biyoteknolojiye kadar stratejiler oluşturmaya devam ettiklerini aktaran Varank, şu ifadeleri kullandı:
Bakanlık olarak Akıllı Yaşam ve Sağlık, Ürün ve Teknolojileri Yol Haritası'nı hazırladık. Yakında açıklayacağımız bu yol haritası ile stratejik alan olarak belirlediğimiz ilaç, tıbbi cihaz ve sağlık bilişimi teknolojilerinde yerli ve milli üretime ivme kazandıracağız. Biyoteknoloji üretiminden, Ulusal İlaç Molekül Kütüphanesi'nin oluşturulmasına kadar birçok proje ile Türkiye'nin sağlık alanındaki dönüşümüne Bakanlık olarak öncülük edeceğiz. Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu çerçevesinde sağlık sektöründe de ülkemizi bağımsızlığa kavuşturacak ve global bir üs haline getireceğiz. Bunu yaparken de üniversitelerimizle, akademisyenlerimizle, genç arkadaşlarımızla iş birliği içerisinde çalışmaya devam edeceğiz. Daha 2 sene önce ülkeler sınırlarını birbirine kapatmış, bırakın aşılarını, bir somun ekmeğini dahi birbiriyle paylaşmaz olmuştu. Bu acı tecrübe bize milli teknolojilerin geliştirilmesinin bir ülke için ne kadar hayati olduğunu bir kez daha hatırlatmış oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla her alanda rekabetçi ve yenilikçi bir Türkiye inşa etmek için mücadelemizi çok öncesinde başlattık. Bu yolda iki önemli unsuru ön plana çıkarıyoruz. Birincisi Ar-Ge faaliyetleri, ikincisi ise bu Ar-Ge’yi yönetecek nitelikli insan kaynağı. Teknoparklardan tasarım merkezlerine kadar, Türkiye’nin Ar-Ge ekosistemini adeta sıfırdan kurduk dersek yanlış olmaz.
Gençlere "her daim bilime yönelin ve bilginin peşinden koşun" tavsiyesi
Varank, iktidara geldiklerinde Türkiye'de kağıt üzerinde 5 teknopark olduğuna işaret ederek, 20 yıllık dönemde teknoparkların sayısını 90'ın üzerine çıkardıklarını söyledi.
Türkiye'nin her tarafında üniversitelerin yeni teknopark talebi olduğunu aktaran Varank, "Yaptığımız faaliyetler neticesinde Ar-Ge harcamamız 54 milyar liraya yükseldi. Bu harcamanın çok büyük bir kısmının özel sektörümüzün yapılıyor olması da ayrıca değer verdiğimiz bir başarı. Bu başarıların arkasındaki temel dinamik yetişmiş insan kaynağı. Rekabetçiliğimizi artırmanın yolu insan kaynağımıza yaptığımız yatırımlardan geçiyor" dedi.
Bakan Varank, Bakanlık olarak genç araştırmacılardan tecrübeli bilim insanlarına kadar bütün paydaşlara yönelik desteklerin mevcut olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ile dünyanın en iyi üniversitelerinden ve araştırma merkezlerinden akademisyenleri ülkemize kazandırıyoruz. Liseden doktoraya kadar geniş bir yelpazede gençlerimize burslar veriyoruz. TEKNOFEST'le, bilim festivalleri ile Ar-Ge kültürünü gençlere aşılarken, onların yeteneklerini DENEYAP ve Ekol 42 gibi okullarla geliştiriyoruz. Tüm bu desteklerimiz elbette karşılıksız kalmıyor. Gençlerimiz bizleri her zaman ve her yerde gururlandırıyor. Geçen hafta 11. Avrupa Kızlar Matematik Olimpiyatları'nda 1 altın, 2 gümüş ve 1 bronz madalya alarak Avrupa ikincisi olan kızlarımız iftiharımız oldu. Avrupa Kızlar Bilgisayar Olimpiyatları, yeni açılan bir kategori ve geçen yıl ilk defa gerçekleştirildi. Bu sene bu olimpiyatlara Türkiye'de ev sahipliği yapacağız. Kızlar, Antalya'da yarışacaklar. İnanıyoruz ki gençlerimiz rekabetçi Ar-Ge ekosistemine katılarak birçok başarılara imza atacaklar. Birilerinin gençliğimiz için çizdiği istikamet, zikzaklarla, karanlık gündemlerle doluyken bizim çizdiğimiz istikamet ise bilim ve teknoloji ışığında aydınlık bir geleceğe doğrudur. Gençlerimizden istirhamımız şudur: Hiçbir zaman hayal kurmaktan vazgeçmeyin. Unutmayın ki hayal kurmak başarının yarısıdır. Çalışmalarınızı hiçbir zaman aksatmayın. Sizleri yolunuzdan alıkoyacak kısır tartışmalardan uzak durun. Her daim bilime yönelin ve bilginin peşinden koşun. Göreceksiniz ki bilginin peşinden koştuğunuz sürece biz desteklerimizle her daim sizlerin yanında olacağız. Kendinize güvenin.
Tarihimizin bilim insanlarımızın tüm dünyaya mal olmuş buluşlarıyla dolu olduğuna değinen Varank, "Kendinize güvenerek çalışırsanız, inanıyorum ki, yeni Aziz Sancarlar, Özlem Türeciler, Uğur Şahinler sizlerin arasından çıkacak. Sizin gibi gençlerin varlığı geleceğin aydınlık Türkiye'sinin en büyük teminatıdır. Bu yolda Allah hepimizin yardımcısı olsun. Ödüle layık görülen bilim insanlarımızı, akademisyenlerimizi, medya temsilcilerimizi ve sporcularımızı tebrik ediyorum. Bir tebriki de Dumansız Üniversite'yi oluşturduğu için Prof. Dr. Cevdet Erdöl'e yapmak istiyorum. Bunun tüm Türkiye'ye örnek olması ve YÖK ile iş birliği yaparak üniversitelerimizi dumansız hale getirmemiz lazım" diye konuştu.
Bakan Varank, uzay ve havacılık tıp çalışmalarının önemli olduğunu vurgulayarak, "Yakın bir zamanda Türkiye'nin uzaya göndereceği insanları seçmek üzere duyuruya çıkacağız. Sağlık Bilimleri Üniversitesinin kurduğu merkez de çok işimize yarayacak. Uzaya gidecek insanların özel şartları olması gerekiyor. Bu merkezin yakın zamanda ilk kullanıcılarından bir tanesi Bakanlığımız olacak. Uzaya gidecek Türk vatandaşını orada testlerden geçireceğiz" dedi.
AA