Çin'in çok sayıda mahkumu kalplerini nakil amacıyla çıkararak infaz ettiği öne sürüldü

"Doktorlar, devlet adına infazcıya dönüştü"

Çin Ulusal Sağlık Komisyonu iddialara ilişkin henüz bir açıklama yapmadı (Unsplash)

ABD merkezli bir tıp dergisinde yayımlanan araştırmada, Çin'de devlet tarafından işletilen sivil ve askeri hastanelerdeki cerrahların, yıllar boyunca çok sayıda mahkumu nakil amacıyla kalplerini çıkararak öldürdüğü savunuldu.

Araştırmada, 1980 ile 2015 arasında Çin'deki akademik tıp dergilerinde yayımlanan ve kişinin ölüm sebebinin nakil amacıyla kalbin çıkarılması olduğu belirtilen 71 vaka tespit edildi.

Çin'deki bu akademik yayınlarda kişilerin işlemden önce beyin ölümünün gerçekleştiği belirtilmişti.

Fakat Avustralya Ulusal Üniversitesi'nden Matthew Robertson ve İsrail'deki Sheba Tıp Merkezi'nden kalp nakli cerrahı Jacob Lavee'nin yürüttüğü ve 4 Nisan'da American Journal of Transplantation adlı akademik dergide yayımlanan çalışmada, durumun böyle olmadığı öne sürüldü.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Robertson ve Lavee, Çin'deki uygulamaların "ölü donör kuralı"na uymadığı için etik olmadığını savundu.

Bu kurala göre organ bağışçısının nakil işleminden önce beyin ölümünün gerçekleşmiş olması ve tıbbi olarak bunun doğrulanması gerekiyor.

Araştırmacılar, Çin'deki resmi veritabanından aldıkları 120 binden fazla raporu bir algoritma aracılığıyla tarayarak, bu raporlardan 71'inde durumun böyle olmadığını tespit ettiklerini söyledi.

Çin'deki 56 hastane ve 300'den fazla sağlık çalışanını kapsayan bu 71 rapordaki bazı vakalarda, organ bağışçısının ventilatör olmadan nefes alıp alamadığına dair değerlendirme yapılmadan beyin ölümünün gerçekleştiğinin açıklandığı iddia edildi.

Organın bağışçısının ventilatöre bağlı olduğu vakalardaysa doktorların entübasyon yerine oksijen maskesi kullandığı öne sürüldü.

Lavee, "Bu durum, ölü donör kuralına uyulmadığını gösteren en güçlü kanıtlardan biri. Çünkü entübasyon aracılığıyla donörün ventilatöre bağlanması, kişinin beyin ölümünün gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespit edilmesinde kilit önem taşıyor" dedi.
 


Çalışmada, etik kuralların ihlal edildiği bu vakalarda, organ bağışçısının ölümüne neden olan sebebin kalbin nakil amacıyla çıkarılması olduğu iddia edildi.

Araştırmada kaç kişinin bu şekilde öldürüldüğüne dair net bir rakam paylaşılmazken, Çin'de 1980'lerden bu yana "dünyanın en büyük organ nakil sistemlerinden birinin kurulduğu ve organ bağışçılarının büyük çoğunun mahkumlar olduğu" ifade edildi.

Çalışmada, incelenen raporların ait olduğu 1980 ile 2015 arasında ülkede neredeyse hiçbir gönüllü organ bağışı sisteminin olmadığı ifade edilirken, donörlerin kimliğine dair bir bilgi bulunmadığı da belirtildi.

Çin, 2015'te gönüllü organ bağışı sisteminin hayata geçirildiğini ve "yasal tek organ bağışı kaynağının gönüllü sivil donörler olacağını" duyurmuştu.  

Araştırmada "Doktorların, devlet adına infazcıya dönüştüğünü ve infaz yönteminin kalbin çıkarılması olduğunu tespit ettik" ifadelerine de yer verildi.

Newsweek, çalışmadaki iddialarla ilgili Çin Ulusal Sağlık Komisyonu'yla irtibata geçti.


Independent Türkçe, Newsweek, The Times

Derleyen: Yasin Sofuoğlu

DAHA FAZLA HABER OKU