Muharrem İnce: AKP, bu yaptığıyla utanmazlığın son noktasına geldi

"Artık gerçeklikten kopmuşlar. Bir hayal aleminde yaşıyorlar"

Fotoğraf: AA

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, AK Parti ve MHP’nin TBMM’ye getirdiği seçim kanunu teklifini “utanmazlığın son noktası” olarak tanımladı.

Sözcü gazetesinin Ankara temsilcisi Saygı Öztürk, bugünkü köşe yazısında Muharrem İnce’nin seçim kanunu teklifiyle ilgili görüşlerine yer verdi. Buna göre teklife sert eleştiriler getiren İnce’nin ifadeleri özetle şöyle:

AKP'nin yıllardır sokak aralarında dolaşarak ilçe yaptıklarını, sandıklara bakarak nasıl buradan karlı çıkarız diye seçim bölgeleri yarattıklarını zaten biliyorduk. Fakat bu yaptıklarında utanmazlığın son noktasına geldiler. Artık gerçeklikten kopmuşlar. Bir hayal aleminde yaşıyorlar.

"Acaba yanlış mı duydum diye düşündüm"

Feti Yıldız ve Hayati Yazıcı'nın basın toplantısındaki sözlerini dinlerken acaba yanlış mı duydum diye düşündüm. Seçim propaganda yasağından Cumhurbaşkanının muaf tutulması anlaşılır gibi değil. Önceden başbakan dahil bakanlara özellikle üç tane bakan görevini bırakırdı. Bunu geçtik. ‘Başbakan' kelimesini kaldırıyorlar ama başbakanın yetkilerini kullanan Cumhurbaşkanını ilave etmiyorlar. Cumhurbaşkanına her şey serbest. Hem Ak Parti Genel Başkanı, hem Cumhurbaşkanı. Devletin olanaklarını kullanmak O'na serbest. Uçaklarını, hazinesini, bütün imkanlarını kullanmak serbest. Bunu ancak Şener Şen, rahmetli Kemal Sunal açıklayabilir. Bu tam anlamıyla ‘Ağaya beleş' mantığıdır. Gerçekten şaşkınlıkla izliyorum. Bu bittiklerinin bir işaretidir. Bu tükenmişliğin, aklı kaybettiklerinin bir işaretidir. Şöyle bir kanun maddesi eklemediklerine şükrediyoruz: ‘Erdoğan girdiği bütün seçimleri kazanmış sayılır.' Bir tek bunu eklememişler. Ama bu bir tükenmişliğin işaretidir. Ne yaparsa yapsın gideceğini o da biliyor. Son çırpınışlar bunlar.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"İl il çalışılmış, 2018 sonuçları baz alınmış"

Yasa teklifi üzerinde tek tek uğraşılmış. Bunun için 2018 sonuçları baz alınmış, her bir il üzerinde çalışılmış. Fakat yanıldıkları yer şurası: 2018'de aldıkları oyu alacaklarını varsayıyorlar. Referans noktası yanlış olunca, doğacak sonuçlar da yanlış olacak. Bence burada yanlıyorlar. Özel çalışma sonucu kaç milletvekilinin nereden nereye transfer olacağına ilişkin oylar üzerinde özellikle çalışmışlar. Bir de şunu düşünmüşler: İttifakta olan partilerin baraj sorunu yok. Ama kendi oylarıyla seçilecek. Bu, partileri şuna itecek: Örneğin, Gelecek Partisinin milletvekili adayı CHP listesinden girecek. Bu CHP tabanını tedirgin edecek. O zaman seçime yeni girecek olan partiler kendi gücüne güvenmeliler. Biz ittifakta yer almadığımızdan bizim için avantaj olacağını düşünüyorum.

"Mutlaka zehir vardır"

AKP, yeni düzenlemenin Cumhur İttifakı'nın lehine olduğunu sanıyor. Ellerindeki veri 2018 verileri. Ona dayanarak hesap yapıyorlar. Oysa, ortada 2018'in sonuçları yok, Parti sonuçları var. Yani düğmeyi baştan yanlış ilikliyorlar.  Hesaplarının ters tepeceğini düşünüyorum. AKP nin yaptığı bütün Anayasa ya da seçim kanunları değişikliğine baktığımızda içine düzgün işler, düzgün şeyler koyarlar ama mutlaka bir zehir vardır. Yani 2010 referandumunda içinde iyi şeyler olmasına rağmen yargıyı FETO'ya teslim ettiler. 2017 referandumunda her şeyi Erdoğan'a teslim ettiler.  Bir kilo kıyma verirler ama içine domuz eti katmadan vermezler. Mutlaka domuz eti katıp, murdar ederler. Bu böyle. 

 

Sözcü, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU