Bülent Arınç, Abdulkadir Selvi’ye konuştu: Beni yıpratarak yeni kurulacak partilerle ilgili etkinliğimi kırmaya çalışıyorlar

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, maaşıyla ilgili iddialar hakkında sosyal medyada geniş yer alan yorumları değerlendirirken “edepsiz” kelimesini kullanan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç’la görüştü

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Bülent Arınç, maaşına yüzde 40 oranında zam yapıldığı tartışmaları üzerine  “Benim ne alacağımı ben düşünmüyorum ki nitekim, bazı edepsizler bunun üzerine yorum yapsınlar…” değerlendirmesini yapmasının ardından kendine yönelik eleştirileri Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’ye değerlendirdi. 

Arınç’la görüşmesini bugünkü köşesine taşıyan Selvi, “Bülent Arınç üzgündü, kırgındı ve kızgındı” diye başladığı yazısında Arınç’ın tepkisinin tek nedeninin ilk YİK toplantısında maaşlarına zam yaptıklarına yönelik haberlerin olmadığını aktardı: 


Habere de tepkili ama onun canını sıkan, bu olaydan önce Habertürk’te Kübra Par’la yaptığı programdaki sözlerinin alınıp ‘Kes-yapıştır’ yapılmak suretiyle hakkında bir algı operasyonunu girilmesiydi. Maaş zammına tepki gösterenlere ‘Edepsiz’ dediği şeklindeki videoların dolaşıma sokulmasıydı.

Selvi, “Siyasi yaşamı çetin mücadelelerin içinden geçti Bülent Arınç’ın. Ama hiçbir zaman parayla pulla ilişkisi olmadı. O nedenle bu şekilde gündeme getirilmesini itibar suikastı olarak görüyor” dedi. 

Arınç’la Ankara Cebeci’deki avukatlık ve arabuluculuk yaptığı bürosunda görüştüğünü söyleyen Abdulkadir Selvi, süreci şöyle anlattı: 

Yüksek İstişare Kurulu toplantısı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın G-20 zirvesi için Japonya’ya hareket ettiği 26 Haziran günü yapılmış. Ancak Bülent Arınç o tarihte Türkiye’de değil. Eşi ve yakın dostlarıyla birlikte 24 Haziran sabahı Balkanlar’a uçmuşlar. 24 Haziran-1 Temmuz arasında beş ülkeyi gezmişler. Makedonya, Kosova, Arnavutluk, Karadağ ve Bosna Hersek’e gitmişler. ‘Ayvaz Dede’ şenliklerine katılıp Üsküp’ü, Ohri’yi, Tiran’ı, Mostar’ı ziyaret etmişler. Çarmıha gerildiğini ise Balkan turundan Türkiye’ye dönünce öğrenmiş.

Arınç’ın çıkan haberleri eski Meclis Başkanı Cemil Çiçek’ten öğrendiğini kaleme alan Abdulkadir Selvi, Arınç’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la aralarında maaş konusunun hiç geçmediğini anlatırken “Yemin ederim maaş konusu hiç konuşulmadı” ifadelerini kullandığını söyledi. 

Selvi, köşesinde şu ifadelere yer verdi: 

Erdoğan, Yüksek İstişare Kurulu üyeliğini önerince ‘Meclis başkanları olarak devlet bize araç verdi. Meclis’te bir büromuz var. Korumamız var. Emekli maaşımızı alıyoruz. Paraya pula ihtiyacımız yok’ demişler. 

Erdoğan, kendisine yakın olmaları için Külliye’de yer hazırlanacağını söylemiş. Peki bu işin içinde para hiç yok mu? Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Metin Kıratlı, yasa gereği kurul üyelerine bir ödeme yapılmasının zorunlu olduğunu söylemiş. Onun ötesinde bir şey konuşulmamış.


Selvi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yüksek İstişare Kurulu’nun sadece AK Partili Meclis başkanlarından oluşmasını istemediğini, Hikmet Çetin, Ömer İzgi ve Hüsamettin Cindoruk’a da teklif götürüldüğünü ancak kabul etmediklerini yazdı. 

Selvi’nin Arınç ile görüşmesine dayandırarak kaleme aldığı yazıya göre eski başbakanlardan Yıldırım Akbulut, Cumhurbaşkanı’nın teklifini kabul etti. Eski Genelkurmay başkanlarından, eski Anayasa Mahkemesi başkanlarından ve diplomatlardan da istişare kuruluna üye alınması düşünüldü ancak Erdoğan, kurulun işlevsel olabilmesi için 15 kişiyi geçmemesini istedi. 

Abdulkadir Selvi, “Bülent Arınç’ın katılmadığı bir toplantıda maaş zammı ile neden haber oldu? Habertürk’te Kübra Par’la 13 Haziran’da yaptıkları programda troller için söylediği “Edepsizler” sözü cımbızlanarak neden, maaş zammını eleştirenlere karşı söylenmiş gibi servis edildi? Eleştiri hakkı için kullandığı ‘İnsani ve İslami görevim’ sözü, neden ‘Erdoğan’ın yanında olmak insani ve İslami bir görev’miş gibi sunuldu?” sorularını Arınç’a yönelttiğini söyledi. 

Arınç’ın maddeler halinde sıraladığı yanıtlar şöyle: 

1- Yüksek İstişare Kurulu’nu işlevsiz kılmak.

2- AK Parti’yi kuran ilk üçteki isimlerden biri olarak Erdoğan’ın yanında olduğum için.

3- 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında olduğumu deklare ettim. 23 Haziran seçimleriyle İstanbul’da bir gedik açtılar. Kurdun dişine kan değdi. Her fırsatta hükümet ve Cumhurbaşkanı aleyhine eylem yapma hazırlığı içine girdiler.

4- AK Parti bünyesinden çıkan isimler tarafından iki yeni parti kuruluyor. Onları parlatıyorlar. Beni yıpratarak yeni kurulacak olan partilerle ilgili etkinliğimi kırmaya çalışıyorlar.

5- Tabii bir de para işiyle hiçbir zaman bir araya gelmeyen bir insan olarak beni yıpratmaya çalışıyorlar ki ileride oynayabileceğim rolleri oynamayım diye...

Arınç’ın kendisi hedef alınarak Erdoğan’ın etrafının boşaltılmak istendiği görüşünde olduğunu söyleyen Selvi, Bülent Arınç’ı milletvekili seçildiği 1995 tarihinden bu yana tanıdığını söyleyerekAK Parti’nin derlenip toparlanma sürecinde Erdoğan’ın Arınç’a partide ihtiyaç duyabileceği konuşulduğunu vurguladı. 


Independent Türkçe 

DAHA FAZLA HABER OKU