İsmet Berkan: Başkanlık sistemini en yanlış anlayan galiba Tayyip Erdoğan oldu

"İki değil en az dört tane Erdoğan yaşadık, daha da yaşıyoruz"

Fotoğraf: AA

Karar yazarı İsmet Berkan, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uyguladığı politikalarda sürekli değişiklik yaptığını ifade etti. Berkan, Erdoğan’ın başkanlık sistemine geçerken talebinin “gündelik kaygılarla yönetim” olmadığını söyerken “Öyle olmadı. Gündelik kaygılar ve gündelik yönetim ağır bastı. Erdoğan, kendi getirdiği sistemin en büyük faydasından yararlanmadı” dedi.

Berkan, “Başkanlık sistemini en yanlış anlayan galiba Tayyip Erdoğan oldu” başlıklı köşe yazısında Erdoğan’ın mevcut sistemi “kendi başbakanlık tecrübeleri ve siyasi arzuları ışığında oluşturduğunu” söyledi:

Bütün bu tasarımı yapıp hayata geçiren elbette pek çok hedefi vardı ama en önemli ve en temel hedefi, 5 yıl boyunca “kimsenin ağız kokusunu çekmeden” yönetmek istemesiydi. Erdoğan, kendi demokrasi anlayışına göre, sadece seçimden seçime halka hesap vermeye yanaşıyordu; ne devlet kurumlarının, ne muhalefetin, ne yargının ne de medyanın kendisini sınırlamasını ve eleştirmesini istiyordu. Hayalini kurduğu sistemde 5 yıl ülkeyi kimseye müdana etmeden yönetecek; böylece daha uzun vadeli ve gündelik çıkarların ötesine geçen kararlar alabilecekti. Herhalde hayali buydu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Erdoğan’ın 2018 yılında göreve başlamasının ardından en çok fikir değiştiren lider olduğuna dikkati çeken Berkan, örnek olarak şunları yazdı:

Dış politikada Avrupa’nın çeşitli ülkeleriyle yaşanan kavgalar ve sonra barışmalar; Suriyeli göçmenleri otobüslere bindirip Edirne’ye sınıra götürmeler, sonra geri getirmeler; İsrail’le önce ölümüne kavga edip sonra barışmak; Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Suudi Arabistan’la olan çekişmeler, ağır çatışmalar ve sonrasında barışma; “Mavi Vatan” diye Yunanistan’la savaşın eşiğine gelip sonra bu konuyu tamamen unutmak; Libya’da oyun kuruculuğa ve vekalet savaşına girişip sonra geri dönmek; Suriye’de İdlib’ten Suriye güçlerini atmaya kalkışan bir savaşa girişmek, sonra başladığı noktadan daha geri bir noktaya razı olmak…

En çarpıcısı ekonomi alanında yaşananlar… “Söz dinlemiyor” diye Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’yı görevden alıp yerine Murat Uysal’ı getirmek; sonra Murat Uysal’ı da alıp yerine Naci Ağbal’ı atamak; faizi yükselten Ağbal’ı işten atıp Şahap Kavcıoğlu’nu getirmek… Hepsi şu son 4 yıla sığdı. Berat Albayrak’ı ekonominin başına geçirmek, onun yerine Lütfi Elvan’ı atamak, sonra Elvan’ı gönderip yerine Nurettin Nebati’yi getirmek…

Naci Ağbal ve Lütfi Elvan’ı göreve getirdiğinde, Berat Albayrak-Murat Uysal dönemi politikalarını tamamen terk etmek ve yeni politikaları savunmak; sonra onları da gönderip bu kez “Yeni Ekonomi Modeli” diye bir şeye geçmek.

YEM’in ilk halini “TL değer kaybedecek, Türkiye’nin ihracatı artacak, cari açık azalacak, enflasyon düşecek” diye anlatıp aradan iki ay geçmeden tamamen çark edip döviz korumalı mevduatla doların fiyatını tutmaya çalışmak…

Sadece ekonomi bakanlarını ve Merkez Bankası başkanlarını değiştirmiyor Erdoğan, Hazine’den Merkez Bankası’na, oradan TÜİK’e kadar büyün ekonomi bürokrasisi de birkaç tur değiştirildi. Sadece politikalarda değil, yönetimde de istikrar yok; muhatapları her gittiklerinde karşılarında başka bir “yetkili bürokrat” görebiliyor.

“Başkanlık sistemi, Erdoğan’a 5 yıl kesintisiz iktidar verecek, o da gündelik kaygılarla değil 5 yıllık vadeyle düşünüp ülkeyi yönetecekti” yorumu yapan Berkan, şu görüşlerini dile getirdi:

Öyle olmadı. Gündelik kaygılar ve gündelik yönetim ağır bastı. Erdoğan, kendi getirdiği sistemin en büyük faydasından yararlanmadı. 70’lerin veya 90’ların koalisyon dönemlerinde bile bu kadar çok ve sık politika, ilke ve insan değişimi görmedik. Son dört yılda üç ayrı hükümet değiştirmiş gibi hissettik. Attila İlhan yaşıyor olsa, belki de “Hangi Erdoğan?” diye yazardı ama o da eksik olurdu; çünkü iki değil en az dört tane Erdoğan yaşadık, daha da yaşıyoruz.

 

Karar, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU