HRW raporu: Otokrat yönetimlerin baskı ve şiddeti artırması zayıflıklarının işareti

Yıllık insan hakları raporunda Türkiye'ye çok sert eleştiriler getirildi

Polonya'da kürtajın geçen yıl neredeyse tümüyle yasaklanmasının ardından pek çok protesto düzenlenmişti (AFP)

İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch-HRW), yıllık insan hakları raporunu bugün yayımladı. Raporda dünya genelinde protestolara karşı baskının ve şiddetin artmasının, otokrat liderlerin yanı sıra askeri rejimlerin çaresizliğinin ve zayıflığının işareti olduğu savunuldu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Rapora göre geçen yıl milyonlarca insan otokrat yönetimlere karşı sokaklara çıkarak hayatını riske attı. Bu ülkelerin liderlerinin, önemli bir tepkiyle karşı karşıya kaldığı yazıldı.

Siyasi farklılıklarını bir kenara bırakarak iktidara karşı ittifak kuran muhalefet partilerinin de bu yönetimlerin zayıflamasının bir başka işareti olduğu iddia edildi.

Buna örnek olarak 5 partiden oluşan koalisyonun Çekya'da Andrej Babis'i mağlup etmesi gösterildi. Türkiye'de muhalefetin de  Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı gelecek seçim için güçlerini birleştirdiği yazıldı.

HRW Genel Direktörü Kenneth Roth'un da raporda bir yazısı yayımlandı. Roth, "Otokratların hüküm sürdüğü ve demokrasinin düşüşte olduğu anlayışı mevcut. Ancak son 12 aydaki insan hakları trendlerine bakarsanız, otokratlar için o kadar da tablo tozpembe görünmüyor" dedi.
 


Roth raporda, ABD Başkanı Joe Biden'ın Ocak 2021'de göreve geldiğinde "dış politikada insan haklarını merkeze koyma" vaadini de hatırlattı. ABD'nin Mısır ve İsrail gibi ülkelere silah satışına devam ettiğini yazdı.

Raporda ayrıca Pekin'in Uygurları zorla çalıştırdığı iddialarına rağmen Avrupa Birliği'nin Çin'le yatırım anlaşmaları yapma çabalarını sürdürdüğü vurgulandı.

Türkiye'ye sert eleştiriler

Raporun Türkiye bölümünde AK Parti hükümetine sert eleştiriler getirildi:

Recep Tayyip Erdoğan'ın otoriter ve son derece merkezileşmiş cumhurbaşkanlığı hükümeti, hükümete karşı eleştirel yaklaşım sergilediği düşünülen kişileri ve siyasi muhalifleri hedef alarak, yargı bağımsızlığını derinden baltalayarak ve demokratik kurumların içini boşaltarak, Türkiye'nin insan hakları karnesini onlarca yıl geriye götürdü.

Ülkedeki haber kuruluşlarının çoğunun hükümetle bağlantılı şirketlere ait olduğuna ve bağımsız medyanın çevrimiçi platformlarda devam ettiği yazıldı.

HRW, Türkiye'de basın mensuplarının baskıya maruz kaldığını bildirdi:

Bu satırlar yazıldığı sırada 58 gazeteci ve medya çalışanı, gazetecilik faaliyetleri veya medya bağlantıları nedeniyle Terörle Mücadale Kapsamındaki suçlardan tutuklu veya hükümlü olarak hapiste bulunuyordu.

İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasının da kadın haklarında gerileme anlamına geldiği vurgulandı.

Raporda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Osman Kavala'nın serbest kalmasını gerektiren kararının hiçe sayıldığı hatırlatıldı.

HRW, son 5 yılda artan polis gözetiminde işkence ve kötü muamele iddialarına yönelik savcılık tarafından yapılan soruşturmalarda ilerleme kaydedilmediğini açıkladı:

Bu tür iddiaların çok azı güvenlik güçlerinin yargılanmasıyla sonuçlanıyor ve yaygın bir cezasızlık kültürü hüküm sürmeye devam ediyor.

Raporda AK Parti'nin, "HDP'nin meşru siyasi faaliyetlerini kriminalize etmek için sürdürdüğü kampanyayı 2021'de daha da yoğunlaştırdığı" öne sürüldü.

 

Independent Türkçe, The Guardianİnsan Hakları İzleme ÖrgütüDW Türkçe

Derleyen: Uğurcan Yıldız

DAHA FAZLA HABER OKU