Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye: Senin "Milliyetçilik' diye ortada gezinmenden de hoşlanmıyorum

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun hedefinde Erdoğan ve Bahçeli vardı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin haftalık olağan Meclis grup toplantısında konuştu. Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Kılıçdaroğlu, yapılan zamlara tepki göstererek, "Zam yapılmayan bir tek hava kaldı. Fahiş fiyatların bir tek aktörü var onun adı da Erdoğan'dır" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle:

"Yeni bir yıla girdik, elbette ki beklentilerimiz çok fazla. 84 milyon yurttaşın beklentileir var. Daha iyi bir Türkiye'de yaşamak istiyoruz. Sokakta yürürken tanımadığımız insanlara  selam vermek, tokalaşmak, kucaklaşmak isitoruz. Her evin mutfağında bereket olsun, her evde huzur olsun istiyoruz. Bizim en büyük beklentimiz budur. Bunu da inşallah, Allah'ın izniyle biz sağlayacağız"

"O kadar kin duyuyorlar ki"

"Kavgadan, hakaretten bıktık artık. Devleti yönetenler kin ve öfke duymamalı. Devlet kinle, öfkeyle yönetilmez. Devlet akılla, bilgiyle, birikimle, istişareyle ve en önemlisi adaletle yönetilir " diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

O kadar kin, o kadar öfke duyuyorlar ki, belediye başkanlarımızın çalışamalarını hazmedemiyorlar. Belediye başkanlarımızın üzerine baskı kurmaya çalışıyorlar. Her türlü iftirayı rahatlıkla atabiliyorlar. Bunların inançları bizim inancımıza benzemiyor. Bizim ruhumuzda, adalet, sevgi ,barış var. Bu roıprakların hamurunda bu var. Millete hesap vermek var. Devletin kaynakları çarçur edilemez. Birilerine peşkeş çekilemez. Ekrem İmamoğlu'ndan intikam alacaklarmış. Neymiş? Orada terörirstler çalışıyormuş. E senin görevin ne? Senin görevin teröristi yakalamak değil mi kardeşim? Git yakala, niye bapırıyorsun. Varsa terörist git yakala, götür savcılığa teslim et. Ama yapmıyor. Yapamıyor. Yok çünkü böyle bir şey. İftira atacak

"Doymuyorlar"

"İstanbul'un rantını o kadar çok yediler ki, doymuyorlar" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Yedirmeyeceğiz o rantı size. O rant 16 milyon İstanbullunun rantıdır. Yedirmeyeceğiz. 16 milyon İstanbullunun hakkını, hukukunu koryacağız

Yerel seçimlerde Yüksek Seçim Kurulu'nu (YSK) ayarlanarak dalavere çevirdiklerini savunan CHP lideri, "Ne oldu? 13 binlik fark 800 bine çıktı. Ne diyordum ben? bu milletin ferasetine, vicdanına, adalet duygusuna güveniyorum' diyordum. Hiçbir zaman da yanılmadım" diye konuştu.

"Bu kadar akıldan yoksun insanlar nasıl siyaset yapıyorlar, gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum"

İçişleri Bakanlığı'nın İBB'de başlattığı teftiş hakkında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, "Gitsinler. Zaten müfettişler geliyor. Niye iftira atıyorlar. Ankara'da da Mansur Yavaş kazanırsa faturaları teröristler toplayacak' dediler. Bu kadar akıldan yoksun insanlar nasıl siyaset yapıyorlar, gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum" dedi.

CHP'li belediye başkanlarının tüm yolsuzluk dosyalarının üzerine gittiğini belirten CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Bunların temel görevi kul hakkı ile beslenmektir. Erdoğan dava açarsa bunu da mahkemede ispatlamaya hazırım ama korkudan dava açamaz" dedi.

"Bu adam gelip bakan oluyor bu ülkede"

Ulaştırma Bakanı'nın İBB'de Genel  Sekreter Yardımcısı iken yapılmayan işin onayını vererek parasını ödediğini öne süren Kılıçdaroğlu,"Şimdi bu adam gelip bakan oluyor bu ülkede. Geçmişte AK Parti'ye, MHP'ye oy veren kardeşlerime seslenmek istiyorum. Ne oldu bu dosya? Niye savcılar üzerine gitmiyor? Yolsuzluk dosyalarını tam yakalıyorlar, belgeliyorlar. İçişleri Bakanlığı 35 yolsuzluk dosyasını "Bize ver' dedi. Niye araştırmıyorsun kardeşim? O dosyalar kapanmayacak. O dosyalar açık olacak. Kul hakkı yiyenin burnundan fitil fitil getireceğiz. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın" diye konuştu.

"Feriştahınız gelse.."

CHP lider, "Sizin feriştahınız da gelse bizim belediye başkanlarına bir şey yapmaz. Sizin değeriniz bizim belediye başkanlarımızın tırnağı kadar bile değil" dedi.

"Cumhuriyet tarihinin en büyük soygunları gerçekleşti"

"Dolar kurundaki oynamalardan Türkiye Cumhuriyet tarihinin en büyük soygunları gerçekleşti" diyen Kılıçdaroğlu, "Dolar kurunu yükseltenler 18'den sattılar daha sonra 13'ten geri aldılar. Dünyanın parasını kazandılar. Cumhuriyet tarihinin en büyük soygunu gerçekleşti. Kul hakkından beslenen kişiler haram yerler. Ama haram onlara tatlı geliyor. Bu soygunun bütün ayrıntılarını ortaya çıkarmak istiyoruz. Grup başkanvekillerimiz bir önerge verdi bugün. Bu önergeye kim hayır diyorsa o yolsuzluğun ortağıdır. Bütün vatandaşları bugün Meclis TV'yi izlemeye davet ediyoruz. 128 milyar doları nasıl unutmadıysak bu soygunu da unutmayacağız" şeklinde konuştu.

"Elektriğe yüzde 52 ile yüzde 127 oranında zammı kim yaptı?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Fahiş fiyat oyunlarıyla mücadelemizi kesintisiz sürdüreceğiz" diyerek ortada faiş fiyatlar olduğunu kabul ettiğini ancak bunu kimin yaptığını söylemediğini ifade eden CHP lideri, "Elektriğe zammı dış güçler mi, manavlar mı, polis memurları mı yaptı? Elektriğe yüzde 52 ile yüzde 127 oranında zammı kim yaptı? E zammı sen yaptın kardeşim. Dış güçler mi yaptı bunu? Hangi güç yaptı bunu? Nasıl ödeyecek vatandaşlar bunu? Elektriğe zam ne demek? Fahiş fiyata ortam hazırlayan, faiz zammı yapan Erdoğan. Fahiş fiyatlarla mücadele edeceğim deyip halka yalan söyleyen kim? O da Erdoğan" dedi.

"Gıda kriziyle karşı karşıya kalabiliriz"

Zam yapılmayan hiçbir ürün kalmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Teneffüs ettiğimiz havaya şimdilik zam yok. Oradan kurtarıyoruz" dedi.

Gübre, yem ve mazotta yaşanan fiyat artışlarını aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Son bir yılda yapılan zamlar; amonyumsülfat yüzde 475 zam. Saray ve avaneleri şûrekası bunları biliyor mu? Amonyum nitrat yüzde 410 zam; üre gübresi yüzde 450 zam. Ya çiftçiye ne olsun? Ne yapsın çiftçi? Tarlaya gübre atamadı çiftçi. O nedenle daha baharımızı yaşıyoruz, daha kışı görmedik diyorum. Çiftçi ürün elde edemezse gıda kriziyle karşı karşıya kalacağız. Haftalardır uyarıyorum bir gıda kriziyle karşı karşıya kalabiliriz. Bu fahiş fiyatları milletin önüne koyan sarayda oturan zat. Fahiş fiyatın bilinen tek aktörü vardır, ağzından çıkanı Resmî Gazete'de görürüz. Onun adı da Recep Tayyip Erdoğan'dır

"Getir arkadaş sandığı"

"84 milyon insan bir kamyonun kasasında, freni patlamış bu kamyonun yokuş aşağı hep beraber gidiyoruz" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Yokuş aşağı gidiyoruz ama daha fazla zayiat olmasın diye getir arkadaş sandığı sen götüremezsen düzeltecek insanlar var bu ülkede demek istiyoruz" diyerek erken seçim çağrısını tekrarladı.

"Senin "Milliyetçilik' diye ortada gezinmenden de hoşlanmıyorum"

MHP lideri Bahçeli'ye hitap edne Kılıçdaroğlu şöuyl konuştu:

Dolarla ihale alanlar hayatlarından çok memnun. Mevduatın elde edeceği faize dolarla garanti verenler ya da alanlar, bunlar da çok memnun. Torpiliyle beş yerden maaş alanlar bunlar son derece memnunlar. Bunlar dönüp dolayıp Erdoğan'a dua ediyorlar. Kim yararlanıyor bu düzenden? İşte bu parazitler yararlanıyor. Ama Millet İttifakı olarak biz bu sorunu çözeceğiz. Türkiye'yi dolar baronlarının ülkesi haline dönüştürmeyeceğiz. Bahçeli'ye de söyleyeyim senin milliyetçilik diye ortada gezmenden de hoşlanmıyorum. Milliyetçi demek liraya değer veren kişi demektir. Hiçbir ülkücü haramzadelere hizmet etmez

"TBMM'yi bir avuç insanın yolsuzluğuna malzeme edemezsin"

TBMM'ye gelecek yeni br kanun teklifi ile bütün özelleştirme sürelerinin 49 yıla çıkarılacağını kaydeden CHP lideri, "Özellikle bu lafım TBMM'yi yöneten ve başkanı olan kişiye. TBMM'yi bir avuç insanın yolsuzluğuna malzeme edemezsin. O kanun tasarı teklifini geri çek. TBMM böyle bir ayıbı kaldıramaz. İhale yap kardeşim ya. Belki birileri daha fazla verecek. Anayasa'ya aykırı uygulama yapıyorlar. Yav Katarlılara vermediğiniz yer kalmadı. Şimdi kalkıp memleketi 'Katar Katar' satarsınız ortalığa çıkıp ben milliyetçiyim diye gezersiniz. Nasıl ülkücülük bu" dedi.

"Kendisini ülkücü olarak kabul eden çakmalar"

Kılıçdaroğlu sözlerini şöyl sürdürdü:

Türkiye'nin çıkarları geride, Türkiye'nin bütün varlıkları peşkeş çekiliyor ama kendisini milliyetçi ve ülkücü olarak kabul eden çakmalar sözde biz buna karşıyız, yok efendim her türlü desteği veriyorlar. Geldi Katar şeyhleri ağırlandılar, aynı Katar gitti Doğu Akdeniz'de münhasır ekonomik belgede Rum'larla iş birliği yaptı ve araştırma yapıyor. Tık çıktı mı? Bahçeli'den Erdoğan'dan Dışişleri Bakanı'ndan bir ses çıktı mı? Katarlılar olunca ağızlarına bant çektiler. Çünkü Katarlılar bunların çok ama çok fazla sırlarını biliyorlar. Konuşamazlar katarlılara karşı. Katar aşkının topluma maliyeti nedir? 

"O filikalara binip gitmek istiyorlar ama biz göndermeyeceğiz"

İktidarın 19 yıl içinde devleti yönetmeyi değil devleti soymayı amaçladığını savunan Kemal Kılıçdaroğlu, "Devletin malı deniz felsefesiyle hareket ediyorlar. Bunlar bir avuç insan kene gibi milletin sırtına yapışmış kanını emiyorlar. Titanic diye bir gemi vardı. Fakirlerin olduğu kata kilit vurdular, yukarı çıkıp filikalara binmesinler diye. Batan geminin malları felsefesiyle yapıyorlar o filikalara da binip gitmeyi istiyorlar ama biz göndermeyeceğiz" diye konuştu.

"Hani düşmüştü faiz?"

Tüketici kredisi, taşıt kredisi ve ticari kredi faizlerinin yüzde 25-26'laer kadar çıktığını hatırlatan Kılıçdaroğlu,  "Faizleri düşüreceğiz nas var deyip, dini siyasete alet edip, vatandaşı kandırıp arka kapıdan hazineyi soyup tefecilere hizmet ediyorlar. Türkiye Cumhuriyet tarihinde tefecilere, faizcilere en büyük hizmeti yapan kişi Saray'da oturan zattır, adı da Erdoğan'dır" dedi.

"Ankara'da dayınız var, amcanız var, fitil fitil burunlarından getireceğiz"

"Din soslu vakıflar var bunlar da devleti soymaya çalışıyorlar" diyen Kılıçdaroğlu, KPSS sınavından yüksek puan alanların mülakatta elenmelerine tepki için Milli Eğitim Bakanlığı'na gitmesinin eleştirilmesine de şu sözlerle yanıt verdi:

Güya ben eşkiyaymışım... Neden gittim Milli Eğitim Bakanlığı'na? Ankara'da dayısı olmayanların sesi olmak için oraya gittim. Sınavda derece alıyorsun, sözlüde düşük puan verip eliyorlar. Niçin? Dayılar yok diye. Ben oraya gittiğimde zincirlerle kapıları kapadılar. Genç arkadaşlarıma sesleniyorum. Ankara'da dayınız var, amcanız var, fitil fitil burunlarından getireceğiz

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU