Küba'da muhalif gazeteci ve insan hakları savunucusu Guillermo Farinas, 15 Kasım'da yapılması planlanan hükümet karşıtı protestodan üç gün önce gözaltına alındı.
Farinas'ın annesi Alicia Hernanez, oğlunun idrar yolu enfeksiyonu sebebiyle ilaç kullandığını ifade etti:
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bir ambülansla iki polis arabası gelerek oğlumu Arnaldo Millian Castro Hastanesi'ne götürdü. Bana, yarın (13 Kasım) bir savcının oğlumu ziyaret edip hakkında suç duyurusunda bulunacağını söylediler.
Aynı zamanda psikolog olan 59 yaşındaki Farinas, 2010'da Avrupa Parlamentosu'nun her yıl insan hakları ve düşünce özgürlüğü alanında verdiği Sakharov Ödülü'nü almıştı.
Muhalefet, pazartesi başkent Havana'da düzenlenecek yürüyüşe hazırlanıyor. Yürüyüşte yurttaş haklarına saygı gösterilmesinin, siyasi tutukluların serbest bırakılmasının, demokratik ve barışçıl çözümlerin talep edileceği açıklandı.
Ancak Küba hükümeti, organizatörlerin ABD tarafından finanse edildiğini öne sürerek yürüyüşe izin vermiyor. Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel dün yaptığı açıklamada "Küba Devrimi'ni yok etmeyi hedefleyen ABD'nin emperyal stratejisi karşısında, destekçilerinin devrimi savunmaya hazır" olduğunu vurguladı.
"İtidal sahibiyiz ve kendimizden eminiz. Dikkatli ve uyanığız. Aynı zamanda devrimi savunmaya, ülkemize yapılacak müdahalelerin karşısına çıkmaya hazırız" diyen Diaz-Canel şöyle konuştu:
Diyaloğa ve tartışmaya açığız. Ancak baskıya, şantaja ve dış müdahalelere kapalıyız.
"Saklanmayacağım"
Muhalifler buna rağmen yürüyüşü yapmaya kararlı. Yürüyüşlerin ana organizatörü Yunior Garcia Aguilera ayrıca, yarın tek başına yürümeyi istiyor. Daha önce devlet kontrolündeki tiyatroda oyun yazarı olarak çalışan Aguilera, yetkililerin kendisini uyardığını öne sürdü. İddiaya göre yetkililer, yürüyüş planlarını sürdürmesi halinde Aguilera'nın tutuklanacağını söyledi:
Hangi hapishaneye götürüleceğimi bile söylediler. Ama ben saklanmayacağım.
Karayipler ülkesinde 11 Temmuz'da, yaklaşık 60 yıldır görülen en büyük gösterilerden biri patlak vermişti.
Protestolar başkent Havana'nın güneybatısındaki Artemisa bölgesinde yer alan San Antonio de los Baños'taki bir eylemle başlayıp kısa sürede ülke genelinde 40'tan fazla bölgeye yayılmıştı.
Göstericiler "Açız", "Özgürlük" ve "Kahrolsun diktatörlük" sloganları atarak sokaklara dökülmüştü.
Protestoların ardından güvenlik güçleri, binden fazla kişiyi gözaltına almıştı. Gözaltıları takip eden Küba merkezli sivil toplum kuruluşu Cubalex, halihazırda 500 kişinin hâlâ parmaklıklar ardında olduğunu öne sürüyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü de protestolarla ilgili geçen ay bir rapor yayımladı. Raporda güvenlik güçlerinin, yakaladığı pek çok kişiyi vahşice dövdüğü, soyunmaya zorladığı ve bu kişilere psikolojik taciz uyguladığı iddia ediliyor.
Independent Türkçe, AFP, CNN International
Derleyen: Uğurcan Yıldız
