Büyük oteller kurtuldu, turizm gelirinde hedefi değişmedi… Peki gözlemecilerden pansiyonlara yangında yanan küçük işletmeler nasıl toparlanacak?

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın açıklamasına göre 16 gün boyunca devam eden 299 yangının tamamı kontrol altına alındı. Ancak asıl süreç bundan sonra başlıyor. Pandemi sonrası ancak toparlanmaya başlayan, pek çoğu borçlu küçük işletmelerin kaybı büyük

"Tam zamanında müdahale edildiği için yangının turizm bölgelerine sıçraması engellendi" demişti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Manavgat yangının başladığı 28 Temmuz'da. 

Bakan Ersoy bir miktar erken konuşmuş, sonraki 15 günde yangınlar, Adana, Marmaris, Bodrum, Çökertme, Milas, Köyceğiz ve Mazı'yı da etkisi altına almıştı. 

Yüzlerce ev yanarken, belki sahil kenarlarındaki büyük oteller değil ama orman içlerinin en sevilen mola yerleri gözlemecilerden, aile pansiyonlarına kadar pek çok küçük işletme yangında zarar gördü. 

6 Ağustos'ta Muğla'nın Marmaris ilçesindeki turizm sektörü temsilcileriyle bir araya gelen Turizm Bakanı, bu senenin 25 milyon turist ve 20 milyar dolar gelir hedefinin değişmediğinin altını çizdi. 
 

Mehmet Nuri Ersoy AA
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile basın toplantısı düzenlemişti/ Fotoğraf: AA


Yangın bölgelerinde yerleşik turizm derneklerinden ise farklı açıklamalar geliyor.

Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) ve Alanya Turizm ve Tanıtma Vakfı (ALTAV) Başkan Yardımcısı Mehmet Dahaoğlu, 10 Ağustos'ta Yeni Alanya adlı haber sitesine verdikleri röportajda Manavgat ve Side bölgesinde otel değişikliği talep eden çok sayıda tatilci olduğunu söyledi. 

Alanya'da rezervasyon iptallerinin olmadığını söyleyen Dahaoğlu, "Ege bölgesinde çoğu tesis boşaltıldı. Alanya bölgesinde ise kayda değer bir sıkıntı yaşanmadı. Tabii ki yurt dışında geniş yankı buldu, tüm operatörler ve tatil yapmak isteyenler tarafından tedirginlikle ve titizlikle takip edildi. Kafalarda soru işareti yarattı" ifadelerini kullandı. 

"Spekülasyonlar Fethiye'nin de boşlamasına neden oldu"

Fethiye merkezli Çalış Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Mete Ay, FRT TV'ye yaptığı açıklamada, Marmaris'i boşaltan müşterilerin öncelikli olarak Fethiye'ye geçtiğini söyledi. 

"Ancak hem spekülasyon hem de ufak bir yangın korkusu Fethiye'nin de boşlamasına neden oldu" diyen Mete Ay, Fethiye'nin yine de en az zarar eden bölge olduğunu ancak güney Ege'nin kayba uğradığını aktardı. 

Acil durum kredi limiti 250 bin liraya çıkarıldı 

Bakanlık'tan afet bölgesine ne kadar yardım yapılacağı yönünde henüz bir açıklama yok. Ancak Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), işletmelere acil durum kredisinin arttırıldığını duyurdu. 

Selden ve yangından dolayı limit 100 bin liradan 250 bin liraya çıkarıldı. Bu kredi yardımı, bir hibe değil ve hemen devreye girmeyecek. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

12 ay geri ödemesiz, sonrasında 24 ay üçer aylık taksitlerle ödemeli kredinin faizi KOSGEB tarafından karşılanacak. 2020 hasılatına göre verilecek krediler, hasar tespit çalışmaları sonrası devreye girecek. 

Turizm dernekleri: Yangın bölgelerinde tatil yapın

Bölgenin istediği ise öncelikli olarak "her yer yandı, tatili iptal edelim" algısının değişmesi. 

Bu işletmeler yanmamış, hatta çalışmaya devam ediyor olsa dahi, yerli ve yabancı turistte oluşan "yangın bölgesi" algısı, zaten zor bir pandemi dönemi geçiren küçük işletmeleri daha da zora sokuyor. 

Aralarında Turizm Akademisyenleri Derneği (TUADER) ve Türkiye Küçük Oteller Derneği'nin (TÜRKODER) de olduğu altı kuruluş, 10 Ağustos'ta yaptıkları açıklamada 'Yangın bölgelerine tatile gidin' çağrısı yaptı. 

"Tansiyon hastasıyım, ilaçlarım bile yandı"

Bu çağrıyı yapamayacak kadar zor durumda olan turizmciler de var. 

Muğla'nın Marmaris ilçesine bağlı Hisarönü'nde yer alan Hisarönü Bungalow'un sahibi Hasan Karademir gibi. 

"Bizim işletmemiz olduğu gibi yandı. Bir taş bile alamadık. Ben tansiyon, kalp hastasıyım. İlaçlarım bile yandı gitti" diyor Karademir, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada. 

Hasan Karademir'in aynı zamanda yaşadığı yerdi Hisarönü Bungalow. 
 

Hisarönü Bungalov 1
Hisarönü Bungalow'un sekiz odasından bir kısmının önceki ve sonraki hali/ Fotoğraf: Hasan Karademir 


2012'de bu işletmeyi açmadan önce Marmaris'teki evlerini de satıp tüm parayı buraya yatırmışlardı. 

Her yıl kazandıkları parayı, işletmelerini daha güzel hale getirmek için yine işletmelerine harcıyorlardı. 

8 adet bungalovda Almanya'dan İngiltere'den Fransa'dan gelen misafirleri ağırlıyor, bu misafirlere bahçelerinden topladıklarıyla sofra hazırlıyorlardı. 

Hatta bu sene tadilat için Halkbank'tan 25 bin liralık kredi çekmiş, yalnızca faizini ödeyebilmişti Hasan Bey. 

"Kendi yağımızda kavruluyorduk. Bu seneye de çok iyi başlamıştık. 'İnşallah bu sene en güzel yıl olacak' diyorduk. Çünkü tüm eski misafirlerimiz geri dönmüştü" ifadelerini kullanıyor Hasan Karademir. 

"Yıllarca ABD'de esnaftım bir şey olmadı, Türkiye'de üç kez iflas ettim. Yangın üçüncüsüydü"

Yıllarca ABD'de esnaflık yapan Karademir, anlattığını göre, 1994'te Türkiye'ye gelmiş, otelcilik yapmaya başlamış ancak bir dönem Türkiye'nin en büyük iki turizm şirketinden biri TURSEM'in 1997'de iflasını açıklamasının ardından her şeyini kaybetmişti.

TURSEM'den 100 bin pound alacağı olan Karademir, bu parayı hiçbir zaman geri alamadığını ifade ediyor. 

Karademir, "Yıllarca ABD'de ve İngiltere'de yaşadım. Esnaflık yaptım başıma bir şey gelmedi. Türkiye'de üç kere iflas ettim ve hiçbiri benim yüzümden değildi. Yangınlarla üçüncü kez iflas ettim" diyerek anlatıyor bu durumu. 
 

Hisarönü Bungalov 2
Hisarönü Bungalow'un çamaşırhanesi ve mutfağı da yandı/ Fotoğraf: Hasan Karademir 


Zarar en az 1 milyon lira 

Hasan Bey'in üçüncü kez her şeyini kaybetmesine neden olan süreç 31 Temmuz'da başladı. 

"Bir önceki gece uyumadık. Sabahın dördünde eşimle sulama yapıyorduk. Yangın tepedeydi. Biz hiç düşünmemiştik bizim oraya kadar inebileceğini" diyor Karademir ve ekliyor: 
 

Öğlen yangın aşağı inerken ambulanslar, itfaiyeler gelince biz, 'kurtardık' dedik. Ancak öyle olmadı. 

Bulunduğumuz yerin arkasında bir yol var. 'Arkadan durdurabilirsiniz' dedik yangını ama dinlemediler. 

Biz oranın yerlisiyiz, coğrafyayı tanıyoruz. Diğer şehirlerden gelen itfaiyeciler bilemezlerdi. 

Karşımızda bir at çiftliği vardı ancak faal değildi. Atlar yoktu. Ama onların da bungalovları ve haraları yandı. 


Hasan Karademir'in, "Emekliliğimiz sonrası geldik burayı kurduk. Türkiye'nin yüzde 90'ı böyle bir hayat ister. Biz de eşimle birlikte o hayatı kurmuştuk ama maalesef olmadı" dediği Hisarönü Bungalow'un zararı ise en az 1 milyon lira. 
 

Hisarönü Bungalov 3
Hisarönü Bungalow’un havuzunun önceki ve sonraki hali/ Fotoğraf: Hasan Karademir 


AFAD'ın yatırdığı para ile müşterilerin kaporaları ödendi 

Karademir'in açıklamasına göre bulundukları yere bu zamana kadar bakanlıktan da belediyelerden de ziyaret edenler olmuş. 

"Ağzımıza bir parmak bal sürdüler. Resim çektirip gittiler" cümlesini dillendiren tecrübeli turizmci ve şunları anlatıyor:
 

Herkesle diyaloğa geçtim. Herhalde henüz erken diye bir yardım göremedik. 

Ancak bugün AFAD hesabımıza 15 bin lira para yatırmış. Ben de onları, rezervasyonlar için aldığımız kaparoların geri ödemesi için harcadım. 

Eylülde bile rezervasyonlarımız vardı. Herkes kaç gün kalacaksa onun yarısını kapora olarak yatırıyordu. İnsanların paralarını geri ödeyeceğiz tabii. 


"Misafirlerimiz geldiğinde 'İsviçre gibi buralar' diyorlardı, şimdi kül var başka bir şey yok"

"Peki yeniden başlayacak mısınız?" sorusunu Hasan Karademir, şöyle yanıtlıyor: 

Ben bu işin hastasıyım. Mesleğimi seviyorum. Yalnız doğamız öldü. Misafirlerimiz geldiğinde 'İsviçre gibi buralar' diyorlardı. 

Şu an ağaç yok, simsiyah, kahverengi bir alan. Arkamdaki orman, kayalık oldu. Kül var başka bir şey yok. 


"Ağaçların yeşermesi kaç sene alır bilmiyorum. Eşimle birlikte ne yapacağımızı da bilemiyoruz. Tek geçim kaynağımız burasıydı" diyen Karademir'in elinde kalan tek geliri emekli maaşı ise 2 bin 200 - 2 bin 300 lira. 

Hisarönü Bungalow ailesinin İngiliz dostlarından Lynne Fellows, tamamı yayan işletme için kitle fonlama sitesi Go Fund Me'de bir de destek kampanyası başlattı

Denize sıfır pansiyonun bir kısmı yandı 

Muğla'nın Mazı bölgesinde yer alan Keman Pansiyon ise Hisarönü Bungalow'a kıyasla bir miktar daha şanslıydı. 

Bir kısmı yangından etkilenen pansiyon, 14-15 Ağustos gibi misafirlerini yeniden ağırlamaya hazırlanıyor. 

Ancak yine de pansiyonun sahibi Şehbal Bardak'ı maddi açıdan zor bir süreç bekliyor. 

Zira Mazı köyünün 3 kilometre ötesinde bulunan Keman Pansiyon, deniz kenarında olmasına rağmen üç odasını ve pek çok eşyasını alevlere teslim etmekten kurtulamadı. 
 


Son dakikaya kadar beklediler, sonra yüzerek kaçtılar 

Yangının 29 Temmuz'da Mazı'ya ulaştığını, öğlenden sonra 3 gibi de sahile doğru yaklaşmaya başladığını söylüyor Şehbal Bardak. 

Bardak'ın Independent Türkçe’ye yaptığı açıklamaya "tahliye" talimatı geldikten sonra önce çocukları ve yaşılar yangın bölgesinden çıkartıldı. 

Bodrum'dan gelen 35-40 adet günlük gezi tekneleri sahilde kalanları topladı. Bu kişiler arasında Şehbal Hanım'ın annesi, ablası ve 8 yaşındaki kızı da vardı. 

Şehbal Hanım'ın gitmek istemeyen 76 yaşındaki babası, kendisi, eşi ve çocukları son dakikaya kadar evlerini korumak istedi.

Evleriydi çünkü Keman Pansiyon'un çatı kısmında da kendileri kalıyordu. 
 

keman pansiyon
Yangın, Keman Pansiyon'un bir kısmında etkili oldu. Hızla toparlanmaya çalışan işletme, yakında kapılarını yeniden açacak. Fotoğraf: Twitter/@bernagorgululu


Şehbal Bardak, "Yanan ateş 300 metre kadar yakınımıza gelince mecburen kaçmalıydık" diyor. 

Önce babası ve 70 yaşın üzerindeki bazı yaşlılar bir sandala bindirilerek açıkta bekleyen sahil güvenlik gemisine ulaştırıldı. 

Şehbal Hanım'ın, eşinin, oğlunun ve yeğeninin kaçışı ise yüzerek oldu. 

"'Helikopterler gün doğmadan çıkış yapamaz' yanıtını aldık"

"Burada resmen bir can pazarı yaşandı. Dumanlardan nefes alamıyordunuz. Kara yolu kapalı. Kaçacak tek yer deniz kalmıştı. Biz denize girdikten sonra sahil güvenlik aldı bizi" diyerek anlatıyor o anları Şehbal Bardak. 

Çöketme açıklarında 2-2,5 saat bekledikten sonra Bodrum'da tahliye edildiler. 

Bardak'ın anlattığına göre itfaiye de helikopter de defalarca arandı.

28 Temmuz gecesi arandığında "Helikopterlerin gün doğmadan çıkış yapamadığı" cevabını aldılar. 

"Gelen helikopterler de iki defa su döktü gitti" iddiasını dile getiriyor Şehbal Bardak. 
 

Keman Pansiyon
Keman Pansiyon'un bahçesi. Fotoğraf: Instagram/ @kemanpansiyon


"Komşularımız yangın tüpüyle müdahale etti"

Bir süre sonra işletmelerinin olduğu yere geri dönen Bardak, kayıplarını şöyle anlatıyor: 
 

Bahçe katında üç odamız vardı. Önlerinde de ahşaptan yapılma sedir ve döşekler. Önce onlar yanıyor. Daha sonra odaların pencerelerine, pencerelerden sonra içeriye atlıyor alevler, perdeler yanıyor. 

Çatıda çardaklarımız vardı. Beş attığımız yerdi. Buradaki giysilerimiz, ayakkabılarımız, yatak, battaniye, yastıklarımız, halılarımız aklınıza ne gelirse yandı. 

Buzdolabı, oturma grubumuz, annemin yaptığı zeytinler, reçeller komple yandı. Betopanlar bile yandı. 

Anne ve babamızın yattığı, depo gibi kullandığımız yeri de kurtaramadık. Depoda pansiyonun havlu, pike, çarşaf gibi yedek eşyaları vardı. 

Daha büyüyebilirdi ama komşularımız yangın tüpleriyle müdahale etti. 


"Masrafımız 100 bin liranın altında değil"

Mutfaklarında ve altı odasında bir zarar olmadığını söyleyen Bardak, zararlarının 100 bin liranın altında olmayacağını şu sözlerle söylüyor:

Elektrik tesisatımız yandı. Bugün bir elektrikçi bile günlüğü 250-300 liraya geliyor. 

Demirlerimizin üzerinde asmamız vardı. Gölgeliğe gerek kalmıyordu. Üç odamızın önünü gölge ediyordu. Şimdi hepsine panel yaptıracağız mecburen. 

25 çarşaf takımımız yandı. Bir banyo havlusunun fiyatı 50 liradan aşağı değil. 

 

keman pansiyon
Keman Pansiyon'un manzarası. Fotoğraf: Instagram/ @kemanpansiyon


Yeniden açılmak için hazırlanıyorlar 

Gerek esnaf odasının gerek belediyelerin kendilerine yardım etmek için geldiğini aktaran Bardak, "Çok fazla yanımızdalardı sağ olsunlar. Bir gelen belki beş defa daha geldi. Belediye başkan yardımcısı buzdolabı göndereceğini söyledi. Başka yardımlar olacağı da söyleniyor ama henüz olay çok sıcak olduğundan olsa gerek henüz bizim elimize geçen yardım olmadı. Ne kadar geleceğini de bilmiyoruz" dedi. 

Şehbal Bardak ve ailesi şimdi canla başla 14 Ağustos'tan sonrası için hazırlanıyor. 

Bu süreçte en büyük destekçileri ise müşterileri. Bugüne kadar pansiyonu, bahçedeki meyveleri ve sebzeleri kendileri toplayacak kadar ev bilen eski müşteriler, "Açılıştan önce gelip kalalım, yardım edelim" demeye başladı bile. 

Ailenin babası Ahmet Bey'in yaklaşık 20 yıl önce çocukları için yaptırdığı,12 yıl önce de pansiyona çevrilen Keman Pansiyon'un üç oda ile başlayan hikayesi, hâlâ yeşil kalan bölgelerin kattığı güzellikle yaralarını sararak devam ediyor. 

"'Başkalarının ev temizliğine gitmektense burada kendi işimizi kuralım' demiştik" 

Çökertme'de yer alan Güleryüz Gözleme ve Kahvaltı ise her uzun yolculuğun dört gözle beklenen gözleme molalarından biriydi.

35 kilometre ötelerinde başlayan yangın onları da etkiledi. 

Fatma Çevik ve kardeşi, "Başkalarının ev temizliğine gitmektense burada kendi işimizi kuralım" diyerek 2018'de açmıştı bu yeri. 

İlk defa kendi işleri olmuştu ve kuruluşunda babalarının yardımı çok dokunmuştu. 

​​​​​



Yavaş yavaş kademe kademe büyüdü Güleryüz Gözleme. 

Kredi çekmek yerine, kazandıklarını yine buraya yatırarak büyümeyi tercih ettiler. 

"Çok da güzel tutunmuştuk" dedikleri yere zamanla Bodrum'dan, İstanbul'dan sırf onlar için gelen müşterileri de oldu. 

Fatma Çevik, kahvaltı ve hesap işlerine bakarken ablası gözlemelerden zeytinyağlı ev yemeklerine kadar maharetini konuşturuyordu. 

Kış için 7 bin liralık masraf yapılmıştı 

Her işletme gibi onlar da pandemiden zarar görmüştü. 

Ancak kız kardeşler, insanların tatil yerlerinden büyük şehirlere Kovid-19 nedeniyle gitmemesini fırsata çevirmek için yeni bir kış yeri hazırlamıştı. Bunun için de 7 bin lira masraf edilmişti. 

35 kilometredeki yangın köylerine kadar geldi 

1 Ağustos'ta Çökertme'ye sıçrayan yangın önce 35 kilometre uzaklarındaydı. 

Bir süre sonra 4-5 kilometre yakınlarına kadar gelen alevler, köye yaklaştığında her yer duman altında kaldı. 
 


200 metre ötesi görülemez hale gelince de doğup büyüdüğü köyü tahliye etmeleri istendi.

"O günü anlatmaya kelimeler yetmiyor. Çünkü çığ gibi durmak bilmeyen yukarıdan aşağı inen bir alev vardı" sözleriyle anlatıyor Fatma Çevik o günü. 

Evi ve hayvanları kurtuldu Çevik ailesinin. Ancak Güleryüz Gözleme ve Kahvaltı Evi'nin bir kısmı yandı. 

Tavanın yarısının, mutfağın dış çevresinin yandığı işletmede ana malzemelerin servis tabaklarının, fırının, su ısıtıcısının olduğu dolap kül oldu. 

"4 yıllık emeğimiz gitti"

Pandemi boyunca Fatma Hanım ve kardeşinin dokuduğu el dokuma kilimlerinin de yandığı işletme, en güzel günlerinde 30-40 kişiyi ağırlayabiliyordu. 

"4 yıllık emeğimiz gitti. Her yıl nisan, mayısta borçlanıp burayı güzelleştiriyor, haziran, temmuzda kazandıkça ödüyorduk" diyerek anlatıyor Fatma Çevik ekmek teknelerini. 
 

gözlemeevi
Fotoğraf: Instagram/@guleryuz_gozleme_kahvalti​​​​​​​


​​​​​​​"Bodrum'a bağlı olmamamıza rağmen Bodrum Belediye Başkanı çok yardımcı oldu"

Çevik'in anlattığına göre pek çok yetkili kendilerini ziyaret etmiş. Ancak en çok teşekkürü Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras'a ediyor: 
 

Ahmet Bey, geçmiş olsun dedi, neyimiz yandıysa hepsini kalem kalem yazdı. 

Ertesi gün öğlen telefon ettiler. 'Akşam üzeri ustalar gelecek ne lazımsa kontrol edecekler' dediler. Bugün de çalışmaya başladılar. 

Üstelik burası, Bodrum Belediyesi'ne değil Milas Belediyesi'ne bağlı. 


"Tam 'bayram öncesi güzel paralar kazandık' demiştik"

Zararın büyüklüğünü sorduğumuzda ise "Sadece tavan malzemeleri bile 17 bin lira tutuyor" diye başlıyor söze Çevik. 

Tahmini 30-35 bin liralık zararları var. 

Borçlarını henüz bitirmiş olan, pandemi sonrası normalleşme sürecine de çok güzel başlayan Güleryüz Gözleme ve Kahvaltı’nın sahibi Fatma Çevik, şöyle bitiriyor sözlerini: 
 

Tam 'bayram öncesi güzel paralar kazandık, sigortalarımız yatırdık' derken yine bittik. 

Bir hafta içerisinde toparlayabileceğimizi düşünüyorum. Gelecek hafta açılırız diyorum ama artık belli olmuyor hiçbir şey. 

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU