Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı haftalık vaka sayılarının yer aldığı 10-16 Temmuz 2021 tarihlerini kapsayan tabloya göre Diyarbakır; Giresun, Siirt, Bingöl ve Kırıkkale ile birlikte en çok vaka artışının yaşandığı kentler arasında. İki hafta önce kentte 100 binde görülen vaka sayısı 64 iken, bu rakam geçen hafta 100 binde 117.79'a yükseldi.
Yeni tip koronavirüs pandemisi nedeniyle geçen yıldan bu yılın Haziran ayına kadar zor günler geçiren Diyarbakır, bir aylık toparlanma sürecinin ardından yeniden eski günlere döndü.
"Mavi" kategoriden "kırmızıya" döndü
1 Temmuz 2021 tarihi ile birlikte başlayan normalleşme süreci ve bayram tatilinin de etkisiyle kentte vaka sayısı arttı. Denetimlerin olmaması, maske ve sosyal mesafenin ortadan kalkması, aşılama oranının da hayli düşük olması, geçen yıl en az vaka görülen kentler arasında "Mavi" kategoride olan Diyarbakır'ı bir anda "Kırmızı" kategoriye koydu. Hayat Eve Sığar (HES) uygulamasında da kentin risk haritası kırmızıya döndü.
Günlük vaka sayısı 600'e ulaştı
Vaka sayısının artmasıyla birlikte kapatılan hastanelerdeki pandemi klinikleri de yeniden açılmaya başlandı. Klinikleri yeniden açılan Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Selahaddin Eyyübi Devlet Hastanesi'ne Covid-19 testi gidenler yeniden uzun kuyruklar oluşturmaya başladı. Diyarbakır Tabip Odası'nın verilerine göre kentte 30'a kadar inen vaka sayısı, son 10 gün içinde 20 kat artarak, günlük olarak 600'e ulaştı.
Bir haftada 11 kişi hayatını kaybetti
Kurban Bayramı'nın birinci gününden bugüne dek Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 8, özel bir hastanede ise 3 kişi koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti.
Kentte aşı seferberliği başlatıldı
Vaka sayısını artması ve yeniden ölümlerin başlamasını aşı oranının azlığına bağlayan Valilik, Diyarbakır Tabip Odası, aralarında meslek örgütleri ve SİAD'ların da bulunduğu STK'lar ve siyasi partiler, çeşitli kampanyalar başlattı. "Aş Candır", "Tedirgin Olma Aşı Ol", "Aşı Ol Diyarbakır", "Aşı Olmak Toplumsal Sorumluluktur" başlıklı hasthtag'lar açan kurum ve kuruluşlar, sosyal medyadan kent halkına "Aşı Olun" çağrısı yaptı. Kampanya, bir haftada yüzde 35 olan aşı oranını yüzde 40'a yükseltti.
Aşı çadırları kuruldu, muhtarlarla toplantı yapıldı
İl Sağlık Müdürlüğü de aşı seferberliğine katıldı. Kentteki üç büyük AVM, Ulu Cami Önü ve Otogar'da "Aşı Çadırı" kurulurken, Diyarbakır Tabip Odası de kentteki muhtarlarla "Aşı Zirvesi" yaptı.
Toplantıya katılan İskenderpaşa Mahallesi Muhtarı Ali Ürün, "Yaşlılar korkuyor. Aşı kaynaklı ölüm ve yan etkilerinden korkuyorlar. Biz muhtarlar, cami imamları, aile hekimleriyle birlikte kapı kapı dolaşıp mahalleliyi ikna etmek için çalışacağız" derken, Melikahmet Mahallesi Muhtarı Ali Kızgın ise aşıya karşı ön yargıları şöyle sıraladı: "İleride kısırlık yaratacak, kan pıhtısı ve kalp krizine neden olacak diyenler var. Benim mahallemde vaka oranları sıfıra kadar inmişti ama maalesef şu anda 10 evden bir ev, izolasyona girmiş durumda."
TTB Merkez Konsey üyesi Yerlikaya: 4'üncü piki yaşıyoruz
Independent Türkçe'ye konuşan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Dr. Halis Yerlikaya, Diyarbakır'da 4'ncü Pik'in yaşandığını söyledi. Vakaların çoğunun hiç aşı yaptırmayan kişilerden oluştuğunu ifade eden Dr. Yerlikaya, "Diyarbakır aşılamada dip, vaka sayılarında ise pik yapmış durumda. Maalesef şu an hastanelerimizde 180 klinik hastamız var. Yoğun bakımlardaki hasta sayılarımızda artış var. Kapatılan Covid servisleri yeniden açılmaya başlandı. Bu tabloya baktığımızda aşılanma oranının düşüklüğünün çok belirleyici bir faktör olduğunu görüyoruz. 1 Temmuz'da başlayan normalleşme sürecinin getirdiği toplumsal hareketlilik ve bununla birlikte aşılanma oranının yetersizliği vakaların artmasına neden olmuş durumda. Hastanelerde yatışı yapılan hastalarımızın 4'te 3'ü hiç aşı yaptırmamış kişiler. Vefat eden hastaların büyük bir kısmı hiç aşı olmadığını gözlemliyoruz. Aşıya toplumsal bir güvensizlik var. Bunun temel nedenlerinden biri de pandeminin başından bu yana kamunun topluma güven verememesinden ve süreci yönetememesinden kaynaklı olduğunu düşünüyoruz" açıklamasında bulundu.
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Turan: Toplumsal bağışıklık olmazsa salgını atlatamayız
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Elif Turan ise aşılama oranının azlığına dikkat çekerek, "1. Dozda yüzde 40, ikinci dozda ise yüzde 17'lerdeyiz. Yeterli toplumsal bir bağışıklık olmazsa salgını rahat bir şekilde atlatamayız. Diyarbakır Tabip Odası olarak da bu konuyu kentimize dert edindik. Bu nedenle Aşı olmak toplumsal sorumluluğumuzdur başlıklı bir kampanya başlattık. İlk adımı da muhtarlarımızla buluşarak attık. Halkın ikna edilmesi, mahallelerindeki aşı oranının artırılması konusunda kendilerinden destek talep ettik. Çünkü pandemi salt merkezi şekilde yönetilebilecek bir şey değil. Kentteki yerel dinamiklerin de işin içinde olması ve toplum katılımın sağlanması gerekiyor" diye konuştu.
