Harvard Üniversitesi'nin önde gelen astrofizik profesörlerinden Avi Loeb, Güneş Sistemi'nin bilinen ilk yıldızlararası ziyaretçisi Oumuamua'nın UFO'larla arasındaki olası bağlantıya dikkat çekti.

İlk kez 2017'de tespit edilen esrarengiz gök cismi Oumuamua'nın tam olarak ne olduğu bilim dünyasında uzun süredir tartışma yaratıyor. Kimisi bunun bir göktaşı veya kuyrukluyıldız olduğunu öne sürerken, Loeb uzaylılara ait yapay bir nesne olabileceği iddiasıyla öne çıkıyor.

Loeb, geçen hafta Scienctific American'da kaleme aldığı yazıda bu esrarengiz gök cismini UFO'larla kıyasladı. İki olgunun ortak noktalarına dikkat çeken Loeb, hem UFO'lara hem de Oumuamua'ya yönelik uzaylı senaryolarını anlattı.

Evrendeki tek zeki tür olmadığımıza dair bilimsel bulgulara yönelik ilginin arttığını aktaran Loeb, son zamanlarda bu tür kanıtlar için iki kaynak tespit edildiğini öne sürdü: Oumuamua ve UFO'lar.

Işık yelkenlisi teorisi

Prof. Loeb Oumuamua'yla ilgili fikirlerini detaylandırdığı bir kitap yazmıştı. Extraterrestrial: The First Sign of Intelligent Life Beyond Earth (Dünya Dışı: Dünyanın Ötesinde Akıllı Yaşamın İlk İşareti) adlı kitapta Loeb, Oumuamua'nın bir "ışık yelkenlisinden" koptuğunu savunmuştu.

Profesör, bir röportajında ışık yelkenlisini şöyle tanımlamıştı:

Işık yelkenlisini rüzgar gücünden yararlanan bir yelkenli gibi düşünebilirsiniz. Rüzgar onu iter. Işık yelkeni söz konusu olduğunda ise onu iten şey, yüzeyinden yansıyan ışıktır. Işık, foton adı verilen parçacıklardan oluşur. Bu parçacıklar nesnemizi, tıpkı bir duvardan seken bilardo topları gibi itiyor.

Tanımlanamayan hava olayları

Halk arasında UFO diye bilinen, ABD'li yetkililerinse son dönemde Tanımlanamayan Hava Olayları (UAP) diye adlandırıldığı gizemli nesneler, ABD yönetimi tarafından araştırma konusu edilmiş ve bununla ilgili bir rapor yayımlanmıştı.

Loeb, söz konusu araştırmaları, "Çin veya Rusya kaynaklı bir ulusal güvenlik riski olsaydı, varlıkları asla kamuoyuna açıklanamazdı" diye yorumladı.

Bu nedenle, ABD hükümetinin bu nesnelerden bazılarının insan kaynaklı olmadığına inandığı sonucuna varmak mantıklı. Bu da iki olasılık bırakır: ya UAP doğal fenomenlerdir ya da Dünya dışı kökenlidir.

Oumuamua ve UFO'lar bağlantılı olabilir mi?

Bu noktada Loeb, Oumuamua'nın uzaylılara ait olduğu spekülatif bir senaryoya dikkat çekiyor. Bu senaryoya göre gizemli gök cisminin, daha erken bir zamanda Dünya'nın çeşitli bölgelerine bırakılmış sondalardan veri toplayan bir alıcı olduğu bile düşünülebilir.

İşte bu senaryo, söz konusu sondaların UFO'lar tarafından bırakıldığı anlamına geliyor.

"Şu anda, herhangi bir UAP'nin Dünya dışı kökenli olma ihtimali epey spekülatif" diyen Loeb, sözlerini şöyle sürdürüyor:

Ancak bu olasılığı sırf eğlenmek için değerlendirirsek, o zaman Oumuamua'nın tüm yönlerden gelen, olası sinyalleri taramak için yuvarlanarak hareket ettiği anlamına gelebilir.

Öte yandan Loeb'e göre, olası senaryoları merak etmektense daha iyi bilimsel veriler toplamak ve UAP'nin doğasını netleştirmek gerekiyor.

Harvardlı profesör buradan hareketle UFO araştırmalarının yönetime değil, bilim insanlarına bırakılması çağrısında bulunuyor.

"Bu araştırmalar, gökyüzünü izleyen geniş alanlı teleskoplara son teknoloji kameralar yerleştirilerek yapılabilir" diyen Loeb, sözlerini şöyle noktaladı:

Bilimkurgu hikayelerinden hoşlanmıyorum çünkü satır araları genellikle fizik yasalarını ihlal ediyor. Ancak bilimin, daha önce kurgu olarak kabul edilen, gerçek bir olguyu bir gün ortaya çıkarması ihtimaline karşı açık fikirli olmalıyız.

 

Independent Türkçe, Scientific Americak, The Salon

Derleyen: Çağla Üren