Nişantaşı'nda saldırıya uğrayan akademisyen Neşe Nur Akkaya, 6 Haziran Pazar günü arkadaşıyla birlikte Mıstık Parkı'nda oturuyordu.
Yaz güneşinin ilk günlerinin görüldüğü bu dönemde biraz dinlenmek için parka giden Akkaya ve arkadaşı hayatının en kötü olaylarından birini yaşadı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Akkaya, o esnada parkta bulunan Eray Çakın isimli kişi tarafından saldırıya uğradı.
Saldırıya ilişkin bilgiler basında yer aldı. Haberlere göre saldırgan, Akkaya'ya "Sizin gibileri burada istemiyoruz, Gaziosmanpaşa'ya gidin" diye bağırdı.
"Kediyi darp etmedim, ben kedi besliyorum"
Akkaya ise ilk şoku atlattıktan sonra verdiği detaylı ifadesinde kendisine yönelik saldırının bir kediyi sevmesiyle başladığını belirtti. "Yanımıza beyaz renkli bir kedi geldi" diyen Akkaya, "Önce arkadaşım kediyi kucağına alarak sevdi ve tüy dökmesi nedeniyle kediyi yere bıraktı. Daha sonra ben kedinin başını okşadım. Ancak kıyafetimin beyaz olması ve kedinin kirli olması nedeniyle sebebiyle kediyi kucağıma almak istemedim. Bu esnada Eray Çakın aralıksız bir şekilde bizleri gözetlemekteydi" dedi.
O esnada saldırgan Çakın, bağırarak Akkaya'nın kediyi darp ettiğini iddia etti.
Çevrediklerin dikkatini oraya çekmeye çalıştı. İTÜ'lü akademisyen Akkaya, kedileri sevdiğini söyledi: "Evimde kedi besliyorum."
"Burada yaşayamazsınız, Gaziosmanpaşa'ya gidin"
Sözlü tacizin sürdüğünü ardından da fiziki saldırıya dönüştüğünü şu sözlerle anlattı Akkaya:
"Alaycı bir şekilde parmağını bize doğrultarak 'Ben sizin gibi insanlardan rahatsız oluyorum. Gaziosmanpaşa'ya gidin. Burada yaşayamazsınız' diyerek yüksek sesle ve bizi hedef göstermesiyle parkta bulunan insanların dikkatlerini bizim üzerimize yoğunlaştırdı. Kendisine 'Ben zaten burada oturuyorum. Rahatsız olduysanız siz gidebilirsiniz' dedim ve arkamı döndüm.
Birkaç saniye sonra Eray Çakın arkadan eşarbımı aşağıya doğru çekiştirmeye başladı ve saçımı açtı. Aynı anda elinde bulunan koyu renkli ve uzun bir cisimle 4-5 defa vurduktan sonra gözlerim karardı. Şahıs beni omuzlarımdan tutarak yere fırlattı. Ancak sonrasında ben bilincimi kaybedip bayılmışım. Ne olduğunu hatırlamıyorum. Gözümü açtığımda insanlar bağırıp çağırıyorlardı. Sonradan çevreden duyduğum kadarıyla şahıs beni yere düşürdükten sonra vurmaya devam etmeye çalışmış ancak araya giren vatandaşlar beni elinden kurtarmışlar."
Fotoğraflar dosyada
Akkaya'nın "bir cisim" dediği nesne bir termostu. Termos darbeleri nedeniyle gözü morardı, kaşı açıldı.
Olaydan sonra çekilen fotoğraflar soruşturma dosyasına da girdi.
Akkaya, yaşadığı bu olaydan sonra hala kendimi toparlayamadığını kaydetti.
Saldırının dini inancından ve kadın olmasından kaynaklı yapıldığını ifade etti ve ekledi: "Orada bulunan insanları bize karşı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmesi nedeniyle üzerimdeki korkuyu ve şoku atamadım."
Olayın ardından sadece yüzünde değil dizlerinden ve omzundan da yaralandığını fark eden Akkaya, Çapa Tıp Fakültesi'nde muayene oldu.
Ayrıca psikolojik travma yaşadı. Psikiyatri bölümündeki muayenesinin ardından 10 gün rapor aldı.
"Başörtümü hedef alarak açmaya çalıştı"
Saldırının "kasıtlı" ve "planlı" olduğunu söyleyen Akkaya bunu şöyle temellendirdi:
"Arkadan gelen bir kişi normalde sırta tekme veya yumruk atar. Ancak bu şahıs doğrudan ve bilinçli bir şekilde benim başörtümü hedef alarak açmaya çalıştı ve yüzüme vurdu. İnsanın kimliği ve onuru olduğunu düşündüğüm yüze vurma eylemi, bu kişinin dış görünüşümüzden dolayı bize duyduğu nefretin açık göstergesidir."
Soruşturma kapsamında tutuklanan saldırgan ise Akkaya'nın kediye kötü davrandığını ve kendisine hakaret ettiğini ileri sürdü.
© The Independentturkish