Akşener, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'in ayrıntılarını açıkladı

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisini Meclis Grup toplantısında yaptığı konuşmada yeni sistem önerisinin detaylarını açıkladı

İYİ Parti haftalık gruptoplantısı partiye yeni katılan üyelerin rozet takma töreni ile başladı. Üyelere rozetini Meral Akşener taktı.

Meral Akşener, katılım töreninin ardından başladığı konuşmasına, Rize ziyareti sırasında yaşanan olaylarla başladı.

"İkizdereli vatandaşlarımızın, doymak bilmez müteahhitlerin yağmasına karşı gösterdikleri, şerefli duruşa destek olduk, bizim için kutsal olan cennet doğamıza sahip çıktık" diyen Akşener, sonrasında ise, İkizdere ve Çayeli esnafının dertlerini dinlediklerini belirterek "Bize büyük misafirperverlik gösteren İkizdereli, Çayelili kardeşlerime,bir kez de bu kürsüden teşekkür ediyorum. Milletimizin en önemli hasletlerinden olan ev sahipliğini, Karadeniz’in mertliğine yakışır şekilde yaptılar. Allah onlardan razı olsun" dedi.

"Bana Türkiye’nin hiçbir yerinde zarar gelmez"

Akşener, ziyaret sırasında yaşanan olayları ise şu şekilde anlattı:

"Biz ziyaretlerimizi yaparken, İkizdere ve Çayeli’nde, AK Parti teşkilatlarının, sağdan soldan topladıkları, küçük gruplar üzerinden,bazı provokasyon girişimleri oldu. Ama ne Rizeli kardeşlerim, ne de Rizeli dava arkadaşlarım, bu girişime prim vermediler. Onlara da, bir kez daha teşekkür ediyorum. Yanlış anlaşılmasın, ben Sayın Erdoğan ve arkadaşlarını anlayabiliyorum. Bu arkadaşlar, son dönemde zor günler geçiriyorlar. Kaçmak zorunda oldukları birçok soru, sektirmek zorunda oldukları bir dolu iddia, Sulandırmak zorunda oldukları, koskoca bir millet gündemi var. Bunun için de, benim sözlerimi çarpıtıp, “acaba buradan bir yol olur mu?” diyorlar. Varsın desinler, ben bunu anlarım. Ama bunu yaparken, Rizeli kardeşlerimi zan altında bırakmaya cüret etmelerini, asla kabul etmem. Kimse heveslenmesin, bana Türkiye’nin hiçbir yerinde zarar gelmez,ben Rize’nin geliniyim, hele Rizeli’den bana hiç zarar gelmez"

"En son ne zaman bir esnafı ziyaret ettin"

MHP lideri Devlet bahçeli'nin Rize ziyareti için provokasyon demesine tepki gösteren Akşener, "Benim Rize’ye gitmem provokasyonmuş. Neymiş efendim? Esnaf gezmeyecekmişim. Bak sen hele. Ben esnaf gezmezsem kim gecezek? İktidarın büyük ortağı saraydan çıkmıyor. Sen en son ne zaman bir esnafı ziyaret edip elini sıktın, bir çiftçiyi ziyaret edip durumunu sordun. Madem büyük ortağın gitmiyor, sen milletin ayağına gideceksin" dedi.

"Dönülmez akşamın ufkuna gelinmiştir"

Meral Akşener, "İktidarlar, millet iradesiyle göreve gelir. Çünkü iktidar olmak demek, sizi o makama getiren millete, hizmet etmek demektir. Milletin, huzur ve refah içinde yaşamasını sağlamak, zengin ve mutlu bir ülke inşa etme sorumluluğunu, üstlenmek demektir. Nitekim, iktidar işini iyi yapar, milleti mutlu ederse, görevine devam eder. Aksi olursa da, millet sandıkta iradesini koyar, iktidar gider. Mesela, yolsuzluk her yanı sarıyor, ve yapanın da yanına kar kalıyorsa, iktidar gidiyor demektir. Mesela, yoksulluk çığ gibi büyüyor, işsizlik zirve yapıyor, ülkenin parası pul oluyorsa, iktidar yolcudur demektir. Mesela, enflasyon canavarı sahneye çıkıyor, vatandaş, sürekli artan fiyatlara ezdiriliyorsa, İktidar için yolun sonu görünüyor demektir. Mesela, ülkeyi yönetenler, iktidara gelirken verdiği sözleri unutuyor, hatırlatanları da terörist ilan ediyorsa, dönülmez akşamın ufkuna gelinmiş demektir. Mesela, vatandaş hayatta kalma mücadelesi verirken, İktidar, ülkenin bütün kaynaklarını eşe dosta yandaşa aktarmaya devam ediyorsa, o ülkede, o iktidar ömrünü tamamlamış demektir" dedi.

Akşener, İktidardakiler, ömür boyu iktidar hayalleri kursalar da, bu durum hep böyledir. İktidardakiler, yetkinin ve kararın millete ait olduğu gerçeğini hesaba katmayıp, o sandık bir gün gelmeyecekmiş gibi, günlerini gün etseler de, bu gerçek hep böyle olmuştur, hep de böyle olacaktır" diye konuştu.

Bol maaşlı danışmanlar

 Erdoğan'ın iktidara gelirken, vaatlerde bulunduğunu ve milletin de ona güvenerek yetki verdiğini ancak 19 yılın sonunda vaatlerin gerçekleşmediğini savunan Akşener, "Sayın Erdoğan ve bol maaşlı danışmanları,saraya kapanarak koptukları milletimizi, fakirlik, işsizlik ve yolsuzlukla baş başa bıraktı" dedi.

"Sen “a”yı uzattıkça, sıfırlar da o kadar uzamıyor"

Pandemi süresince milletin dvleti yanında göremediğini söyleyen Meral Akşener, Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta 1.4 milyon esnafa 4 milyar 622 milyon liralık hibe paketi açıkladığını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Olmadığı zaman, bir lira bile kıymetlidir, amenna. Ama, o dört milyarı öyle bir anlattı ki, şaşarsınız. Mesela, 4 milyar demedi, “4 milyaaaaaaar” dedi. Ciddiyetsizliğe bakar mısınız? Aylardır kepengi kapalı esnafımız, tedarikçileri ve aileleriyle birlikte, 20 milyona yakın insanımız demek. 1 yıldan fazla zamandır, borçla harçla idare ediyorlar, eşlerinin ziynetiyle kira ödüyorlar. Arkadaş çıkmış, destek paketinin büyüklüğüyle değil, “a”nın uzunluğuyla esnafı kafalamaya çalışıyor. İkna siyasetinde gelinen son nokta. Gerçekten ibretlik. Allah akıl fikir versin. Sayın Erdoğan; sen “a”yı uzattıkça, sıfırlar da o kadar uzamıyor. Sen “a”yı uzattıkça, vatandaşın derdine derman olunmuyor. Sen “a”yı uzattıkça, pandemi sürecinde esnaflarımızı yalnız bıraktığın gerçeği değişmiyor"

"Böyle vicdansızlık olur mu?"

Dünyada devletten en çok iş alanlar listesinin zirvesinde olan, o beş müteahhitten birinin, pandemi döneminde, tek kalemde 9.4 milyar liralık vergi borcunun sildindiğini belirten Akşener, "Ekonominin bel kemiği olan esnafa, 4 milyar 622 milyon lira, tek bir müteahhide 9.4 milyar lira. Böyle vicdansızlık olur mu? Tek bir kişiye, 20 milyon vatandaşımıza verdiğinin iki katını veriyorsun, üstüne bir de böbürleniyorsun. Böyle utanmazlık olur mu? Yazıktır, günahtır" diye konuştu.

"İBAN yollamayı bıraktılar, artık direkt olarak vergi kesiyorlar"

Esnafa hibe yardımının açıklandığının ertesi günü akaryakıtta ÖTV arttışı yağıldığını söyleyen Meral Akşener, "3994 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, benzine 55 kuruş, motorine 67 kuruş, LPG’ye 35 kuruş zam geldi. Vicdansızlığa bakar mısınız? Esnafımıza verilecek 4 buçuk milyar liralık destek, bu akaryakıt zammı ile sadece 2 ayda, vatandaştan geri alınacak. İBAN yollamayı bıraktılar, artık direkt olarak vergi kesiyorlar" dedi.

"Koskoca Türk Devleti’ni, cümle aleme rezil ettiniz"

Konuşmasında Sedat Peker'in yayınladığı videolarda ortaya attığı iddialar için, "Normalde, bizim siyaset anlayışımıza göre, parti içi meselelere karışmak olmaz. AK Parti ve ortaklarının içindeki skandallarla, milletin gerçek gündeminin gölgelenmesini kabul edemeyiz. Ama bu kepazeliği, artık sadece Türkiye değil, dünya takip ediyor" diyen İYİ Parti lideri söz konusu iddialarla ilgili olarak iktidara şöyle seslendi:

"Beyler; Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarı söz konusu. Koskoca Türk Devleti’ni, cümle aleme rezil ettiniz. Bu işler, karşı videolar yayınlamakla, gizemli hikayeler anlatıp, gerçekleri bulandırmakla olmaz. Ekranlara çıkıp saçmalamakla, hamasetle hiç olmaz. Böyle devlet yönetilmez. Bu işler, bütün iddiaları araştıracak ve gerçeği milletimizin önüne koyacak, şeffaf bir yargı süreciyle olur. Devlet itibarının, kişiler üzerinden, daha fazla ayaklar altına alınmasına izin verilemez. Yapılacak olan basit. İçişleri Bakanı ve suçlamalara maruz kalanlar kenara çekilir, Cumhuriyetin savcıları ve hakimleri devreye girer, gereken yapılır. Olması gereken budur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yakışan budur. Devlet ciddiyeti bunu gerektirir. Adalet bunu gerektirir. Yargı işini yapar, hakikat neyse ortaya çıkar. Suçu olan cezasını çeker. Suçu olmayan aklanır, işinin başına döner. Bu kadar basit"

Cumhuraşkanı Erdoğan'a "Bu kepazeliğe daha ne kadar sessiz kalacaksın? Çalışma arkadaşlarına ne zaman çekidüzen vereceksin?" diye seslenen Akşener, "Alengirli abuk sabuk işlerinizle, aziz milletimizin en büyük kıymeti olan devletimizi, daha fazla yaralamayın. Çıkın, makamlarınızın sorumluluğuyla, temsil ettiğiniz devletin ciddiyetiyle, gerekeni yapın. Memleketi de, daha fazla küçük düşürmeyin. Ayıptır, günahtır" dedi.

"Bu düzen böyle gitmez"

Akşener, "ucube sistem" dediği Partili Cumhurbaşkanlığı sistemini Türkiye'nin daha fazla taşıyamayacağını söyledi.

Bir video ile "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" önerilerini paylaşan Meral Akşener, "Türkiye bu zihniyeti daha fazla taşıyamaz. Milletimiz bu zor zamanlarda ne yiyor, ne içiyor, ne yapıyor, umurlarında bile değil. Dört ayda 434 vatandaşımız intihar etmiş. Umurlarında bile değil. Her gün memleketin bir yerinden, bir cinnet çığlığı yükseliyor. Umurlarında bile değil. Yılın ilk 5 ayında, 2 milyon 750 bin yeni icra dosyası açılmış. Çekilen krediler ödenemiyor, borçlar artık ötelenemiyor. Ama Sayın Erdoğan, gerçeklerle yüzleşeceğine, bize hala 2053, 2071 masalları anlatıyor. Bu düzen böyle gitmez. Türkiye böyle yönetilemez" dedi.

"İkizdere, Kaz Dağları, Salda Gölü bizi çağırıyor"

İktidarın ömrünü tamamladığı görüşünü bir kes daha tekrarlayan Akşener, " Bunu sadece biz söylemiyoruz. Bunu, karış karış gezdiğimiz Türkiye’de, milletimiz söylüyor.Ezilen, yok sayılan, sokakta yürüyemeyen kadınlar bizi çağırıyor. İşsiz gençlerimiz, umutsuz milyonlar bizi çağırıyor. Ay sonunu getiremeyen emekliler, emekçiler bizi çağırıyor. Memleketin yağmalanan doğası, cennet köşeleri, ırmağı, ağacı, suyu bizi çağırıyor.  İkizdere, Kaz Dağları, Salda Gölü bizi çağırıyor. EYT’li kardeşlerim bizi çağırıyor. 3600 ek gösterge hakları verilmeyenler bizi çağırıyor. Ez cümle; memleket bizi, millet bizi çağırıyor" diye konuştu.

"Milletimizin ilk sandıkta bize vereceği sorumluluğu,layıkıyla yerine getirebilmek için bugünden çalışıyoruz" diyen Meral Akşener, "Güçlü, zengin ve mutlu bir Türkiye için atacağımız ilk adımı, aziz milletimizin takdirine sunuyoruz. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerimiz, milletimize, memleketimize hayırlı olsun" dedi.

Güçlendirilmiş Parlamenter sistemin 8 ilkesi

“Öncelikle belirtmek isterim ki; İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem; sosyal hayattan ekonomiye, adaletten diplomasiye, doğadan demokrasiye, hemen her alanda ülkemizin karşılaştığı sorunların anahtarıdır. Türkiye’nin, Partili Cumhurbaşkanlığı sistemiyle, içine düşürüldüğü sıkıntılardan çıkış yoludur" diyenb Meral Akşener, öndedikleri sistemin temel esaslarını 8 madde şeklinde şöyle sıraladı:

Cumhurbaşkanı bir kez seçilebilecek

Birinci ilke:  Tarafsız Cumhurbaşkanı. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de, Türkiye Cumhuriyeti, Başbakan ve Bakanlar Kurulu tarafından yönetilecek. Cumhurbaşkanı’nın, hiçbir partiyle bağlantısı olmayacak. Cumhurbaşkanlığı makamı, tarafsız ve partiler üstü bir şekilde devleti ve milletin birliğini temsil edecek

Keyfi uygulamalarla elinden alınan yasama gücü, yeniden Milletin Evi’ne, yani Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne devredilecek. Ancak tarafsız Cumhurbaşkanı sadece temsili görevler üstlenmeyecek.

Akşener ilkenin gerekçesini şöyle açıkladı:

"Türk siyaset pratiği gösteriyor ki, bazı görev alanlarının, siyasi tartışmaların dışında tutulması şart. Bu bakımdan, siyasi aidiyet dışında, sadece liyakatin gözetilmesi gereken, örneğin, Genelkurmay Başkanı, MİT Başkanı, Diyanet İşleri Başkanı, büyükelçiler ve valilerin atanmasında, üçlü kararnameyle, Cumhurbaşkanı söz sahibi olacak.

Cumhurbaşkanı’nın birden fazla defa seçilmesi durumunda, ikinci dönem yeniden seçilmek amacıyla, gündelik siyasete dahil olması kaçınılmazdır. O nedenle, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Cumhurbaşkanı, yalnızca bir dönem görev yapabilecek ve görev süresi 6 yıl olacak. Görevi sona eren Cumhurbaşkanı, aktif siyasete dönemeyecek"

Güçlü Meclis

İkinci ilke: Çoğulcu Demokrasi, Katılımcı Yönetim, Güçlü Meclis.  İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çoğulculuğa dayanacak.

Akşener, bu ilkenin gerekçesini, "Koalisyon hükûmetleri, bugüne kadar, Sayın Erdoğan tarafından ülkenin kalkınmasının, ekonomik refahın, siyasi iradenin hızlı hareket etmesinin önünde bir büyük engelmiş gibi gösterildi. Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin de, bu koalisyon dönemlerini bitireceği iddia edildi. Ama maalesef, işin pratiğinde bu iddialı söylemin aksine, Türkiye bir ittifaklar rejimine muhtaç hale geldi. Nitekim, bugünkü iktidar yapısına baktığımızda devletin ve milletin iyiliği için ortak paydada buluşma hedefinin yerini, siyasi ikbal kaygısıyla kurulan, bir koltuk ittifakı anlayışına bıraktığını görüyoruz" diye açıkladı.

Bakanlar milletvekilleri arasından seçilecek

"İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de ülke yönetimi, tek bir kişinin değil, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu’nun yetkisinde olacak. Hükûmeti kurma ve hükûmet etme süresi, adil ve serbest seçimlerle oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından belirlenecek. Tek bir partinin milletvekili sayısının, hükûmet kurma yeterliliğine sahip olmaması hâlinde, elbette koalisyon hükûmetleri kurulacak. Ama koalisyon hükûmeti kurulmadan önce, şeffaf yönetim anlayışıyla, partiler arasında yapılacak koalisyon protokolü, milletimizle açık bir biçimde paylaşılacak.

Bugünkü sistemde, Cumhurbaşkanı, bakanların atanmasında ve görevden alınmasında tek yetkili. Meclis onayı aranmıyor. Dolayısıyla bakanların Meclise karşı sorumluluğu yok. Bu sorumsuzluk, demokrasi, hukuk ve ekonomide yaşadığımız yıkımın en önemli nedenlerinden biri. İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de ise, Meclis dışından Bakan atanamayacak. Bakanlar, Başbakan tarafından milletvekilleri arasından seçilecek ve tek kişiye karşı değil, hem kurul olarak birlikte, hem de her bir bakan ayrı ayrı olmak üzere, milletin seçtiği meclise karşı sorumlu olacak"

Meclis'şin yetkileri

"Güçsüz meclis, eksik demokrasi demektir. Bu ucube sistem, Gazi Meclisimizi devre dışı bıraktı" diiyen Meral Akşener, 68 Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle, devlet teşkilatına ilişkin çok önemli düzenlemeler yapılırken, aynı dönemde, TBMM'nin sadece 54 yasa çıkarabildiğini belirterek, "İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de yasama yetkisi ve gücü, sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde olacak" dedi.

Akşener, güçler ayrılığı ilkesinin ne şekilde sağlanacağını şu şekilde açıkladı:

"Anayasa Mahkemesi’nin üyeleri, Hâkimler Savcılar Kurulu, Sayıştay, Yüksek Seçim Kurulu, YÖK’ün yerine kurulacak olan, Türkiye Yükseköğretim Kurumu, ve RTÜK üyelerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından, nitelikli çoğunluk ile seçilmeleri sağlanacak"

 

Yerel yönetimler

Akşener, mevcut sistemde, belediyeler üzerinde, ağır bir vesayet oluşturulduğunu ve belediyelerin, altyapı yatırımları için borçlanmalarındaki onay yetkisinin dahi Cumhurbaşkanı’na verildiğini belirterek, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de merkezi yönetimle, yerel yönetimler arasındaki yetki dağılımı, iktidar ve muhalefet belediyesi ayrımı olmadan milli iradeye saygı duyulacak şekilde düzenleneceğini söyledi.

3’üncü ilke: Kuvvetler Ayrılığı ve Güçlü Denetim

"Bizim için hiçbir gücün vesayeti kabul edilemez. Çünkü askerî ya da sivil, vesayetin olduğu yerde, milletin iradesine saygı olmaz, demokrasi olmaz, Anayasal denetim olmaz" diyen Meral Akşener,  "O nedenle, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de, devletin veya siyasetin hiçbir kurumu, Anayasa ve yasalardan aldığı yetkiyi aşarak başka bir kurum üzerinde vesayet kuramayacak" diye konuştu.

Merkez Bankası'nın bağımsızlığı ve bütçe

Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde ekonomi yönetimindeki kritik kurumların işlevsiz hale getirildiğini savunan Akşener, "Bize göre, bağımsızlığı tartışılan bir Merkez Bankası, ekonomimiz için büyük bir risktir. Bu nedenle, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile Merkez Bankası’nı müdahalelere kapatacağız. Merkez Bankası’nın bağımsızlığını zedeleyecek hiçbir uygulama ve düzenlemeye müsaade edilmeyecek" dedi.

Akeşener, Merkez Bankası ve ekonomi kurumları ile ilgili önerilerini şu şekilde sıraladı:

"Politika araçlarını ve tüm enstrümanlarını bağımsız olarak kullanabilecek. Merkez Bankası Başkanı, Bakanlar Kurulu tarafından 5 yıllığına atanacak. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurumu, Rekabet Kurumu, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Enerji Piyasası Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu gibi kurumlar idari ve mali özerkliğe sahip kurumlar olacak"

Akşener, en az yüzde 25 oranında kadın üyelerden oluşacak bu kurulların, başkan ve üyelerinin de en fazla iki defa olmak üzere, dört yıllığına Bakanlar Kurulu tarafından atanacağını söyledi.

"'Ticari Sır' saçmalığına son verilecek"

Bütçenin yapımı ve denetlenmesinin demokratik rejimlerde parlamentoların en önemli yetkilerinden biri olduğunu ve Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde, Meclisin bütçe konusunda sahip olduğu yetkilerin, büyük oranda budandığını belirten Meral Akşener, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de TBMM'nin Türk Milleti adına, bütçenin kabulü ve denetiminde etkin hale geleceğini, keyfiyetle yapılan ödenek üstü harcama uygulamasına son verilerek ödenek üstü harcama ihtiyacının ortaya çıkması halinde Bakanlar Kurulu'nun Meclis'e ek bütçe kanun tasarısı sunacağını belirtti.

Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin birçok kurum ve harcamayı Sayıştay denetiminden çıkardığını kaydeden Akşener, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Sayıştay’ın denetim yetkileri artırılacağını, hükûmetin bütün harcamalarının istisnasız olarak Sayıştay denetimine açık olacağını belirterek, "Milletin parasını harcarken sığınılan, “Ticari Sır” saçmalığına son verilecek" dedi.

4’üncü ilke: Hukukun Üstünlüğü ve Tam Bağımsız, Tarafsız Yargı

"Bize göre, bağımsız ve tarafsız yargı Türkiye Cumhuriyeti’nin her vatandaşının sahip olduğu en büyük teminattır" diyen İYİ Parti lideri, "İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de milletimizin her bir ferdi, şerhsiz şartsız, kanun önünde eşit olacak" dedi.

"Mevcut sistemde, Cumhurbaşkanı ve bakanlar, birçok hukuksuzluğa seyirci kalıyor" diyen Akşener, hukukun stünlüğü ilkesinin nasıl hayatra geçirileceğini şu şekilde açıkladı:

"İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de, Anayasaya, hâkim ve savcıların coğrafi teminatını sağlayan hüküm konulacak. Hâkim ve Savcılar Kurulunun yapısı ve üye atama sistemi de değiştirilecek. Hâkim ve Savcılar Kurulu, en az 5’i kadın olmak üzere, 15 üyeden oluşacak. Adaylar, yargı kurumlarımız, barolar, üniversiteler tarafından önerilecek ve TBMM tarafından, üye tam sayısının en az 3’te ikisinin oyuyla seçilecek. HSK üyeleri, bir kez seçilecek ve görev süreleri 5 yıl olacak. Adalet Bakanı, ya da onun adına Adalet Bakanı Müsteşarı kurulun gözlemci üyesi olarak toplantılara katılabilecek. HSK Başkanı, kurul tarafından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyuyla seçilecek"

Akşener, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçiminin de yeniden düzenlenerek siyasetin vesayetinden kurtarılarak bağımsızlığının sağlanacağını söyledi.

 5’inci ilke: Devlette Liyakat

Akşener, önerdikleri sistemde liyakat ilkesinin nasıl hayata geçileceğini şu şekilde açıkladı:

"KPSS’den yüksek not aldığı halde, mülakatta elenen gençlerimizin hakkı teslim edilecek. Devletin her kademesinde, liyakat esas alınacak, torpilin yeni adı haline gelen mülakat kaldırılacak. Devlette göreve, siyasi otoriteye sadıklar arasından layıklar değil, layıklar arasından, devlete ve millete sadık olanlar alınacak"

Liyakatli kadroların kaynağını akademi olduğunu kaydeden İYİ Parti lideri, "Apartmanlara sıkışmış üniversite hayatına çeki düzen vermek zorundayız. Üniversiteler, gerçeği araştıran kurumlar olarak, en başta özgür bir ruha sahip olmalıdır. Bunu sağlamanın ilk koşulu da, akademik ve bilimsel özerkliktir. O nedenle, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de üniversiteler hem idari, hem de akademik olarak özerk hale getirilecek. Üniversitelerimize, kurucu rektör atamalarının haricinde o üniversitenin akademik terbiyesi ve liyakatiyle yetişmeyen, kurum dışından rektör atanmasına son verilecek. Öğretim üyeleri, kendi üniversitelerinin rektörünü aday olan öğretim üyeleri arasından kendileri seçecek. En fazla oyu alan rektör adayı, Türkiye Yükseköğretim Kurulu’na bildirilecek. Nihai atama, Türkiye Yüksek Öğretim Kurulu tarafından yapılacak. Fakültelereyse, o fakültenin uzmanlığı dışından dekanlar atanmayacak. Dekan, fakültenin öğretim üyelerinin oylarıyla belirlenecek ve rektör tarafından atanacak" dedi.

15 Temmuz kalkışmasının birçok kurumda olduğu gibi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde de büyük hasara yol açtığını belerten Akşener, "Eğitimdeki liyakat sorununun, zaman içinde ordumuz içinde bir liyakat sorununa dönüşmesi de, maalesef kaçınılmaz" dedi.

Akşener, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Askerî Liseler ve Harp Akademilerinin yeniden açılacağını, GATA’nın yapısının yeniden düzenlenerek askerî hekimlik alanında eğitim vermesi ve ordunun ihtiyaçları doğrultusunda, sağlık çalışanları yetiştirmesinin sağlanacağını söyledi.

Kamu Denetçiliği Kurumu” çatısı altında, “Devlet Liyakat Kurulu” oluşturulacağını kaydeden Akşener, "Liyakat Kurulu’nun üye sayısı, üye seçimi, çalışma usul ve işleyişiyle, görevleri, kanunla belirlenecek" dedi.

6’ıncı ilke: İnsan Hakları ve Bireysel Özgürlükler, Güçlü Sosyal Devlet, Güçlü Sivil Toplum, Güçlü Gençler

"Çoğulcu demokrasideki en temel haklardan birisi benzer düşüncelere sahip bireylerin, bir araya gelerek sivil toplum örgütleri kurabilmeleridir. Örgütlenme özgürlüğü, siyasi ve sivil çoğulculuğun teminatıdır" diyen Meral Akşener, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de demokrasinin olmazsa olmazı, sivil toplumun güçlendirileceğini, hak savunuculuğunu özgürce yapmaları için önlerindeki engellerin kaldırılarak demokrasiye olan katkılarının arttırılacağını söyledi.

Akşener, "İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Cumhurbaşkanlığı makamı, bu ucube tariften kurtarılacağı için partiye yönelik eleştiriler Cumhurbaşkanı’na hitaben kabul görmeyecek. Cumhurbaşkanı, kişilik hakları itibarıyla, diğer vatandaşlarımız ve kamu görevlileri gibi genel hakaret suçuna ilişkin düzenleme kapsamında korunacak" dedi.

Önerdikleri sistemde gençlere kendilerini ifade olanaklarının arttırılacağını belirten Akşener, "Devlet, gençlere hayatı güçleştiren değil, gençleri güçlendiren olacak.İhtiyaçlarını, eğitimlerini, istihdamlarını sağlayan olacak. Sizler özgürleştikçe güçleneceksiniz, güçlendikçe üreteceksiniz. Gençler ürettikçe, Türkiye kalkınacak. Türkiye kalkındıkça, güçlenecek, milletimiz zenginleşecek" diye konuştu.

İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Türk Ceza Kanunu’nda, “kadın cinayeti ve kadına karşı şiddet suçu”nun düzenleneceğini beliten Akşener, "Öldürme, şiddet, tecavüz, tehdit, hürriyetten yoksun bırakma, hakaret, müessir fiil gibi çeşitli suçlarda, eğer mağdur kadınsa, en ağır cezalar düzenlenecek. Ve bu suçlarda, failin indirim sebeplerinden faydalanması mümkün olmayacak" şeklinde konuştu.

İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de sanat kurumlarının siyasete alet edilmeksizin, özgürce yönetilmesinin ve bütün sanat dallarındaki sanatçıların sosyal güvenlik haklarına kavuşmaları için, gerekli yasal düzenlemeler yapılacağını belirten Akşener, "Türkiye, düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kalkmasıyla sanatçıların eserlerini korkusuzca, özgürce üretebilecekleri bir ülke olacak" dedi.

"Hiç kimse, Kaz Dağları’nı talan edemeyecek"

"Bu Cennet vatanın doğası, ormanları, ırmakları, en önemli ziynetimizdir. Sayın Erdoğan ve ekibinin, kıymaktan yorulmadığı bu zenginliğimiz maalesef, tek kişinin iki dudağı arasına terkedilmiş kararlarla, hızla yağmalanıyor" diyen Meral Akşener, "İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de hiç kimse, Kaz Dağları’nı talan edemeyecek. Hiç kimse İkizdere’deki cennet köşeye taş ocağı açamayacak. Doymak bilmez müteahhitler, üç kuruş elektrik kârı için su yataklarımızı kurutamayacak. NASA’nın bile, ayakkabıyla dahi girilmemeli dediği, Salda Gölü’ne ihanet edilmeyecek" diye konuştu.

Akşener, hayvanlara yapılan eziyetin kabahat olmaktan çıkarılcağını belirterek, "Hiçbir vicdansızlık cezasız kalmayacak" dedi.

7’inci ilke: Özgür Basın

Medyanın çoğulcu demokrasilerde yasama, yürütme ve yargıdan sonra, dördüncü kuvvet olduğunu ve bunun tek şartının da özgür ve bağımsız olabilmesi olduğunu belirten Meral Akşener, mevcut medya düzenini şu şekilde  tasvir etti:

"Basının özgür olmadığı bir ülkede, siyasetin, muhalefetin ve seçimlerin eşit şartlarda yapılabilmesi mümkün değildir. Bunu, AK Parti’nin kurduğu medya düzeninde, tüm açıklığıyla yaşadık, yaşıyoruz. Gazetelerin, televizyonların, iktidar partisinin yayın organına dönüştükleri bir ülkede, özgürlükten de, demokrasiden de söz edilemez" 

Medya kuruluşlarının idari yapısının da çok önemli ve belirleyici olduğunu, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de medyanın siyasetten, siyasetin de medyadan nemalanmadığı bu düzenin değişeceğini kaydeden Akşener, "Medya patronlarının diğer iş kollarındaki yatırımları çok sıkı denetlenecek. Medyadaki güçlerini, diğer alanlarda avantaj olarak kullanmaları engellenecek. Gerektiğinde, denetlemek için Rekabet Kurumu devreye sokulacak" dedi.

8’inci ilke: Adil ve Özgür Seçimler

"Millet iradesini hakkıyla ve adil şekilde yansıtamayan seçimler ve seçim sistemi, demokrasinin önündeki en büyük engeldir" diyen İYİ Parti Genel Başkanı, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de millet iradesinin Meclis'e adaletli şekilde yansıyabilmesi için atılacak adımları şu şekilde sıraladı:

  • Seçim barajı yüzde 5’e indirilecek.
  • Siyasetin finansmanında şeffaflık sağlanacak, siyasi etik ilkelerinden taviz verilmeyecek.
  • YSK’nın yapısı ve işleyişi ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılacak, son dönemde yaşanan güvensizliklere meydan verilmeyecek.
  • Yüksek Seçim Kurulu’nun, seçime ilişkin kararlarına karşı Anayasa Mahkemesi’ne başvurulabilecek.

Açıklanan ilkelerin "Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin Türkiye’yi soktuğu girdaptan tek çıkırtacak tek yol olduğnu kaydeden Akşener, "İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, ülkemizi içinde bulunduğu kutuplaşma ortamından ve yaşadığımız ekonomik krizden çıkartacak, böylesine kaotik dönemlerin bir daha yaşanmasının önüne geçecektir. Bugünden itibaren siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, akademi dünyası ve milletimizle, sürekli temas halinde olacağız. Bu bizim için aynı zamanda demokrasinin de gereğidir. Önerimizi hep birlikte geliştirip milletimiz nezdinde, en geniş toplumsal uzlaşıyla hayata geçirmek için tüm görüş ve önerilere açığız" dedi.

Akşener sözlerini, "Her zaman tekrarladığımız gibi; Varlığımız, Türk varlığına armağan olsun" diyerek tamamladı.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU