ABD'de 4 yıllık Donald Trump yönetimi ve siyasi aşırılığın yükselmesinin ardından, Amerika artık bir zamanlar olduğu gibi demokrasi meşalesini taşımıyor. En azından, ABD'nin demokrasiye Rusya ve Çin'den daha büyük bir tehdit olarak görüldüğünü ortaya koyan yeni bir ankete göre.

Eşitsizliğin demokrasinin önündeki en büyük engel olduğuna inanılıyor fakat ABD'de teknoloji şirketleri ve ellerindeki güç de bir tehdit olarak görülüyor.

Anket, Demokrasiler İttifakı Vakfı tarafından yaptırıldı ve 53 ülkede 50 bin kişiden veri toplandı.

Anket, demokratik ülkelerde yaşayanların, daha az demokratik ülkelerde yaşayanlara kıyasla hükümetlerinin koronavirüs pandemisine verdiği yanıtla ilgili olumsuz görüşlere sahip olma ihtimali daha yüksek olsa da demokrasinin hâlâ yüksek notlar aldığını gösteriyor.

Londra görüşmelerinin sonuna gelen G7 ülkeleri açısından anketin sonuçlarını okumak, kendilerini demokratik değerlerin koruyucusu ve daha otoriter hükümetlere karşı mücadele veren ülkeler olarak algıladıkları için zor olabilir.

Anket şubat ve nisan ayları arasında yapıldı, bu nedenle sonuçlar Trump'ın bıraktığı şöhretle lekelenmiş olabilir. Fakat anket, ABD'nin itibarının Trump'ın görevden ayrılmasından bu yana düzelmekte olduğunu doğruluyor.

En şaşırtıcı bilgi, ankete katılanların yüzde 44'ünün ABD'yi ülkelerinin demokrasisine bir tehdit olarak görmesiydi. Ankete katılanların yüzde 38'i Çin'le ilgili aynı endişeyi paylaşıyor, Rusya'dan endişe edenlerin oranıysa yüzde 28.

ABD'nin küresel demokrasiye tehdit olduğu görüşü bir yılda hayli yükseldi. En yüksek artış Almanya ve Çin'de oldu.

Rusya ve Çin'den katılımcılar ABD ve temsil ettikleri varsayılan tehdide dair en olumsuz görüşe sahipti; onları Avrupa ülkeleri izledi.

Anket, demokrasinin dünyanın dört bir yanındaki insanlar için hâlâ önemli olduğunu, katılımcıların yüzde 81'inin böyle söylediğini ortaya koydu. İnsanların yalnızca yüzde 53'ü, ülkelerinin gerçekten böyle kabul edilip edilmediğine bakılmaksızın, ülkelerinin demokratik olduğunu söyledi.

Mısır ve Suudi Arabistan dışında anketin düzenlendiği her ülke, eşitsizliğin ifade özgürlüğünün kısıtlanmasından daha büyük bir tehdit olduğunu belirtti.

Demokrasiler İttifakı Vakfı Başkanı olan eski NATO Genel Sekreteri ve Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen şunları söyledi:

Bu anket, demokrasinin insanların kalpleri ve zihinlerinde hâlâ yaşadığını gösteriyor. Kovid-19 pandemisinden ülkelerinin artık daha demokratik hale geldiğini görmek isteyen insanlara daha fazla demokrasi ve özgürlük sunarak çıkmamız gerekiyor.

İster Birleşik Krallık'ın D10 girişimi ister Başkan Biden'in Demokrasi Zirvesi olsun, bir Demokrasiler İttifakı'na verilen olumlu destek insanların otokratlara karşı koymak için daha fazla işbirliği istediğini gösteriyor. Liderler bu algıları fark edip onlara göre hareket etmelidir.

* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk